Güven önemli ama... güveni sağlayacak bankalar

9 Kasım 2000


       Banka sistemi ekonominin çarkıdır. Tekerleğidir. Banka sistemi olmadan ekonomi "yürümez".
       Bankalar halkın parasını toplar. Bu parayı yatırıma veya üretime dönüştürecek olanlara kiralar. Yatırımın ve üretimin coşabilmesi bankalardaki kaynağın bolluğuna bağlıdır. Bankalardaki kaynağın azalması, yatırımı, üretimi azaltır.
       Bankaların kaynağının bankalardaki paranın artması bankaların para sahiplerine vereceği güvene dayanır. İnsanlar bankalara güvenmez ise, paralarını bankalardan kaçırır.
       - Para bankadan kaçar ise, sistem dışına (ekonominin dışına) yönelir.
       - Parasını bankada tutanlar da uzun vadeli bağlantıdan kaçar. Parasını vadesiz tutar. Vadesiz para en tehlikeli paradır.
       - İnsanlar paralarını bankaya yatırmaz veya vadesiz tutmaya başlar ise bankalar kredi veremez.

Yazının Devamı

Rakamlarımız da durumumuz da ölçüye uymuyor

8 Kasım 2000


       Avrupa Birliği denilen "kulübe üye olabilmenin, üye kalabilmenin" ölçüsü var. Türkiye üye olmak istediğine göre, bu ölçülere uymak zorunda. Ölçülere uymadan üye olmak imkansız.
       Türkiye üyelik başvurusu yaptı. Avrupa Birliği (kulübü) adaylık statüsünü kabul etti. Türkiye "ölçülere" uyma sözü verdi. Avrupa Birliği adına ölçü kontrolü yapanlar dönem dönem Türkiye'yi teftiş edecek. Ölçülere nasıl uyduğunu kontrol edecek. Ölçülere uyması yolunda tavsiyelerde bulunacak, Türkiye için "yol haritası" denilen "ders programları" hazırlayacak.
       İşte bu ders programlarından biri "Katılım Ortaklığı Belgesi" adındaki durum tespiti ve yapılması gereken işler listesi bugün açıklanıyor. Bu belgede yer alacak tespitler ve tavsiyeler "kimse için sürpriz olmayacak". Çünkü bunlar daha önce belgelere geçmiş, açıklanmış, uyulması gereken şartlar. Yapılması gereken işler. Bakınız bizim uymamız gereken şartlar ve bu şartların yazılı olduğu belgeler neler?
      (1) Ekonomimizi Maastricht ölçülerine uydurmaya mecburuz. 1993 yılı sonunda yürürlüğe giren

Yazının Devamı

ABD'de seçim var

7 Kasım 2000


       Bugün ABD'de seçim var. 18 yaşını bitiren ABD vatandaşı 154 milyon seçmen oy kullanarak (1) Başkanı seçecek 538 "Seçiciler Kurulu" üyesini, (2) 100 üyeli Senato'nun üçte birini, 34 senatörü, (3) 435 Temsilciler Meclisi üyesini belirleyecek. (4) Bunlara ek olarak 11 eyalette vali seçimi yapılacak.
       Görev süresi sona eren 34 senatörün 19'u Cumhuriyetçi, 15'i Demokrat idi. ABD genelinde eyalet valilerinin 30'u Cumhuriyetçi, 18'i Demokrat, 2'si bağımsız.
       ABD'de yürütmenin başı olan Başkan 4 yıllık süre için seçiliyor. En fazla 8 yıl görevde kalabiliyor. Kongre diye adlandırılan yasama organının iki kolu var: (1) Altı yıllık dönem için seçilen 100 üyeli Sanato, (2) İki yıllık dönem için seçilen 435 üyeli Temsilciler Meclisi.
       Colombia bölgesi hariç her eyaletten 2 senatör seçiliyor. Her eyaletin, nüfusuna göre farklı sayıda Temsilciler Meclisi üyesi seçme hakkı var.
       ABD'de çok sayıda küçük fakat iki büyük parti var. Başkan ile Kongre üyelerinin tamamına yakını bu iki partiden seçiliyor.

