Afgan çocuk gelin içindeki sesi susturamadı! Kaçışı dünya şampiyonluğu getirdi
15 yaşında zorla evlendirildi, hayalleri elinden alındı. Bir sabah yalnızca oğlunu ve annesini alıp Afganistan'dan kaçtı. Ne dili biliyordu, ne kültürü ama içindeki sesi susturmadı. Hemşirelik yaptı, hayatta kaldı, salona attığı adımın şampiyonluk getireceğinden habersizdi. Afgan çocuk gelinin şampiyonluğa uzanan hikâyesi, 'pes' dedirtecek türden.
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Roya Karimi, henüz çocuk sayılacak bir yaşta, 15’inde zorla evlendirildi. Gençliğinin en üretken yıllarını, kendi iradesi dışında alınmış kararlarla geçirmek zorunda kaldı. Eğitim hakkı elinden alındı, hayalleri, henüz şekillenmeden bastırıldı. Ancak Roya, tüm bu baskılar altında dahi içindeki sesi susturmadı. Taliban'ın iktidara gelmeden önce Afganistan'da yaşadığı hayat, onun için tatmin edici değildi. Karimi'nin yaşamındaki dönüm noktası, ailesiyle birlikte Afganistan’dan Norveç’e kaçışı oldu. Kocasını terk edip Afganistan'dan kaçmasının ardından attığı adımları atmak birçok kadın için zordu. Roya, Norveç'e vardığı andan itibaren hayata başlamak zorundaydı, insanların kültürlerini ve dillerini öğrenmeliydi. Annesi ve küçük oğluyla birlikte yeni bir ülkede sıfırdan bir hayat kurmak için yola çıkan Karimi, hemşirelik eğitiminin ardından, ilk etapta Oslo’da bir hastanede hemşire olarak çalıştı. Dilini bilmediği, kültürüne yabancı olduğu bir ülkede ayakta kalmak için verdiği mücadele, onun ne kadar güçlü ve kararlı bir birey olduğunu gösterdi.
'12 YAŞ ALTINDAKİ KIZLAR OKULA GİDEMİYOR'
Norveç’teki ilk günlerinde tüm dengeleri kurmak, onun için çok zor oldu. Ancak çabaları sonunda karşılığını verdi. Roya'nın vücut geliştirme sporuyla tanışması, hayatında bir dönüm noktası oldu. Spor salonlarına gitmek sadece fiziksel egzersizle ilgili değildi, aynı zamanda özgüvenini yeniden inşa etmenin ve kişisel kimliğini yeniden tanımlamanın bir yoluydu. Norveç’te hayatını düzene koymaya çalışırken sporla tanışan Karimi, ilk kez bir spor salonuna adım attığında henüz bu alanın onun için ne kadar büyük bir kapı aralayacağını bilmiyordu. Vücut geliştirme, onun için yalnızca fiziksel bir dönüşümden çok, psikolojik olarak da kendi bedenine ve benliğine yeniden kavuşmanın yoluydu. Kendi deyimiyle spor salonundaki her antrenman, Afganistan’daki kadınların sesi olmak için attığı bir çığlıktı. “Spor yaparken sadece kaslarımı değil, özgüvenimi de inşa ediyordum” diyen Karimi, kısa sürede bu alanda profesyonelleşti. Beslenme ve sağlık koçluğu üzerine eğitim aldı, antrenmanlarını bilimsel temellere dayandırdı ve sahnede boy göstermeye başladı.
