Sosyal medyada çirkin taciz! Doktorlar kalan ömrünü açıkladı
Henüz 27 yaşındaki üç çocuk annesi genç kadın, her yeni güne, son günü olabileceğini bilerek başlıyor. Doktorların ona biçtiği ömür her dakika azalırken, sosyal medyadan gelen yorumlar ise vicdanları yaralıyor. Yazılanlar karşısında şoke olan talihsiz kadın, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı.
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Kuzey İrlanda'nın Omagh kentinde yaşayan 27 yaşındaki Jemma McGowan'a, geçtiğimiz yılın şubat ayında ileri derece yumurtalık kanseri teşhisi koyuldu. Doktorlar acı da olsa genç kadına artık yapılacak bir şey kalmadığını belirterek kendini ve ailesini ölüme hazırlaması gerektiğini söyledi. Öğrendikleri karşısında şoke olan McGowan, henüz çok küçük olan 3 çocuğunun büyüdüğünü görebilmek için daha fazla hayatta kalabilmenin yollarını aramaya başladı. İşte ne olduysa tam da bu süreçte oldu, genç kadına söylenenler vicdanları derinden yaralamaya yetti.
KABUS 2016'DA BAŞLADI
Jemma McGowan için kabus 2016 yılında başladı. Rahatsızlığı üzerine hastaneye giden talihsiz kadına 22 yaşında yumurtalık kanser teşhisi koyuldu. Doktorlar Jemma’ya kanserin henüz birinci seviye olduğunu söyledi. Jemma, 2018 yılında 40 yaşındaki Clive ile evlendi. Jemma, ikinci çocuğuna hamileyken hastalığı ilerlemeye başladı. Doktorlar 17 haftalık hamile olan Jemma’nın ameliyat olması gerektiğini belirtmiş olsa da, Jemma hamileliğinin zarar göreceğini düşündüğü için bu ameliyatı reddetti.
Sonraki 4 yıl boyunca kansere dair herhangi bir belirti yaşamayan Jemma, 2021 yılının başında üçüncü çocuğuna hamile olduğu sırada vücudunda bir kitle keşfetti. Doktorlar doğumun ardından yaptıkları muayene sonucunda kanserin McGowan’ın sol akciğerine de sıçradığını gördü. Ayrıca kasık bölgesinde de çok sayıda tümör vardı. Kanserin ileri boyuta ulaştığının tespit edilmesinin ardından McGowan’ın kemoterapi süreci başladı. Uzun süre kemoterapi gören talihsiz kadının bu süre boyunca saçları döküldü ve tedavinin yan etkileri olan onlarca rahatsızlık yaşadı. Tüm zorluklara rağmen tedaviden vazgeçmeyen Jemma, yaşadığı süreci şöyle anlatıyor:
"Kemoterapi süreci başladığında en küçük kızım Betty sadece 2 haftalık bir bebekti. Bebeklerimin büyüdüklerini görmeden ölmeyeceğim konusunda kendimden emindim ve bunun için pes etmemeye kararlıydım. Tüm zorluklara bu şekilde karşı koyabildim."
Jemma’nın tedavisini yürüten onkolog ekibi, kötü haberi 2021 yılının mayıs ayında verdiler. Jemma için artık yapılabilecek bir şey yoktu ve doktorlara göre en fazla 3 ila 15 ay içinde hayatını kaybedecekti. Doktorlar talihsiz kadına kemoterapi tedavisinin sonuç vermediğini ve daha fazla kemoterapi vermenin de doğru olmadığını söyledi. Jenna, “Kemoterapi sürecinde neredeyse iki defa ölümle burun buruna geldim. Doktorlar bir süre sonra bana tedavinin artık sonuç vermediğini söylediler ve bu sırada tümörler büyümeye devam ediyordu" dedi.
Genç kadın haberi ilk aldığında yaşadıklarını, “Bana yarım kalmış işlerimi bitirmem gerektiğini söylediler. Bu haberi aldığım sırada bana söylenen bazı şeyleri hâlâ unutamadım. Dediklerine göre tümörlerim çok agresif ve alışılmışın dışında davranıyorlardı” sözleriyle anlattı.
BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATTI
Doktorlar Jemma McGowan’a daha ağır bir kemoterapi tedavisi yapabileceklerini söyledi fakat bunun Jemma için çok ağır sonuçları olacaktı. Doktorlara göre daha ağır bir kemoterapi Jemma’nın normal hayatını devam ettirmesine engel olacak birçok yan etki yaratabilirdi. Bir süre kemoterapi tedavisine devam eden McGowan, alternatif tedavi yöntemleri de araştırdı. Bu araştırmalar sonucunda Meksika'da kanser için alternatif tedaviler sunan bir klinik buldu. Ancak tedavi ve yolculuk masrafları için 90 bin Pound (1 milyon 700 bin lira) gerekliydi. İşi ikinci el araba satmak olan McGowan, Meksika yolculuğu için bağış kampanyası başlattı ve kısa süre içinde 170 bin Pound para topladı. Jemma ve kocası Clive, yeterli paranın toplanmasının ardından 2021 yılının haziran ayında Meksika’ya gitti.
Jemma McGowan, “Burada Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay verilmemiş veya onay sürecinde olan bazı ilaçlarla tedavim yapılıyor. Her 6 ayda bir Meksika’dan, her 8 haftada bir de Londra’dan ilaç alıyorum. Tüm tedavi her ay yaklaşık 2 bin 500 Sterlin (47 bin lira) tutuyor. Bağış kampanyası benim yaşam çizgim oldu” dedi. Kısa süre önce Meksika’ya ikinci bir ziyaret gerçekleştiren Jemma, ölmeyi bir seçenek olarak görmediğini ve ömrünü uzatmak konusunda kararlı olduğunu belirtiyor. Sıkı bir diyet programı olan Jemma şeker başta olmak üzere karbonhidrat ve protein tüketmiyor. Kendisine verilen diyet programı gereği çok fazla doğal meyve suyu tüketiyor.
SOSYAL MEDYA YORUMLARI ŞOKE ETTİ
Tedavi süreci devam eden Jemma, her türlü ihtimali hesaba katarak çocukları için anı kutuları hazırlıyor. Ayrıca çocuklarına daha şimdiden 18 yaşına girdiklerinde vereceği hediyeleri almış durumda.
"Beni hatırlamalarını ve onları düşündüğümü bilmelerini istiyorum. Clive bu konu hakkında konuşmak istemiyor ama hiçbirimiz yarının ne getireceğini bilmiyoruz."
Talihsiz genç kadın sosyal medya hesabına yapılan yorumların ise kendisini çok üzdüğünü olduğunu söylüyor. Instagram hesabını ilk açtığında bazı kullanıcıların hasta olamayacak kadar 'iyi' göründüğü konusunda istismar içerikli mesajlar attığını belirten Jemma, bu durumun kendisi için çok üzücü ve şoke edici olduğunu dile getirdi.
'KANSERLİ TAKLİDİ Mİ YAPIYORSUN?'
Haftada en az bir kere taciz ve istismar içerikli yorumlar aldığını belirten Jemma, “Bana sürekli kanserli taklidi yaptığım söyleniyor. Hasta olamayacak kadar iyi göründüğüm için ölümcül kanserim olmadığını söyleyenler de var. Oysa makyaj yapmadan dışarıya çıkamıyorum” ifadelerini kullandı.
Bu durumun üzücü olduğunu ama üzülmekten daha ciddi işleri olduğunu söyleyen Jemma, “Bu hastalıkla savaşmak benim için ön planda ama bu yorumlar çok üzücü ve ben görmemek için çok çaba gösteriyorum. Yabancılar neden bahsettiklerini bilmiyor. Bazen bu yorumlara ‘Daha nasıl bir kanıt istiyorsun? Kanımı mı istiyorsun? Eğer onu sana verebilseydim verirdim’ şeklinde cevap vermek istiyorum ama sonra bundan vazgeçiyorum" yorumunu yaptı.
'DOĞRU OLAN HAYATI NORMAL ŞEKİLDE DEVAM ETTİRMEK'
Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran da Jemma McGowan gibi kişilerin bu tarz durumlarda kendi kendilerine bir savunma mekanizması oluşturduğunu belirtti. Duran, “Terminal aşamaya geçen hastalarda palyatif tedavi uygulanmaya başlar. Yani hastanın acısını dindirip konforunu artırmak amaçlanır. Bu süre içinde hasta zaten kendini yavaş yavaş hazırlamaya başlar. Hastanın kendi durumunu kabullenemediği durumlarda ise psikolojik tedavi öneriliyor. Hekimlerimize de hastaya kötü haberi verme konusunda açık ve net olmalarını öneriyoruz" dedi.
Tedavinin sonuç vermediği ve ölümü bekleyen hastaların yakınlarının da hayatlarını normal şekilde devam ettirmesi gerektiğini belirten Duran, sözlerini şöyle noktaladı:
"Zaten bu durumdaki aileler hasta daha hayattayken bir yas sürecine giriyorlar. Hastaya farklı bir şey hissettirmemek gerekiyor yani doğru olan normal yaşantıyı hiçbir şey olmamış gibi devam ettirmek."
