10.12.2020 - 22:40 | Son Güncellenme:
Euronews AA
Güney Afrika'da yapılan bir araştırma, insanların hangi kriterlere göre hastalığı ağır geçirdiğine dair yeni bulgular ortaya koydu.
Öte yandan, Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile geliştirdiği yeni tip koronavirüs aşısı geçen Salı Günü İngiltere’de kullanılmaya başlandı.
Bununla birlikte, İngiltere Aşı Görev Gücü Başkanı Kate Bingham, Pfizer/BioNTech, Oxford ve Moderna aşılarının farklı kombinasyonlarını denemeyi plandıklarını açıkladı.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) Başkanı Emer Cooke, Pfizer ve BioNTech’in Kovid-19'a karşı geliştirdiği aşı adayının ajansa sunulan verilerinin “çok sağlam” olduğunu belirterek, ancak şu aşamada inceleme sonucunun “pozitif” olacağını garanti edemediklerini bildirdi.
Avrupa Parlamentosu'nun bir komite toplantısında konuşan Cooke, Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in, Kovid-19 karşı geliştirdikleri "BNT162b2" adlı aşı adayına yönelik ajansa "çok sağlam" veriler sağladıklarını söyledi.
Avrupa Birliği’nde ilaç ve aşıların değerlendirilerek onaylanmasından sorumlu EMA'nın Başkanı Cooke, "Klinik deneylere katılan 30 binden fazla deneğin bir veri setine sahibiz. Bu bize hem güvenlik hem de etkililik konusunda karar verebilmek için çok sağlam bir veri seti sağlıyor." ifadesini kullandı.
Cooke, söz konusu aşının Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılmasının onaylanıp onaylanmayacağına ilişkin ise, "Şu aşamada olumlu bir değerlendirme yapılacağını garanti edemeyiz." diye konuştu.
Örneğin her yıl yapılan grip aşılarının milyonda bir de olsa Guillain Barre sendromu adlı bir sinir sistemi hastalığına yol açması mümkün. Öte yandan grip olan kişilerde bu sendromun oluşma ihtimali bundan daha fazla.
BioNTech ve Pfizer’in Kovid-19 aşısı onay sunum belgelerine siber saldırı düzenlenmesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cooke, son birkaç haftadır siber saldırıya maruz kaldıklarını anlatarak, söz konusu saldırının aşıların onay sürecini etkilemeyeceğini vurguladı.
Fakat gerçek şu ki, insanlar sürekli hastalanıyor. İngiltere'de her beş saniyede bir kişi kalp krizi bir kişi de felç geçiriyor. Her yıl 600 bin kişi ölüyor.
Bu yüzden aşılama programı yaygın bir şekilde uygulanırken soğukkanlılığınızı korumanız lazım. Aşıların güvenliği, uygulanmaya başladıktan sonra uzun süreler takip edilmeye devam ediyor.
Diğer enfeksiyonlara karşı geliştirilen önceki aşıların hali hazırda kadın ve erkekler arasında farklı tepkiler gösterdiğini belirten Webb, "Araştırmamızın aşı çalışmalarında cinsiyeti değişken olarak dahil etme ihtiyacını vurguladığını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
BioNTech ve Pfizer, geliştirdikleri aşıya ruhsat alabilmek için 30 Kasım'da EMA'ya başvurmuştu. EMA’nın Pfizer ve BioNTech’in "BNT162b2" adlı aşısının kullanımına ilişkin kararını en geç 29 Aralık'ta vermesi bekleniyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra, Güney Afrika'da yapılan bir araştırmada Covid-19'a yakalanan erkeklerin yoğun bakıma ihtiyaç duyma olasılığının kadınlardan üç kat fazla olduğu tespit edildi.
Bilim insanları ayrıca yine erkek hastaların virüsten ölme riskinin de kadınlara oranla çok daha yüksek olduğu konusunda uyardı.
Cape Town Universitesi, ocak-haziran ayları arasında 46 ülkeden koronavirüs testi pozitif çıkmış üç milyondan fazla kişiyle yaptığı çalışmada, erkek hastaları "üzecek" sonuçlar elde etti.
Covid-19 salgını sonrası özellikle Çin'de hayatını kaybedenler arasında çok daha fazla erkek olması sonrası yapılan araştırmada, vakaların "tam olarak yarısı" erkek hastalar olduğundan enfeksiyon riskinin kadınlar ve erkekler için aynı olduğu keşfedildi.
Ancak çalışma, erkeklerin yoğun bakıma kaldırılma olasılığının kadınlardan neredeyse üç kat, virüsten ölme olasılığının ise yüzde 39 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
"Cinsiyet birçok çalışmada gözardı edilen bir değişkendir" diyen Cape Town Üniversitesi araştırmacılarından Kate Webb ise yaptığı açıklamada "Bu çalışmada cinsiyetin dikkate alınması gereken önemli bir faktör olduğu hatırlatıldı" dedi.
Öte yandan araştırmaya imza atan bilim insanları, söz konusu olasılığın birkaç istisna dışında küresel olduğunu ve çoğunlukla biyolojik farklılıklara indirgenebileceğini açıkladı.
Araştırma ayrıca enfeksiyonlara karşı kadınların bağışıklık sistemlerinin erkeklerden daha güçlü olduğu yönündeki çalışmaları da destekler nitelikte.
Öyle ki araştırmada "dişi" östradiol hormonunun, enfekte olmuş hücreleri öldüren T hücrelerinin tepkisini güçlendirdiği ve antikor üretimini artırdığı görüldü.
Bilim insanları bunun aksine erkek cinsiyet hormonu "testosteronun ise bağışıklık sistemini baskıladığını" belirtiyor.
Bu sırada araştırmacılar, elde edilen bulguların gelecekteki aşı çalışmaları için önemli olduğunu söylüyor.