14.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Dr. Aytekin Ertuğrul, Dr. Şakir Coşkuner, Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu ve arkadaşları, Atatürk’ün yıllardır yansıtıldığı gibi alkolün neden olduğu karaciğer sirozundan değil, ‘sıtma dalağı’ denilen ve sıtmanın bir komplikasyonu olan hastalıktan öldüğünü iddia etti.
‘Yanlış teşhis’
Doktorlar, emekli subaylarca yayımlanan Birlik Dergisi ile Kuvayi Milliye’de Yeni Ufuklar Dergisi’nde Atatürk’ün ölümüne neden olan hastalık konusunda önemli iddialarda bulundu.
Genel Cerrah Ertuğrul, Paris’ten getirilen Prof. Dr. N. Fissinger ile Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp’in Atatürk’e "Alkolün neden olduğu karaciğer sirozu" teşhisi koyduğunu belirterek şunları kaydetti: "Atatürkümüz milletini kurtarmak ve çağdaş uygarlığa götürmek için cepheden cepheye koşarken iki defa yakalandığı sıtma hastalığından ve tedavisi için kullanılan ilaçların bir komplikasyonu olan Banti Sendromu’ndan ölmüştür. Yoksa bazı doktorlar tarafından uydurulan alkolik sirozdan ölmemiştir."
Kapıcıoğlu da Atatürk’ün alkole bağlı siroz hastalığından öldüğü iddiasının doğru olmadığını savunarak görüşlerini şöyle dile getirdi:
‘O kadar alkol içemezdi’
"Alkol içmeye bağlı siroz olması riski en az 10 - 15 yıl günde rakı biriminde 3 bardak ve her gün içilmesi koşuluyla olabilir. Oysa Atatürk bu sıklıkla ve sürede içmiyordu. Ülkemizde çok daha fazla alkol tüketilmekle birlikte alkole bağlı siroz hemen hemen sıfıra yakındır."
Coşkuner de Atatürk’e konulan alkole bağlı karaciğer sirozu teşhisinin, o dönem elde bakteriyolojik veriler olmadan konulduğunu, sirozda sıtmanın da etkili olduğunu söyledi.