Roya Karimi, 2025 yılında Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda birincilik elde ederek büyük bir başarıya imza attı. Bu yalnızca bir spor galibiyeti değil, ataerkil yapılarla örülü bir geçmişe karşı kazanılmış bir zaferdi. Onun şampiyonluğu, milyonlarca kadına "mümkün" kavramını yeniden tanımlattı. Karimi, yalnızca bir sporcu değil, aynı zamanda güçlü bir kadın hakları savunucusu. Afganistan’da kadınların okula gitme, çalışabilme ve kendi kararlarını verme haklarının ellerinden alınmasına karşı duruyor. Sosyal medyada aktif olarak bu konuda içerik üretiyor, takipçilerine ilham veriyor. “Benim her kas lifim, susturulmuş bir kadının sesi” diyen Karimi, kadınları özgürleştiren her adımın, dünyayı daha yaşanabilir kıldığını savunduğunu şöyle ifade etti:
''Spor salonuna her gittiğimde Afganistan'da olduğumda şu an yaptığım şeyleri yapma özgürlüğümün olmadığını hatırlıyorum. Şimdi özgürüm. Artık böyle bir baskı altında olmadığımı söylemekten mutluluk duyuyorum. Ancak birçok kadın okula gitmek gibi temel insan haklarından yararlanamıyor, bu yürek parçalayıcı. Taliban hükümeti Afganistan'da 12 yaşın altındaki kızların okula gitmesini yasakladı. Bugün Afganistan'da kız çocuklarının okula gitme imkanı yok. Yanlarında bir erkek olmadan evden çıkamıyorlar ve kadınlar tek başlarına hiçbir yere adım atamıyorlar. Taliban hükümeti, Amerikan askerlerinin ülkeyi terk ettiği 2021 yılından bu yana iktidara geldiğinden beri kadınlara yönelik çeşitli yasalar getirdi."
‘SADECE BİKİNİMİ VE DIŞ GÖRÜNÜMÜMÜ GÖRMELERİ YANLIŞ’
İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin haberine göre, Royan şu anda 27 Kasım'da başlayacak olan Dünya Atletizm Şampiyonası'na hazırlanıyor. Roya daha önce Stoperiet Open Turnuvası'nda altın madalya kazanmıştı. Rekabetçi bu spor müsabakasında sıklıkla bakılan kriterler arasında kıyafet, yarışmacıların nasıl göründüğü ve saç şekli yer alır. Bu yarışma, Kuzey Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden sporcuların katıldığı yarışmalarından biri olarak biliniyor. Yarışmadaki performansı, onu herkesin bildiği bir isim haline getirdi. Roya, Norveç’te tanıştığı Afganistanlı ikinci eşi Kamal Celaleddin tarafından da desteklendiğini dile getiriyor. Kamal da dövüş sanatları kariyerini seçmiş ve o da Roya'nın hayranları arasında. Roya, Kamal'ın kendisine olan desteğini takdir ederek “Kamal'ın desteği bana bu sporda büyük işler başarma konusunda güven verdi" dedi.
Roya’nın bu başarılı yaşamına rağmen, Afganistan'daki ailesi onu desteklemedi. Bunlar üzerine Roya, "Daha iyi bir geleceği ve kendim olabilmeyi seçtim. Sosyal medya hesaplarımda, çoğu zaman ölüm tehditleri içeren eleştiriler alıyorum. İnsanların sadece, bikinimi ve dış görünümü görmeleri yanlış. Bunun arkasında, yılların çabası ve acısı var” diyerek duygularını dile getirdi.
Sosyal medyada yüz binlerce kişiye ulaşan Karimi, antrenman videoları, motivasyonel konuşmalar ve günlük yaşamından kesitler paylaşıyor. Paylaşımlarıyla yalnızca estetik bir bedeni değil, irade, azim ve yeniden doğuşu temsil ediyor. Roya Karimi'nin hikâyesi, yalnızca Afganistanlı kadınlara değil, dünyanın dört bir yanındaki tüm kadınlara 'asla geç değil' mesajını veriyor. Bir çocuk gelinin, bir sığınmacının, bir annenin, nasıl bir dünya şampiyonuna dönüşebileceğini gözler önüne seren bu yaşam öyküsü, hem toplumsal normlara hem de içsel korkulara karşı kazanılmış bir zafer. Sosyal medyada paylaştığı bir mesajda, "Bir Afgan kadın olarak Avrupa Şampiyonası'nda yarışmak sadece kişisel başarı ile ilgili değil, engelleri aşmakla ilgili. Bu hem sporda hem de hayatta. Hepimiz hayal kurma, sınırları zorlama ve duyulma hakkını hak ediyoruz" diye yazdı.
