Astroloji bir afyon değil

Sevgili okurlar, sizlere bu yazıda astrolojinin bir kendini bilme, anlama ve tartma aracı olarak kullanılabileceğini yeniden hatırlatmak istiyorum. Kendini kandırma ya da avutma aracı değil! Nerede ise her şeyin tüketim yönünde kategorize edildiği ve etiketlendiği günümüzde bilinçsiz bir yönelim ve astrolojik bilgilerin suyunu çıkaran, farkında olmadan yanlış bir görünüm ortaya koyan kişiler ve yaklaşımlar var. Büyük genellemeler yaparak, bugün yılın en şanslı günü diyenlerden, dikkat çekmek için felaket tellallığı yapanlara kadar uzanan bir skalada astroloji astroloji olmaktan çok bir araç, medyanın elinde insanları afyonlamaya, onları bir kısır döngünün sonsuz sarmalında tutan bir uğraş olarak görülüyor. Öncelikle “Astroloji” ile medyadaki astrolojiyi birbirine karıştırmamaya bakalım.

İnsani zayıflıklar, tembellikler, kolaycılık ve fırsatçılık söz konusu iken, astroloji bize tüm bu yönlerimizi gösterebileceği yerde, kendi gölgemizi, eksiklerimizi göremememiz nedeni ile, sanki kuyruğumuzu, kendi gölgelerimizi kovalıyoruz. Astroloji ile doğru anlamda karşılaşmış bir kişi varoluşunun, kimliğinin ve kapasitesinin farkında bir kişidir. Nerelerde iyi olduğumuzu, hangi alanlarda hatalar yapabileceğimizi, kendimize karşı dürüst kalarak, zayıflıklarımızı ve kapasitemizi anlayabilecek bir seviyeye ulaşmak, hayat deneyimi, kişisel bir farkındalık ve disiplin gerektirir. Yeterli içgörü ve eğitim kazanamamış kişiler ise sıklıkla gölgelerini ,eksiklerini başkalarında ararlar. Halbuki astroloji daha en başında bizi kendimize yansıtan bir aynadır ve biz bu aynayı kirletirsek, kendi kendimizi kandırdığımız bir alanda buluruz.

Bir astrolog medyada yazılıp anlatılanın çok genel olduğunu bilir. Yine de bu değerlendirmelerini yaparken ezbere kaçmadan daha açıklayıcı da olabilir. Büyük ümitler ya da olumsuzluklardan çok, bize yol gösterebilecek, içinde bulunduğumuz dönemi anlatabilecek bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Satürn transiti, açıları zor olsa da, her zaman kötü değildir ve tam tersine sorumluluk almamıza ve kendimizi gerçekleştirebileceğimize işaret eder. Tüm Jüpiter transitleri iyi ya da şanslı olmayabilir, Jüpiter’in kendi haritamızdaki yeri ve açıları bu konuda açıklama getirecektir. Öyle anlaşılıyor ki her şeyin başında eğitim ve bilinç olduğu gibi, astroloji alanında da bir okur-yazarlık bilgisine ihtiyaç var. Ancak daha önemlisi biz astrologlar ezbere, okurları kolaycılığa ya da tembelliğe götüren, sansasyon ya da korku yaratabilecek bir tutum sergilemektense, daha sorumlu ama aynı zamanda daha yaratıcı, çok yönlü ve klişelerden uzak bir tutum geliştirmeliyiz. Birkaç ezbere bilgi ya da aynı şeyleri tekrar ederek yapılabilecek bir şey değil bu. Böylece astroloji okurları için daha faydalı olabileceğimizi düşünüyorum.

Sonuçta konu yine gelip, kendimizde düğümleniyor. Kolaycı ve yüzeysel isek, kolaycı ve yüzeysel bir astroloji yaratıyoruz. İnsana odaklı bir alanda olduğumuz için, kendi kişisel gelişimimiz ve hayat tecrübelerimiz astrolojiyi nasıl kullandığımızı da şekillendiriyor. Artık medya, internet sayesinde sonsuz çeşitte bilgi ile dolu ve bizler biraz daha bilinçli davranarak astrolojinin daha kapsamlı ve derin bir şekilde ifade edilmesine ön ayak olabiliriz.

Sonuçta ne anlatıyor isek, yine ona dönüşüyoruz