Şimdi enginarın tam zamanı. Bildiğiniz gibi çok da faydalı bir sebze, karaciğerin dostu. Ben çiğ bile çok seviyorum, direkt salataya incecik kesip koyuyorum ama yemeği de harika olur tabii. En kolay ve aynı zamanda lezzetli enginar pişirmeyi size anlatmak istedim.
Biliyorsunuz enginar klasikte bezelyeli, garnitürlü çanak şeklinde pişirilir. Ben sanki bu şekilde enginarın tadını alamıyorum gibime geliyor. O yüzden tek başına zeytinyağlı pişirmeyi keşfettiğimden beri başka türlü pişirmedim. Sosyal medya hesaplarımda da bunu deneyip seven kişi sayısı çok fazla.
Bir kuru soğanı piyazlık doğrayıp, zeytinyağında, kısık ateşte biraz soteliyorum. Sonra kestiğim enginarları ve bir çimdik tuzu tencereye ekliyorum. Bu esnada bir adet portakalın suyunu sıkıp enginarların üstüne koyuyorum. Üstünü geçecek duruma gelene kadar da içme suyu ekliyorum.
Artık çoğu kişi süt ürünlerini azaltmaya başladı. Kimisinde laktoz intoleransı var, kiminde alerjiler, kiminde otoimmün hastalıklar. Sütün bunları tetiklediği artık kanıtlandı. Bu yüzden süt yerine alternatif arayan çok var. Özellikle alerjisi olan emziren anneler, çocuklar için çok faydalı evde bitkisel süt yapımını kolayca anlatmak istiyorum.
Hazır satılanlarda çok fazla koruyucu ve aroma verici var. Üstelik de içindeki bademe, kajuya göre çok pahalı. Daha ekonomik ve içeriği tertemiz olan sütlerin tarifi aşağıdadır.
Badem sütü
Bir su bardağı çiğ bademi kabukları ile birlikte bir gece suda bekletiyoruz. Ertesi gün bu suyu döküp üstüne yeni bir üç bardak su ekleyip, isteğe göre bir tane de hurma ekleyip blenderden geçiriyoruz. Bir tülbent yardımı ile sütü süzüyoruz ve badem sütümüz hazır. Kalan posayı da atmıyoruz. İçine bir yumurta ekleyip, biraz kakao ve hurma koyarak harika bir kurabiyeye çevirebilirsiniz.
Kaju Sütü
Kaju
Şu anda çiriş otunun zamanı. Bu otu 2 yıl önce pazarda gezerken keşfetmiştim. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bol bol yetişiyormuş. Yabani pırasa da denirmiş. Denemek istedim ve pek sevdim kendisini. Normalde ben pek pırasacı değilim. Pırasa tadında ama daha az soğanımsı bir sebze bu. Bu ara pazarda görürseniz mutlaka alıp denemenizi öneririm. Pazarcı amca ‘’ıspanak gibi pişir’’ demişti ve ben de zeytinyağlı, pirinçli pişiririm hep.
Pirinci hiçbir zaman beyaz/rafine pirinç kullanmıyoruz. Dışından kabuğu alınmış, beyaz pirinç kan şekerini çok hızlı yükselterek vücutta neredeyse şeker etkisi yapıyor. Ben her zaman kabuklu pirinç kullanıyorum.
Yapımı: Çiriş otu sanki doğa tarafından rulo paket yapılmış gibi. Dalları birleştiren bir zar var. Bu zarı bıçakla kesip, dalları birbirinden ayırıyoruz ve bol suda yıkıyoruz.
Zeytinyağı, bir soğan ve rendelenmiş domatesi tencerede biraz çeviriyoruz. Otları iki veya üç parçaya bölüp üstüne ekliyoruz. Diğer bir tencerede de pirinçleri
Karnabaharı doya doya yiyebilmenin bir başka formülü. Bunu yaptığınızda kimse karnabahar ile yapıldığını anlamayacak.
Şişmeden, suçluluk hissetmeden doya doya kısır yeme keyfi.
YAPIMI
Bir tavada bir soğanı iyice soteliyoruz.
Sonra içine bol domates salçası ve biber salçası ekliyoruz.
Karnabaharı çiçeklere bölüp rondo veya mutfak robotunda çekiyoruz. Hemen bulgur boyutuna geliyor.
