15.10.2020 - 14:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
'Görünmez olduğu' ve 'Doğu Akdeniz'deki tüm faaliyetleri tespit edilmeden izlediği' öne sürülen Yunan denizaltılarının Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurlarınca anbean takip edildiği ortaya çıktı.
Söz konusu denizaltıların Türk unsurları tarafından çekilen görüntülerinin, Yunanistan tarafından oluşturulmaya çalışılan algının yıkılması anlamına geldiği belirtildi.
Yunanistan’daki bazı haber sitelerinde "Yunan Deniz Kuvvetlerine ait denizaltıların Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca tespit edilemediği"ne yönelik iddialar yer aldı.
Yunan iç kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik yayımlanan haberlerde, "Type-214 denizaltılarının görünmez nitelikte olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin deniz karakol uçakları ve helikopterlerinin bu denizaltıları tespit edemediği" ileri sürüldü.
Haberlerde ayrıca "görünmez olduğu" savunulan Yunan denizaltılarının Doğu Akdeniz'deki tüm faaliyetleri tespit edilmeksizin izlediği iddiasına da yer verildi. Güvenlik kaynakları ise söz konusu iddiaların kesinlikle gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Görünmez olduğu iddia edilen Yunan Type-214 denizaltılarının, Türk Deniz Kuvvetlerinin yüzer ve uçar unsurlarınca Doğu Akdeniz’de kesintisiz takip edildiğini vurgulayan kaynaklar, yapılan haberlerin gerçeklik payının bulunmadığına dikkati çekti.
Öte yandan "görünmez " olarak nitelendirilen denizaltıların Doğu Akdeniz'de çekilen görüntüleri de ortaya çıktı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar tarafından kesintisiz takip edilen söz konusu denizaltılar periskopları açık şekilde görüntülere yansıdı. Denizaltılara ait hem gece hem gündüz görüntü kayıtları da dikkati çekti.
Güvenlik uzmanları bu durumun, Yunan denizaltılarının kolaylıkla takip edildiği anlamına geldiğini belirtti.
Yaz mevsiminde gerilimin doruk noktasına çıktığı Doğu Akdeniz'deki tansiyonun Eylül ayı başında düşmesiyle, Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmelerin yeniden başlayacağı açıklanmıştı.
Yunan basını beklendiği gibi Türkiye'nin Oruç Reis hamlesini manşetlerinden veriyor. To Vima gazetesi, gelinen noktayı "Gözle görülür rahatlama' bitti" başlığıyla sayfasına taşıdı.
Kathimerini'de yer alan bir analizde ise, Türkiye'nin Oruç Reis adımının gökyüzünden bir yıldırım gibi düşmediğini, öncesinde Ege Denizi'nde başka NAVTEX'ler ilan edildiğini yazdı.
Avrupa Birliği'nin yanı sıra ABD'de de bölgede açık şekilde Yunanistan'a destek veriyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Eylül ayı sonunda Yunanistan'ın Girit Adası'ndaki Suda Üssü'nü ziyaret etmişti.
Pompeo, ziyaretinde Suda Üssü'nün ABD'nin deniz operasyonlarının merkezi olacağını ve USS Hershel 'Woody' Williams savaş gemisine ev sahipliği yapacağını açıkladı. Dört helikopter pisti bulunan USS Hershel 'Woody' Williams'tan, insansız hava araçları kalkış yapabiliyor. Gemide kumanda ve kontrol sistemleri de bulunuyor.
Yunanistan’ı Doğu Akdeniz ve bölgedeki istikrarın 'temeli' olarak niteleyen ABD Dışişleri Bakanı, Atina ve Washington arasındaki ilişkilerin 'tüm zamanların en güçlü noktasında' olduğunu söyledi.
ABD Doğu Akdeniz krizinde açık şekilde Yunanistan'ı destekliyor, yaz mevsiminde Güney Kıbrıs'a uygulanan 33 yıllık silah ambargosu kaldırıldı ve Pompeo kısa süre sonra Rum tarafını ziyaret etti.
