İstanbul’a aniden yaz sıcağı geldi. Sıcaklar başlayınca herkesin aklına ilk dondurma geliyor. Yazın bazı nemli İstanbul günlerinde ne yesem içimi serinletmiyor ve böyle günlerde bana çok iyi gelen şipşak sağlıklı dondurmam.
Bunun için ön hazırlık gerekiyor. Önden meyveleri dondurmak. Benim buzluğumda şu meyvelerden her zaman donmuş bulunur: Muz, çilek ve şeftali.
Donmuş 1/2 muz, 7-8 donmuş çilek, 1/2 çay bardağı suyu rondoya attım ve bir güzel çektim. Su yerine dilerseniz normal süt, badem sütü veya Hindistan cevizi sütü de olabilir. Üstüne de en çok sevdiğim şey, 1 yemek kaşığı tahini döktüm ve çok lezzetli oldu.
Benim en çok sevdiklerimden, yine baş tacım kurabiyelerden biri. Instagram hesabımda çok kez anlatmışımdır ama bir de burada sizlere anlatayım dedim. Beş dakikada yapılan, kokusu apartmanı saran kurabiyeler. Geçenlerde bu kurabiyeyi yapmıştım. Kokusu en alta kadar inmiş. Komşularım “Sema kesin o kurabiyeden yapmıştır” deyip, anlamışlar. Bunu yemeyen, denemeyen pişman...
Malzemeler ve yapımı
Malzemelerin hepsini karıştırıyoruz. Kıvamı balçık gibi oluyor. İçinde malzemeleri birbirine yapıştıracak bir şey yok ama kaşıkla yağlı kâğıt serili tepsiye siz şekil vererek koyun. Tüm malzemeler birbirine tutunuyor.
175 derecede 30 dakika civarında pişiyor. Kıtır kıtır, muhteşem kokulu bir kurabiye oluyor. Kahve yanına veya beş çayı yanına en güzel şeylerden biri bence.
Bu oturduğum mahalledeki pastaneler çok fena kanıma giriyor. Sabah dışarı çıkar çıkmaz aldığım ilk koku poğaça kokusu. Genellikle etkilenip kendimi tutuyorum ama bu sabah tutamadım ve ben de kendime sağlıklı versiyonunu yaptım. Enfes oldu, hem de canımın isteğini en sağlıklı şekilde gidermiş oldum.
Malzemeler ve yapımı
Susamları rondodan çekip un haline getirdim. Sonra diğer tüm malzemeleri kattım. Hamurun içine yumurtanın beyazını koydum. Karıştırdım. Çok yumuşak, hafif ele yapışmaya yatkın bir hamur oldu. Ellerimi yıkadım ve ıslak bıraktım. Islak hali ile hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarladım. Yağlı kâğıt serdiğim fırın tepsisine dizdim. Fırça ile yumurta sarısını üstlerine sürüp süs malzemelerini koydum ve önceden ısıttığım 150 derece turbo fırında pişirdim. Eve yayılan mahlep konusunu buradan herkese göndermeyi çok isterdim. Şayet malzemelerin içinde susam, kuru yemiş gibi iyi yağlar barındıran tohum ve yemişler varsa pişirme derecesini 150’nin üstüne çıkartmıyoruz ki, bu iyi yağlarda ısı ile
Yazın ilk patlıcanını aldım ve tabii ki her yazın gözdesi patlıcan çubuklarımı yaptım. Benim patlıcanı en çok sevdiğim hali bu. Gerçi ben patlıcanı çiğ bile yiyebilecek kadar çok seviyorum ama bu şekli kalbimde ayrı bir yerde. Her sene mutlaka anlatırım ki herkes yapsın diye. Sosyal medya hesaplarımda aldığım geri bildirim her zaman, patlıcan yemeyenlerin de bayıldığı, 2-3 yetsin diye fazla yapıldığı ama ailece herkesin bir oturuşta bitirdiği. Her yapan bayılıyor. Ben zaten bayılıyorum.
Malzemeler ve yapımı:
Malzemeler için oran veya miktar vermeyeceğim çünkü istediğiniz kadar patlıcanla olur. İster 1/2 kilo, ister 1 kilo.
