Trapez - 1

20 Kasım 2009

Türkiye’nin dış politikasında “trapez” hareketleri sürerken, olası kazalara karşı “güvenlik ağı” örülmüş ve gerilmiş değil.
Azerbaycan’la trapezlerden fırlayıp havada bilek bileğe kenetlenme olamıyor.
Partner uyumu koptu.
Ermenistan ile İsviçre’de sürdürülen gizli görüşmeler ve sınır kapısının açılması için anlaşma Rusya’ya sızmıştı.
Rusya tarafından da Azerbaycan Başkanı Aliyev’e servis edilmişti.
Kıyamet kopmuştu.
Bu sürecin faturasının dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a çıkarıldığı yolundaki fısıltılar diplomasi kulislerinde dolaşıyor.

Yazının Devamı

Kafa karışık

19 Kasım 2009

Sabancı Üniversitesi’nden açıklanan “dindarlık raporu” Türkiye’deki kafa karışıklığını yansıtmakta.
Bazı veriler “iyimserlik” veriyor...
Fakat hemen ardından karşımıza “katran karası” çıkıyor.
Misal “Devlet memurlarının ve öğrencilerin başlarını örtmelerine izin verilmelidir” diyenlerin oranı 10 yıl önce yüzde 75’miş. Bu son araştırmaya göre ise bu oran yüzde 5 azalarak yüzde 70’e düşmüş.
Demek ki türban sorunu bu kadar yıl “siyaset malzemesi” yapıldığı halde inişe geçmiş.
Dahası...
Türban takılmasına “hayır” diyenlerin oranı da yüzde 16-17 düzeyinden yüzde 23-24’e yükselmiş.

Yazının Devamı

ÇİVİSİ ÇIKMIŞ

18 Kasım 2009

Kitabın adı “Çivisi Çıkmış Dünya...” yazarı Amin Maalouf.
Mesajı şöyle:
Yerküre hiç böyle bir dönem yaşatmadı. Bütün sorular, tüm cephelerden hep birlikte üstümüze geliyor; küresel ısınma ve iklimler sapıtması... Ekonomik kriz... Küresel terör... Medeniyetler, ırklar ve dinler çatışması...
Ve bunların artçı depremleri...
Tarih, “küresel sarsıntıları” yazmıştır ama böyle her cepheden saldırı ilk kez....
Türkiye’de yaprak kımıldamasaydı bile bu küresel fırtına zaten içinde bulunduğumuz coğrafyayı zangır zangır sarsardı...

Yazının Devamı

Yargının DNA’sı bozulmasın

17 Kasım 2009

Yanlışlar üzerinde doğrular inşa edilemez. “Dinleme” tartışmaları bu “gerçek” ışığında yorumlanmalı.
“Dinleme” kararının alınış süreci daha başlangıcından Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesiyle çatışıyor.
Bu ilkeye göre “yasama, yürütme, yargı” birbirinden bağımsız olmalıdır.
Oysa, savcılar ve yargıçlar için “dinleme” isteği Adalet Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılıyor.
Kime?
Adalet Bakanı’na.
Müfettişler Adalet Bakanı’na bağlı...

Yazının Devamı

SULUBOYA’da Müjdat Gezen’in acısı...

15 Kasım 2009

CİHAT Hazardağlı şapka çıkarılacak bir yapıt koymuş ortaya. Sinema teknolojisinde estetiği kanatlandıran, masal lezzetinde bir yenilik.
Filmin adı “SULUBOYA...”
Küçük bir çocuğun resim hocası olan genç kıza ve tuvale, boyalara olan aşkları ile dantela gibi örülen öyküsü...
İki aşk birbirini besliyor.
Filmdeki teknoloji önce Cihat’ın oyuncularını tek tek boyamalarıyla başlıyor. Sonra...
Senaryoya göre boyanmış olan oyuncuların fotoğrafları çekiliyor. Fotoğraflar çoğaltılarak hareket efekti veriliyor.
Sonra sayısı 25’i bulan ve Cihat Hazardağlı tarafından bilgisayar programları yazılmış çeşitli filtrelerden geçiriliyor. Ardından montaj...

Yazının Devamı

‘Saçılım’ olmasın...

14 Kasım 2009

İlginç bir tezat... Dünkü “açılım”, kelime anlamının tersine, bir “kapalı” kesinliğini ortaya koydu.
“Açılım”a anayasa değişikliği kapısı “kapalı...”
Yani...
İdari, yasal olan tüm açılım yol haritaları üzerinde iktidar kendi gücüyle yürüyebilir.
Buna karşılık anayasa değişikliği gerektiren yol haritalarında soluğu yetmeyecektir.
Anayasa değişikliği için TBMM’de kendi oylarının yanı sıra tek destek DTP’den gelebilir.
Bu toplam oylar dahi 359’da kalıyor.

Yazının Devamı

Islak imzasız dinleme...

13 Kasım 2009

TTürkiye bir süredir “yargının dinlendiği” iddialarıyla çalkalanıyor.
Önce bir durumun altını çizelim.
Şimdiye kadar alınan bilgilere göre “dinlemeler yasalara uygun” olarak yapılmış.
Yani...
Yasal olarak yetkili kişiler yetkili karar mercii olan mahkemelerden karar aldırmışlar.
Kararlarda öngörülen süreler içinde dinleme yapılmış.
Yargıçlar, savcılar bu çerçevede izlenmiş.

Yazının Devamı

Madalyonun iki yüzü

12 Kasım 2009

15 Aralık 2004... Avrupa Parlamentosu’nda, “Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği için görüşmelere başlaması” oylanıyor.
Karar 262’ye karşı 407 oyla “kabul...”
Ancak...
Oylamanın “gizli oyla” yapılmasını protesto için Türkiye’nin tam üyeliğinden yana olan milletvekilleri hazırladıkları pankartları açıyorlar.
Türkçe “EVET”lerin yanı sıra başka dillerden de “EVET” anlamındaki kelimeler yazılı pankartlarda.
“OUI...”
“SI...”

Yazının Devamı