"Broadway"

3 Aralık 2000

"Broadway"
Güngör URAS
Broadway, kelimesi Türkçeye "Geniş Cadde" diye çevrilebilir. Broadway, "Geniş Cadde"nin adıdır. Bu caddeyi kesen sokaklar numara ile adlandırılır. Broadway'ı kesen 41 ile 51 numaralı sokaklarda New York'un eski ve ünlü tiyatro binaları vardır. Bunların çoğu asırlık, klasik yapılardır. İşte bu bölgedeki binalarda sahnelenen müzikli veya müziksiz oyunlar "Broadway Temsilleri" olarak adlandırılır. Broadway'de her gece perdesini açan 33 tiyatro binası vardır. Broadway dışındaki dağınık tiyatrolar "Off - Broadway" (Broadway dışı) diye adlandırılır. Böylesinden de 55 tiyatro her akşam perde açar. Broadway'ın çok, çok dışı (Off - Off Broadway) diye adlandırılan tiyatroların ünlüleri ise 6 tiyatrodur.
Opera, bale, konser ise başka bölgelerde başka binalarda "icra" edilir.
Broadway'da bu yılın ilgi gören müziksiz iki ve müzikli bir oyununu izledim. Sayın okuyucularıma onları anlatacağım.
(1) Betrayal (İhanet)Fransız kadın sinema oyuncusu "Juliette Binoche"yi sayın okuyucularım ünlü "English Patient" (İngiliz Hasta) filminden hatırlarlar. O filmindeki oyunu ile "Oscar" ödülü almıştı.
Ben bu güzel Fransız hanıma "Les Amants de Pont

Yazının Devamı

New York'ta cumartesi

2 Aralık 2000

New York'ta cumartesi
Güngör URAS
Geçen cumartesi New York sokaklarında insan kaynıyordu. Amerikalılar 23 Kasım'da "Şükran Günü"nü kutladı. Şükran Günü haftasından yıl sonuna kadar uzanan 6 hafta, ABD'de "Holiday Season" (Tatil Mevsimi) olarak adlandırılıyor. İnsanlar 6 hafta boyunca yeni yıl heyecanı yaşıyor. Sokaklar evler süsleniyor. İnsanlar çılgınca alışveriş yapıyor. Sanırsınız ki, insanlar kıtlıktan çıkmış veya yıllardır alışveriş yapamamış. Bugünleri beklemiş.
New York zaten kalabalık. Bu yetmiyormuş gibi New York'a yılda 36.6 milyon turist geliyor. Özellikle ABD'nin başka şehirlerinde yaşayanlar New York'a "Tatil Mevsimi" denilen yıl sonunda gelmeyi tercih ediyor. Otellerde yer bulunamıyor.
1997 yılından bu yana sayıları 12.187'de dondurulan New York'un "Sarı Taksi"leri geçen yıl 241 milyon yolcu taşımış. Tatil Mevsimi taksi bulmak imkansız.
New York'taki mağazalar bu 6 hafta boyunca yıllık toplam satışlarının yarısını yapar yıllık toplam kazançlarının yüzde 60'ını sağlarmış. İlanlara bakılırsa her mağazada ucuzluk var. Bazıları etiket üzerinden yüzde 40'a kadar varan indirim sağlıyor. Ama karlılık oranları yüksek olmalı ki 6 hafta bu ucuz satışı

Yazının Devamı

Bakkal Coşkun süpermarket karşısında direniyor

1 Aralık 2000

Bakkal Coşkun süpermarket karşısında direniyor
Güngör URAS
Bizim mahalleli eskiden sadece bakkal Coşkun'dan mal alırdı. Süpermarket modası çıkınca, otomobili olan süpermarketlere gidip toptan alışverişe başladı. Derken efendim o anlı şanlı süpermarketler bizim mahalleye geldi. Bakkal coşkun'un sağında solunda dükkan açıp, bakkal Coşkun ile rekabete başladı.
Mahalle halkının kafası karışmış durumda... Mahalleli bakkal Coşkun'un yaşamasını istiyor ama, hepsinin içinde de bir kuşku: "Acep bakkal Coşkun'un fiyatları süpermarket fiyatlarının üzerinde mi?" Mahalleli iki malı "ucuz niyetine" süpermarketten alırken, "hatır için" bir malı da Coşkun'dan alıyor.
Doğrusu ben de bir türlü karara varamamıştım: Acep bakkal Coşkun süpermarketlerden pahalı mı? Acep süpermarketler gerçekten ucuz mu satıyor?
Hürriyet gazetesinin yayımladığı Reyon ekini hazırlayanlar güzel bir çalışmayı başlattılar. Normal bir ailenin ev ihtiyacı olarak satın aldığı 41 maddelik bir sepet hazırladılar. Aynı malları 9 süpermarketten satın alıyorlar. Sonra kasa fişini yayımlıyorlar. Her süpermarkette hangi malın kaça satıldığını ve 41 madde için yapılan toplam ödemeyi görebiliyorsunuz.
Ben

Yazının Devamı

İçi bizi yakıyor dışarıdan rakamlara bakanlar "iyisiniz" diyor

30 Kasım 2000

İçi bizi yakıyor dışarıdan rakamlara bakanlar "iyisiniz" diyor
Güngör URAS
Amerikalı bankacı, "Türkiye'de işler nasıl gidiyor?" diyerek sual edince, "Bugünlerde işler biraz karışık. Moraller bozulmaya başladı" diyecek oldum... "N'olmuş?.. N'olmuş yani?" diyerek üzerime yürüdü. Ben ağzımı açtıkça lafımı ağzıma tıkadı.
- Merkez Bankası piyasaya müdahale etmese, faizler tavana çıkacak. Bankalar güç duruma düşecek...
- Merkez Bankası'nın işi ne? Merkez bankaları neden kurulur? Bu tip düzenlemeyi yapmak için. Piyasa sarsılınca tabii ki, Merkez Bankası müdahale eder.
- Merkez Bankası piyasaya devamlı para çıkarıyor.
- Çıkarsın... Bugün çıkarır yarın çıkardığı parayı emer. Görevi bu...

