"Basında güven"in temliscisi Milliyet'in 49. Kuruluş Yıldönümü coşkuyla kutlandı
Milliyet Gazetesi'nin 49. Kuruluş Yıldönümü, önceki gece düzenlenen görkemli bir törenle kutlandı. 1998 Milliyet Ödülleri'nin de sahiplerini bulduğu törende konuşan gazetemiz sahibi Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, "Emin olun ki Milliyet her türlü baskı ve şartlar altında doğru bildiğini söylemekten, okurlarını doğru bilgilendirmekten geri kalmayacak, ilkelerinden ödün vermeyecektir" dedi. Törende, 49. yıl pastasını Aydın Doğan, Sema Doğan ve Milliyet yöneticileri birlikte kesti.
Doğan Medya Center'da düzenlenen törene İstanbul Valisi Erol Çakır, İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Sema Doğan, Doğan Medya Grubu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Kanal D İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Arzuhan Yalçındağ, Hürriyet Gazetesi Reklam Grup Başkan Yardımcısı Vuslat Doğan Sabancı, Ali Sabancı, Doğan Holding ve Milliyet Gazetesi yöneticileri ve çalışanları katıldı.
49 yıl dimdik ayakta
Aydın Doğan, Milliyet Gazetesi'nin
yarım asra yaklaşan şerefli durumunu en ufak bir lekeye maruz bırakmadan, kendi ilkelerine sadık kalarak dimdik ayakta kaldığını belirterek, "Milliyet, kamuoyu avukatlığı yapmaya devam etmiştir, bundan sonra da devam edecektir"dedi. Geçen yıl Milliyet'in hayatında 14 günlük bir parantez açıldığını ve kapandığını hatırlatan Doğan şöyle devam etti:
"Çok şükür o parantez mutlulukla sonuçlandı. Şu anda o parantezin kapanmasından dolayı Milliyet ailesinin içinde olmaktan, onların bir ferdi olmaktan onurluyum. Şuna inanabilirsiniz, Milliyet bütün siyasi partilere elinden geldiğince aynı mesafede olmaya devam edecektir. Hiçbir baskı, hiçbir güç odağı, doğru bildiğimizi söylememizi engelleyemeyecektir. Zaten Milliyet ailesi içinde çalışan yazarlara çizerlere aydınlara herhangi bir müdahele hakkımızın olmadığına inanıyorum. Zaten bizim kurumumuzda çalışan gazetecilerin başkalarının hatta patronun baskısıyla yayın yapacaklarına inanmıyorum. Bunu kabul eden gazeteciler de makbul gazeteciler değildir.
Çeyrek asra yaklaşan süre içinde 20 yıldan beri emeğimi, bilgimi, becerimi, Milliyet'in gelişmesi için harcadım. 475 kişiyle çalışan ve 3.5 liraya satılan
Milliyet gazetesinin bugün 1500' ü aşkın çalışanı ile ülkenin dev kuruluşlarından biri haline getirdim. Milliyet, daima başı dik gözü pek ve gözü açık olarak hep bir adım önde olmaya devam edecektir" dedi.
Doğan, 20 yıldan beri her kuruluş yıldönümünde Milliyet'in ilkelerinden, meslek etiğinden bahsettiğini kaydederek şunları söyledi:"Müsade ederseniz bu defa şikayetlerimi dile getirmek, size isyanımı söylemek istiyorum. Başta ben, tüm çalışma arkadaşlarımızın devleti yönetme, hükümeti yönetme gibi bir görevi olmadığı gibi, böyle bir haddimizin de olmadığı bilincinin içindeyiz. Ülkeyi halkın seçtiği insanlar yönetir. Bize ülkeyi yönetiyor iftirasını atarak siyasetin içine çekmek isteyen bazı şaibeli siyasetçilerimiz mesleğimize attığı çamurdan bahsetmek istiyorum. Ülkenin bütün saygın yazarları, çizerleri gazeteciler eğer bir siyasi iktidarı eleştiriyor veya o siyasi iktidarın başındaki birini eleştiriyorsa ertesi gün o siyasi iktidarın kiraladığı, tüm müesseselerden kovulmuş, hapislere girmiş çıkmış gazetecilerle bir tetikçilik yarışı başlatıyorlar. Namuslu, dürüst, bağımsız, aydın yazarların ailelerine, eşlerine, kızlarına, çocuklarına, onların çalıştıkları müesseselerin yöneticilerine, hatta onların çalıştıkları müesseselerin sahiplerine, patronlarına kadar akla gelmedik her türlü yalan, iftira ve hakarette bulunuyorlar. Bir nevi, ülkenin yazarını, çizerini, aydınlarını baskı altına almaya çalışıyorlar. Bizi yıldırmaya çalışıyorlar. İntikam yasaları çıkardılar. Eğer bir yazar bir siyasi partinin aleyhine yazı yazıyorsa ertesi gün o yazarın ailesine, karısına, kızına en iğrenç iftiralar etmekten çekinmediler. Yetmedi, onun çalıştığı müessesenin yöneticilerine, o yetmedi onun çalıştığı müessesenin patronuna. Bu yalnız benim müessesem değil, tüm müesseseler için böyle. Bugün bir isim vermek zorunda kalacağım,bizim müessesemizde de vaktiyle çalışmıştır. Akşam Gazetesi'nde çalışıyor, Şakir Süter arkadaşımız. Geçen gün bir televizyon kanalında Şakir Süter'e küfür ediliyor. Bu arkadaş Tercüman Gazetesi'nde çalışmış, zannederim ki benden eski bir gazeteci. Neden böyle bir iftira atılıyor, peşinden baktım, bu arkadaş bir partinin genel başkanını eleştirmiş. Demokrasi paketi açıklayarak, tarafsız bir medya isteyerek buna başladılar, bizim tarafsız olma özgürlüğümüzü elimizden almaya çalıştılar. Bazı gazeteciliğini beğendiğimiz arkadaşlarımız da isteyerek, istemeyerek onların içinde yer aldılar. Allah onları ıslah etsin"
1998 Milliyet Ödülleri şeref kürsüsü
Gecede 1998 Milliyet Ödülleri'de sahiplerini buldu. Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü köşe yazısı dalında birinciliği kazanan Necati Sönmez, ikinciliği kazanan Necdat Canaran, İlköğretim Okulları Arası Yazı Yarışması birinciliği kazanan Asena Kaya, ikinciliği kazanan Günseli Kocaman ve üçüncü olan Behiç Efe Tekin'e ödüllerini İstanbul Valisi Erol Çakır verdi. Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Özel Ödülü'nü kazanan Kemal Yalçın ise ödülünü İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in elinden aldı.
Edebiyat ana dalında Haldun Taner Öykü Ödülü'nde birinci Mehmet Zaman Saçlıoğlu, ikinci Ali Balkız ve üçüncü olan Ayşe Kilimci'nin ödüllerini ise Seçici Kurul Üyesi Demet Taner verdi.
Birincilik ödülünün verilmediği Türkiye'nin Sorunları ana dalında Örsan Öymen Ödülü'nde ikinciliği kazanan Dr. Osman Özsoy adına İrfan Tunç ve üçüncülüğü kazanan Cevdet Uğuz ödülleri Seçici Kurul Başkanı Mümtaz Soysal'ın elinden aldı.
Ekonomi dalında birinciliği kazanan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sakal, ikinciliği paylaşan Özlem Özkıvrak ve Dilek Dileyici, üçüncülüğü paylaşan Hakkı Odabaş ve Kamil Güngör ödüllerini Seçici Kurul Üyesi Tarhan Erdem'den aldı.