4 bakan için komisyon saat 18’de yeniden toplanarak karar verecek.
Karar ne olur?
Hatta...
Ertelenir mi?
Şu satırlar yazılırken soruların cevabı bilinmiyordu.
Ancak...
Fikrim değişmeyeceği için, yazıda da ilerleyen saatlerde değişiklik yapmayacağım.
Merhum Nejat Eczacıbaşı “İKSV (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı)” ile Türkiye’de büyük ve kalıcı bir yapıtın altına imza atmıştı.
Ondan bayrağı -o da görünmezler gezegenine geçen- Şakir Eczacıbaşı aldı.
Vakfı bir süredir Nejat Bey’in oğlu Bülent Eczacıbaşı çıtayı yüksekte tutarak sürdürüyor.
Ve... Oya Eczacıbaşı...
Strasbourg’da üniversite sonrası eğitimimi yaparken bir yandan da TRT’nin Avrupa Konseyi muhabiriydim.
Oya da henüz ilkokuldaydı.
Babası Ankara Hukuk’tan hocam Prof. Turhan Esener de Strasbourg Üniversitesi’nde ders veriyordu.
BİR “Şişli’nin akıl almaz encamı” olaylar dizisine tanık oluyoruz.
İnönü Vakfı’nın düzenlediği gecede Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’yle karşılaşmıştık.
Ayaküstü konuşurken “Nişantaşı yılbaşı süslemelerinin bu kez neden yapılmadığını” sordum.
Cevabı şöyle oldu:
“Dışarıdakileri hiç ilgilendirmeyen, bizim kendi aramızda çözmemiz gereken bir iç sorunumuz var.”
İnönü’ye “Herkesin konuştuğu, sizinle Sarıgüller arasında ki sorun mu?” diye açtım.
Tek kelimelik cevap:
Polemikleri teğet geçerek “AB’nin Türkiye için önemini” konuşalım.
......................
- EKONOMİ
Bakın Ortadoğu türbülansta...
Türkiye’nin Suriye’ye, Irak’a, Mısır’a ihracatı yere çakıldı.
Rusya dar boğazlarda.
Rusya’ya ihracatta “kazık fren” görüntüsü tabak gibi ortada.
Televizyon ekranlarında henüz 17 yaşındaki Abdulkadir Çakmak’ın vuruluşunu yansıtan video...
Yüreğim yandı.
Çocuk diz çökmüş...
Ardından kurşun “adres sormuyor.”
Abdulkadir devriliyor.
Ayaklarından sürüklenerek -sanıyorum arkadaşları tarafından- götürülmek istenirken bir büyük giysi parçası kopuyor.
Belki de ikinci kurşun.
AB’nin Türkiye ile tam üyelik sürecini “donduracağı /askıya alacağı” gibi söylentiler dolaşıyor.
Önce belirteyim ki bu “teknik” olarak çok zor.
AB Komisyonu (üst devlet), Avrupa Parlamentosu, AB Dışişleri Bakanları Komitesi ayrı ayrı kararlar almalıdır.
Bunun ön çalışmaları, raporlarının hazırlanması, görüşmeler ve oylamalar gerekir.
Dolambaçlı ve zamana uzanacak bir uzun yoldur.
O arada neler olur bilinmez.
Öte yandan, böyle “teknik” yol haritaları olmayan, sadece kendi aralarında bir sessiz anlaşmayla tek taraflı olarak müzakerelerde “yeni başlık” açmayı askıya alabilirler.
Uygar toplum yaşamına girişin “altın anahtarı, hukukun üstünlüğüdür.”
Olaylara bu mercekten bakılmalıdır.
Kişilere, kurumlara, mevkilere göre değişmeyen bakıştır.
Her devlet için geçerli olan bir diğer ilke...
Siyaset ilminin temel kuralıdır; “İktidar tecezzi kabul etmez.”
Yani “iktidar bölünmez.”
Tek bir devlet vardır.
EPEY süredir yaşadığım en güzel ve anlamlı etkinlikten bahsetmekten isterim... “ŞARKILARLA FİLMLER...”
Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden görüntüler ve günümüz oyuncularını o filmlerin şarkılarını yorumlamaları.
Meğer sadece oyuncu sandıklarımızın nasıl da güzel müzik kulakları, sesleri ve yorumları varmış.
Örneğin... Mert Fırat... (Başka Dilde Aşk’tan “Ayıp Olmaz mı”)
Yetkin Dikiciler... (Zeki Müren’in oynadığı “Beklenen Şarkı” filminden “Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin”)
Barış Falay... (“Kadınım” adlı filminden “Kadınım”)
Cem Davran... (“Ağır Roman” filminden “Resimdeki Göz Yaşları”)