Yazının Devamı

44 bin yeni işçinin ücretini ya eski işçi ve memur ya da halk ödeyecek

6 Kasım 2000


       Başbakan Bülent Ecevit, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, DSİ ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda geçici işçi olarak çalıştırılan 44 bin işçinin "sürekli işçi" kadrosuna geçirileceğini açıkladı.
       Konsolide bütçeden ücreti ödenen 157 bin sürekli işçi vardı. Böylece sürekli işçi sayısı yüzde 27.5 artırılmış oluyor. Sürekli işçiler için önce para, sonra iş bulmak gerekiyor. Çünkü bu işçiler ihtiyaçtan değil, para ödemek için kadroya alınıyor.
       Devlet istikrar tedbirleri uyguluyor. Parasızlıktan hizmet yapamıyor. Mevcut sürekli işçileri boş oturuyor. Çok işçiye iş yapmadan para ödeniyor. Ödenecek para da zor bulunuyor.
       Geçici işçi demek, tarımda hasat zamanı bir ay, iki ay, üç ay çalışan sonra işi biten işçiler benzeri işçi demektir. Belli bakanlıkların, özellikle köye hizmet götüren bölümlerinde mevsimlik olarak artan işlerde çalıştırılan işçi demektir.
       Köy Hizmetleri'nde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda, DSİ'de sürekli işçiler "ödenek yokluğundan" boş oturuyor. Makineler parka

Yazının Devamı

Semiha Berksoy 90 yaşında "...ve de gene sahnede"

5 Kasım 2000


       İstanbul'da Tepebaşı'ndaki belediyeye ait Dram Tiyatrosu'nda 25 Ocak 1932 tarihinde (bundan 68 yıl önce) sahnelenen oyunun haberi "İlk Şarkılı Komedi" başlığı ile gazetelerde şöyle yer almıştı: "Dün gece Darülbedayi'de ilk şarkılı komedi 'Yalova Otelleri piyesi' temsil edilmiştir. Eser artistlerden Galip (Arcan) Bey'e aittir. Bestesi kıymetli gençlerimizden Ferid (Alnar) Bey tarafından yapılmıştır. Üç perdelik eser, Yalova otellerinde cereyan etmektedir. Eserin balet kısmında 1929 senesi Güzellik Kraliçesi Feriha (Tevfik) Hanım ile Müzehher, Semiha (Berksoy) hanımlar da rol almışlardır. Komedinin musiki parçaları Şehir Bandosu tarafından çalınmıştır."
       Darülbedayi'nin ilk şarkılı komedisinin hanım yıldızlarından Semiha Hanım'ın Maliye katibi Ahmed Ziya Cenap Bey ile ressam ve heykeltıraş Fayma Saime Hamın'ın kızıdır. 1910 yılında İstanbul'da Çengeltöy'de dünyaya gelmiştir. Lise çağlarında bir yanda "Namık İsmail"in resim atölyesine devam ederken, öte yanda konservatuvarda, "Nimet Vahit Hanım"dan şan dersleri almıştır. 1928 - 1930 yıllarında şansonlar söylemiş, 1930 yılında İ. Galip Arcan