Pompeo ayrıca, ABD, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs arasında imzalanan EastMed projesinde işbirliğinin artırılacağını duyurdu. Resmi açıklamada, "Petrol arama şirketleri ExxonMobil, Total ve Hellenic Petroleum, Girit kıyılarındaki açık deniz arama bloklarında ve yenilenebilir enerji alanında ortak çalışma başlatacaktır" denildi.
To Vima gazetesi, Pompeo'nun Girit'teki Suda Askeri Üssü'ne gitmesiyle Türkiye'ye doğrudan mesaj verildiğini, İncirlik Üssü'nün Girit'e taşınması tartışmalarının aynı dönemde ortaya çıkmasının tesadüf olmadığını yazmıştı.
Doğu Akdeniz'de bu yaz mevsiminde gerilim zirveye çıktı, Yunanistan müttefikleri Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kıbrıs ve Mısır'la Türkiye'ye karşı koymaya çalıştı. Suda Üssü'ne Yunanistan'ın müttefikleri Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne ait savaş uçakları indi, Türkiye'ye karşı tatbikatlar yapıldı.
Ankara ve Atina Almanya'nın arabuluculuğunda görüşmelere hazırlanırken, Yunanistan'ın Mısır'la deniz yetki alanları anlaşması imzalaması masanın devrilmesine yol açtı.
Oruç Reis sismik araştırma gemisini bir kez daha Akdeniz sularına çıkaran Türkiye, Atina ve Kahire arasındaki anlaşmanın ise 'yok hükmünde' olduğunu duyurdu.
NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan'ın donanmaları Doğu Akdeniz'de karşı karşıya gelirken, Oruç Reis gemisine yaklaşan bir Yunan fırkateyni geri püskürtüldü.
Yunanistan ve Türkiye arasında yıllardır devam eden anlaşmazlıklarda, Ankara Atina'nın 'maksimalist talep ve emellerinden vazgeçmesi gerektiği' görüşünü dile getiriyor.
ABD açık şekilde Yunanistan'a destek verse de, Atina'nın sırtını yasladığı 'Sevilla Haritası'nda Türkiye'nin yanında yer aldı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, "ABD, Sevilla Haritası'nın hukuki bir öneme sahip olduğunu düşünmemektedir" açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi.
Türk Dışişleri, bu hafta başında ise Ankara'nın Birleşmiş Milletlere (BM) bildirdiği Doğu Akdeniz'deki deniz sınırları içinde Oruç Reis sismik araştırma gemisinin faaliyet yürüttüğü bölgeyi gösteren haritayı paylaştı.
Twitter hesabında haritaya yer veren Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, "Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıktaki Kastellorizo (Meis) adlı 10 kilometrekarelik Yunan adası nedeniyle Yunanistan, 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı talep ederek, Oruç Reis'i durdurmaya ve Doğu Akdeniz'i Türkiye'ye kapatmaya çalışmaktadır" dedi.
Türkiye, 27 Kasım 2019’da Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma anlaşması ile Yunanistan’ın Girit, Karpathos ve Rodos adalarının güneyinde kalan bölgeyi kıta sahanlığı kapsamında gördüğünü ilan etmiş ve bu anlaşmayı BM’ye kaydettirmişti.
Anlaşmanın uluslararası hukuka göre bir geçerliliği olmadığını savunan Atina, 1982 tarihli Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre adaların kıta sahanlığı hakları olduğunu, Türkiye’nin ortaya koyduğu haritanın Yunanistan’ın egemenlik haklarını çiğnediğini ilan etmişti.
ABD Jeolojik Araştırma Merkezi'nin (USGS) 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Doğu Akdeniz'in Levant Havzası bölümünde tahmini 1,7 milyar varil geri kazanılabilir petrol ve 122 trilyon kübik fit gaz var."