Yazının Devamı

Ya taşlar yerine konmalı ya da yeni yapı kurulmalı

29 Kasım 2000


Ya taşlar yerine konmalı ya da yeni yapı kurulmalı
Güngör URAS

Seksen yıldır "devlet zengini" ile yürüyen sistemde, taşları yerinden oynatmak kolaydır ama tehlikelidir. Yeni bir yapı kuracak bilginiz, hazırlığınız ve gücünüz yoksa, sistem kilitlenir. Sistemin kilitlenmemesi için ya eski devlet zenginlerini eski koltuklarına oturtursunuz ya da onların boşalttığı koltuğa yeni devlet zenginlerini oturtursunuz.
(1) Özelleştirme yapacaksınız. KİT'leri satacaksınız. Önce birilerinin cebine para koyarak "devlet zengini" yapacaksınız. Sonra KİT'leri onlara satmış gibi yapacaksınız.
(2) Gerçekçi olalım. Bu ülkede Et Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu gibi arsası bol kuruluşları satın alacak ölçüde sermayeye sahip olanlar vardır ama, elektrik santrallarını satın alacak veya kuracak, telefonu, THY'yi satın alacak kaç "babayiğit" sermaye sahibi veya grubu vardır?

Yazının Devamı

Bu sistem "devlet zengini" ile yürür

28 Kasım 2000


Bu sistem "devlet zengini" ile yürür
Güngör URAS

Türkiye için "yeni bir kalkınma stratejisi" oluşturamadığımız sürece bu sistem "devlet zengini" ile yürüyecektir. İktidarlar, kendilerinden önceki iktidarların "devlet zenginlerini" tasfiye edecek, sonra kendi "devlet zenginlerini" yaratacaktır.
Cumhuriyet'in kuruluşundan beri bu böyle olmuştur. Böyle gitmemesi ciddi bir "planlama" ile "yeni kalkınma stratejisinin" oluşturulmasına ve uygulanmasına bağlıdır.
Olan biteni "devleti hortumlayanların tasfiyesi" basitliğinde görmeyiniz. Bu tür tasfiye şimdiye kadar kaç defa yapıldı? Ne oldu? Ne değişti? Bu nedenle sorunun temeline inmenin, sistemi bütünüyle sorgulamanın zamanıdır.

Yazının Devamı

"Sil baştan" çanları çalmaya başladı

27 Kasım 2000


       Yarı dalgalı olmaz deniz / Ya durulmalı, ya kudurmalı / Ya kınında durmalı hançer, ya sonuna kadar batmalı / Yare dudak vermemeli sevgili... Öptürmeyecekse.../
       Yıllar önce bir kız arkadaşımdan dinlediğim, kimin yazdığını bilmediğim bu şiiri unutamam. Önceleri bunu "aşk şiiri" olarak kabullenirdim. Yaşlandıkça her gelişmeyi bu şiirdeki "felsefe" ile yorumlar oldum.
       Şimdilerde "istikrar paketi" çerçevesindeki uygulamaları bu "felsefe" ile izliyorum. "Ya kınında durmalı hançer, ya sonuna kadar batmalı / Yare dudak vermemeli sevgili... Öptürmeyecekse" diyorum. Bu istikrar paketi ya uygulanacak... Ya uygulanmayacak... Uygulansın ama... Acıtmasın... Bütçe denkleşsin ama, kamu harcamaları azalmasın... Vergi reformu yapılsın ama... Vergiler artmasın. Kara para trafiği kontrol edilsin ama... Servet beyanı istenmesin... Herkes vergiyi versin ama... Nereden buldun diye sorulmasın... Banka sistemi düzeltilsin ama... Banka batıranlara dokunulmasın. Devleti hortumlayanlarla mücadele edilsin ama politikacılar ile bürokratlar bu işe karıştırılmasın...
   &nbs

Yazının Devamı

Ramazan geldi

26 Kasım 2000


       Ramazan, "Arabi - Hicri" takvimde 12 aydan birinin ismidir.
       Hicri (Arabi) aylar şunlardı: Muharrem, Safer, Rebiyülevvel, Rebiyülahır, Cemaziyülevvel, Cemaziyülahır, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce.
       Arabi aylar 365 günlük Roma takvimine uymaz. Arabi takvimde bir yıl 355 gündür. Her ay sırasıyla 30 ve 29 gün çeker. Arabi - Hicri takvimde gökte hilalin görüldüğü günün ertesi günü, yeni bir "ay" başlar.
       Eskiden vilayet kadıları, şaban ayının son günlerine doğru gözleri kuvvetli olduğu söylenen bir veya iki kişiyi "hilal" gözlemeye memur ederlerdi. Bu gözleyiciler gökte hilal belirtisini görür görmez kadı efendiyi bulur, kadı da "şer'i mahkeme huzurunda" iki şahit önünde gördüklerini tekrarlayan gözlemcilerin sözlerini zapta geçirdikten sonra "Ramazan'ın başlangıcını ilan ederdi."
       Ramazan ve oruç konuları Kuran'da sadece Bakara Suresi'nin 185 ve 187'nci ayetlerinde yer alır.
       Bakara Suresi'nin 185'inci ayeti şöyledir:

Yazının Devamı