Sonra karnabahar bulgurunu tavaya ekleyip, sotelenmiş salçalı soğan ile sotelemeye devam ediyoruz. 4-5 dakika, arada bir karıştırıyoruz.
Bal kabağı sezonu bitmeden, şu harika tartı size anlatmak istedim. Bal kabağı benim en çok sevdiğim sebzelerden. Tatlı sebzeleri beslenmemizde bulundurmak tatlı isteğini kontrol edebilmenin en kolay yolu. Hele ki bal kabağı. Senelerce ‘’ben balkabağı sevmem’’ dedim çünkü ben o şekerle pişirilen halini sevmiyormuşum. Sebzenin kendisinin tadı o kadar güzel ki, şeker resmen tadını bozuyormuş. En güzel ve lezzetli hali bence şöyle…
Malzemeler ve yapımı :
Üstü için
4 dilim bal kabağı
4 tane kuru kayısı
Kabuk tarçın
4 tane karanfil
Tabanı için
Benim yemeklerimde bol bol baharat kullandığım dikkatinizi çekiyor olabilir. Baharatlar içine girdiği yemeğin lezzetini tamamen değiştirebiliyor. Sağlıklı beslenmek tatsız, tuzsuz, keyifsiz şeyler yemek demek değildir. Yemekleri lezzetli hale getirmek için baharatların gücünü mutlaka kullanmanızı öneririm.
Benim için mutfakta bir diğer önemli şey de pratiklik. Sağlıklı beslenmenin yolu çokça mutfakta fazla vakit geçirmekten geçiyor. Bu yüzden hız ve pratiklik mutfaktaki zamanı kısaltıyor. Geçenlerde bir şey dikkatimi çekti. Yemeklerimde genelde aynı baharatları kullanıyorum. Her seferinde aynı kavanozları alıyorum, açıyorum, kapıyorum, yerine kaldırıyorum. Ben bunlarla tek tek uğraşacağıma neden birleştirip işi tek kavanoza düşürmüyorum dedim ve iki farklı baharat karışımı yaptım. İkisi de harika oldu ve mutfaktaki işimi çok hızlandırdı.
Favori baharatlarım1 kaşık kimyon
1 kaşık kişniş
1/2 kaşık zerdeçal
Bu ara evde oturmak-tan herkeste bir atıştırma isteği var. Yemek yesek de, karnımız tok olsa da, mutfağa git gel bir şeyler yemek istiyoruz. Aslında bunun altında yatan genelde duygusal yeme ama onun çözümü daha derin ve bireysel. Bununla baş edebilmek için öncelikle kendinize “Şu andaki asıl ihtiyacım olan nedir?” diye sorabilirsiniz. Genellikle tokken tekrar yemeyi duygularımı kapatmak için kullanıyoruz. İhtiyacımız olan şey dışarı çıkmak olabilir, sosyalleşmek olabilir, evdeki bulunduğumuz ortamdan kaçmak olabilir ama bunu fark etmeden kilerin veya dolabın önüne geçerek bastırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden ben size bugün bu isteği en sağlıklı ve en tok tutacak şekilde nasıl karşılayacağımızı anlatacağım. Az yiyip, öz yemiş olacağız.
Fındık tuzlulara çok yakışıyor. Bu krakerler de bu tezi doğruluyor. Hem de içindeki iyi yağlar ve düşük karbonhidratlı yapısı ile uzun süre tok tutuyor. Yapılması sadece 5 dakika sürüyor.
Malzemeler ve yapımı:
1 su bardağı fındık unu. Fındığı rondodan çekerek elde edebilirsiniz, yerine badem unu da olur.
1
Mevsimin en güzel sebzelerinden biri olan mor lahanayı hep salata olarak yemeye alışmışız ama sizlere bugün çok lezzetli başka bir halini anlatmak istiyorum. Orta Avrupa’da çok yapılan, yemeklerin yanında garnitür olarak servis edilen hali. 3-4 sene önce Budapeşte’ye gittiğimde orada yedikten sonra, eve dönünce yapmıştım. O kadar çok sevdim ki bol bol mutfağımda pişer oldu.
Sebzelere alıştığımız halinden daha farklı bir açıdan bakınca aslında onlarla yapılacak ne kadar çok seçenek olduğunu görüyorum. Her kültürde her coğrafyada farklı biçimlerde kullanılıyorlar.
Size daha önce gökkuşağı beslenme anlatmıştım. Bu beslenmedeki en güzel renklerden biri bu.