Kamuoyu araştırmacılarının, bu hükümet için şöyle bir yorumu var:
"Artılar, DSP'ye yazılıyor.
Eksiler, Anavatan'a..."
Örneğin...
Hükümetin en başarılı olduğu 8 yıl kesintisiz eğitim yasası, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay nedeniyle, DSP'ye puan kazandırdı.
DSP, eğitim reformunu gerçekleştiren, irtica önünde anayasal ve laik ilkelerini koruyan bir dalgakıran gibi görünüyor.
Vergi Reformu da, gene, DSP'nin aktiflerine kaydedildi.
FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın, "Genel Seçimler'in, Yerel Seçimler'den ayrılarak ertelenmesi" mesajı kamuoyunda yankılandı.
Kutan'la yaptığımız konuşma, bu konudaki soru işaretlerine cevap getirmekte.
Önce...
"Konuşuruz. Müzakereye açığız" sözlerinin kapsamı...
Kutan, - Başbakan Mesut Yılmaz ile diyalog kopukluğundan - şikayetçi.
Şöyle diyor:
"Neredeyse 8 ay önce, Genel Başkan seçildim.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeyiz.
Vali Ertuğrul Dokuzoğlu, salonun ön sırasındaki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, "adınızı taşıyan üniversite çatısı altında olmaktan güven duyuyorum" diyor.
Ne ilginç...
Nereden nereye!
18 yıl önce, devrin Bursa Valisi, Çanakkale'ye sürgün gitmekteyken, Demirel'e mesaj göndermişti.
"Bursa'ya girmeyin. Şehrin dışından yolunuza devam edin."
Evet...
Sosyal siyasetin kuralıdır:
"Milletler intihar etmez."
18 Nisan'da, yerel ve genel seçimlerin bir arada yapılması, bu söylemin ışığında düşünülmeli.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "ilkbaharda yerel ve genel seçimlerin bir arada yapılması zorunluğundan Mesut Yılmaz'ı azat ediyoruz" demeci, bu doğrultuda ilk işarettir.
Ama...
Başka seziler, daha da anlamlı.
"Türkiye'de, - olmaz - gözüyle bakılan şeyleri, - olur - hale getiren bir büyük koro, yeniden ses vermeye başladı." TÜSİAD, TÜRK - İŞ, DİSK, TOBB, ve kamuoyu oluşturan diğer ağırlıklı kuruluşlar, ortak tavır koydular: "İlkbaharda genel seçimler ve hele yerel seçimlerle genel seçimlerin birleştirilmesi çok yanlıştır. Genel seçimler ertelenmelidir. Dünya, bir ekonomik krize sürüklenirken, Türkiye, seçim mücadeleleri ve seçim ekonomisi savurganlıkları lüksüne
Dün, 16 yıl öncesinin bir gecelik aşkıyla karşılaştım.
Tarih, 19 Şubat 1982...
Adı, GÜNEŞ'ti.
Onu, nasıl sevmiş... Nasıl okşamıştım.
19. 2. 1982'de yayınladığımız ve Genel Yayın Yönetmeni olduğum GÜNEŞ'in ilk sayısından söz ediyorum.
Dün, PİAR'ın Başkanı Bülent Tanla, odama bu ilk sayı ile girdi.
Beni 16 yıl öncesine götürdü.
Üniversite ile çok oynanıyor.
Üniversiteler, ona fazla el uzatanların hep ellerini yakmıştır.
İster iktidar, ister irtica, ister şiddet örgütleri...
Üniversite, onlar için önceleri çok verimli bir yatırım alanı gibi görünsede sonra oradan başlayarak yarattıkları siyaset çığının altında kalmışlardır.
"Başörtüsü" de, üniversite üstünden siyaset pirimi malzemelerinden biri.
İstanbul Üniversitesi Avcılar kampusunda, bu bağlamda, yıllardır özlemini duyduğumuz bir uygulama yapılmakta.
Kayıt için gelen başörtülü genç kızlar, pedagog- rehber öğretmenler tarafından karşılanmakta.
Genel kuraldır.
Siyasi partiler, medya ile en iyi ilişkileri muhalefet döneminde kurarlar.
Medyaya, sürekli görüş iletirler.
Araştırmalarını ve iktidar için elde ettikleri bilgileri verirler.
Gazete ve TV'lerin Ankara büroları, merkezleri sürekli muhalefet kurmayları tarafından aranır, ziyaretler yapılır.
Gündemin oluşmasında, muhalefetin katkısı büyüktür.
Demokrasi el kitabının temel hükümlerinden biri, medya - muhalefet ilişkisidir. 1998 Türkiye'sinde, ne gariptir ki, muhalefet partileri tarafından medya, adeta "düşman" gibi görülüyor. Hatta... "Gibi görülmek" bir yana, "düşman" ilan edilmiştir. "Medya", muhalefet partilerine göre, adeta "mücadele edilmesi gereken bir siyasi
Yükseköğrenimde başörtüsü konusu, toplumun gündemindeki yerini koruyor.
Dün sabah telefonla, uzunca süre, Sayın Hayrünnisa Gül ile konuştuk.
"Duygusal tepkilerini, umut kırıklığını" anlatmak için aramış.
Hayrünnisa Gül, Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün eşi...
Söylediklerini özetle yansıtayım:
"35 yaşındayım. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin yabancı dil eğitim bölümünü kazandım. Hem de, hiçbir özel dershaneye gitmeden, evde eşimin çocuklarımın günlük hizmetlerini yapmanın yanı sıra hazırlanarak...
Sırf başım örtülü olduğu için, kaydımı yaptıramadım.