Yazının Devamı

Edirne

4 Kasım 2000


       Tamer Alat, Edirne'deki Selimiye Camii'nin imamı. 1972 yılında doğmuş. İlahiyat Fakültesi'nin iki yıllık bölümünü tamamlamış. Neyzen Ali Ortapınar'dan makam dersi almış. Giyimi, kuşamı, konuşması ve din bilgisi ile modern bir din adamı. On iki makam bildiğini söylüyor. Sabah ezanını "saba", öğleyi "uşşak", ikindiyi "hicaz", akşamı "hüzzam", yatsıyı "rast" makamında okumayı biliyor. Selimiye'nin Hünkar Mahfeli'nin kafeslerinin arkasından Kuran okurken, sesi camiin dört bir yanında yankılandı. Sinan kubbeyi tutan sütunların çıkışına 16 adet içi boş küp yerleştirmiş. Bunlar tabii akustiği sağlıyor, ses camiin içinde dönüp her köşesine ulaşıyor.
       Selimiye'nin Hünkar Mahfeli'nde Sinan ilk defa çiçek motifli, lale, nergis, sümbül motifli, üzerine çiçek demetleri ve kiraz ağacı işlenmiş çiniler kullanmış.
       Sinan, ustalığının eseri Selimiye'nin yapımına 1574 yılında başlamış. Cami 7 yılda tamamlanmış. Kubbesi Ayasofya'nınkinden 6 arşın daha yüksek, 4 arşın daha geniş. II. Sultan Selim, camiin masrafını Kıbrıs'ın fethinden elde edilen 27.760 kese dünyalık ile

Yazının Devamı

Bankaları batırmak değil yaşatmak "marifet"

3 Kasım 2000


       Vural Akışık, 29 Eylül 2000 tarihinde Bodrum'daki TÜSİAD toplantısına katılanlara banka sisteminin sorunlarını özetleyen bir rapor sundu. O günden bu yana banka sektöründe olanlar bitenler, Vural Akışık'ın raporunda sergilediği senaryoya uygun gelişmeler.
       Kamuoyu sadece batan bankalarla ilgileniyor. Ya batmayanlar ne olacak? Ya onlar nasıl yaşayacak, nasıl güçlenecek?
       Türkiye'de bankacılığın, banka sisteminin önemi bilinmez. Banka sistemi olmadan, banka sistemi güçlenmeden ekonomik kalkınmanın gerçekleşmeyeceğini kimse aklına getirmez. Halbuki, güçsüz banka sistemi, güçsüz ekonomi demektir.
       Vural Akışık diyor ki:
       - Küresel ekonomide beklenmeyen dalgalanmalar oluyor. Bankaların her şeyden önce dışarıdan gelecek bu dalgalanmalara direnecek güce sahip olmaları gerekiyor. Bu, dünya ölçüsünde sermaye gücü demektir. Bizim bankalarımızın bırakınız dünya ölçüsünde, ülke ölçüsünde bile bünyeleri zayıf.
       - Bizim bankalarımızın toplam aktifleri 140

Yazının Devamı

Otomotivciler ihracatçı oluyor

2 Kasım 2000


       Bu yılın ilk 9 ayında otomotiv sanayii 1.9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatçıyla otomotiv sanayii ihracat sıralamasında dördüncü durumda olan "tekstil sanayii" ile eşit duruma geldi.
       Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Ali İhsan İlkbahar, 2002 yılında otomotiv sanayiinin 5 milyar dolarlık ihracat ile, "hazır giyim" sektöründen sonra ihracatta ikinci sıraya oturacağını söylüyor.
       Otomotiv sanayiimiz yeni bir yapılanma içinde. Otomotiv sanayii toplam üretiminin yüzde 70'i binek otomobili olduğu için kamuoyunda otomotiv sanayii denildiğinde genelde otomobil dışındaki otobüs, kamyon, traktör gibi araçlar ve otomotiv yan sanayii üretimi unutulur.
       Türk otomotiv sanayiinin 2000 yılının ilk 9 ayındaki üretimi 314 bin adet. Bunun 222 bini otomobil. Yılın ilk dokuz ayında 314 bin adetlik toplam üretimin yüzde 20'si olan 64 bin araç ihraç edildi. Bunun da 60 bini otomobil. Yıl sonuna kadar binek otomobili ihracatının 95 bine ulaşacağı, buna karşılık 250 bin adet binek otomobili ithal edileceği tahmin ediliyor.
 

Yazının Devamı