Patlıcanları kabuklarını soymadan ince kesiyorum. Ne kadar ince olursa o kadar çıtır oluyor. Patlıcanları seçerken de ince seçiyorum. Kalın patlıcanla yumuşak oluyor.
Kestiğim patlıcan çubuklarını suya atıyorum. Dış harcının yapışması için çubukların ıslak olması lazım.
Bu esnada bir buzdolabı poşetinde mısır unu (en çok yakışan un bu, glüten sorunu olmayana da galeta unu ama her un ile de olur), tuz, sarımsak tozu, soğan tozu ekliyorum.
Sokaklara çıkıp “Lütfen bunu yapın” diye bağırmak istiyorum. Onu yapamıyorum, size buradan anlatayım o zaman. Bu dondurma pasta çok güzel oldu. Bir kahve sever olarak benim damak tadıma da çok uydu.
Geçenlerde yaptığım mozaik dondurma vardı. Onu biraz değiştirmek aklımdaydı. Bekleyen muzları da görünce hemen yaptım. Bundan sonra favorim bu. Her ne kadar haziran ayı Nisan taklidi yapsa da, çok yakında yanacağız ve hepimiz dondurma diye aranmaya başlayacağız. İşte o dondurma pasta geldi, burada. Bu zemin fikir, daha buna kuru meyveler, kuru yemişler girer. Siz birçok yeni fikir üretebilirsiniz.
Malzemeler ve yapımı
2 büyük muz ya da 4 yerli muz
İnanın abartmıyorum, tadı tamamen pazılı börek oldu. Bu ortaya nasıl çıktı ben de çok emin değilim. Biraz ondan biraz bundan derken varılan sonuç börek gibi oldu. Hem çok basit hem de glütensiz, besleyici.
Malzemeler ve yapımı:
Daha önce 19 Mayıs’ta size Socca yapımı anlatmıştım. Aslında zemin onun aynısı. Bu zemini pizza tabanı ve daha birçok şey için kullanabilirsiniz. Ben mutfakta denemeler yaparken böreğimsi bir tada ulaştım.
Filizlendirme yaparken en sevdiğim şey, sabah uyanıp koşa koşa mutfağa gidip ne kadar büyüdüklerine bakmak ve onlara günaydın demek.
Bu ara canım yumurta harici hiç hayvansal gıda istemiyor. Ben de kuru baklagillere biraz ağırlık verdim. Kuru baklagiller gaz yapmasın, besin öğeleri daha da artsın ve zaten faydalılarken daha da faydalı olsunlar diye filizlendirme yapıyorum. 2 günde yenecek hale geliyorlar.
Filizlendirme aslında kuru baklagilleri, tohum ve tahılları tekrar yeşillendirmek, canlandırmak ve hayat vermek oluyor. Ben pek tahıl kullanmadığım için genelde kuru baklagilleri filizlendiriyorum. Kinoa,
karabuğday, nohut, kuru fasulye hepsi filizlenir.
Yapımı da çok zevkli. Çocukken hepimiz kuru fasulye çimlendirmişizdir. Bu da aynı metot. Hatta bunu evdeki çocuklarla yapmak, onlar için de hem eğlenceli hem de çok öğretici olabilir.
En öncelikli kural kullanacağımız kuru baklagilin organik, ilaçsız ve hibrit tohum olmayan, yerli üretim olmasıdır. İlaçlı bir kuru baklagili filizlendirmenin pek de yararı olmayacaktır. Hibrit olanlar da mantıken filizlenmiyor zaten.
Burada
Bu krakerleri uzun zamandan beri çok severek yaparım. Özellikle ekmeği bırakmak isteyenlere, sabah kahvaltıda veya ara öğünlerde iyi bir eşlikçi oluyor. Ben karabuğday unu kullandığım için glütensiz ama dilerseniz tam buğday unu, siyez ununu da aynı oranda kullanarak yapabilirsiniz.
Yine glütensizlerden kinoa unu bu tarifte bire bir ölçüye denk gelir.