Banka ‘sahibi’ sekreter

     

     Maslak’taki Balkaner Plaza’yı pombalı tüfeğiyle basan Tuncay Baktimur (30), eski eşi Birgül Özmen (29) ile Yurtbank’ın eski sahibi Ali Avni Balkaner’in oğlu Hakan Balkaner’i (36) öldürdü. Polise teslim olan Baktimur, "Namus için kafalarına sıktım" derken, Balkaner ailesi Hakan Balkaner’le Özmen arasında ilişki olduğu iddiasını yalanladı. İddialara göre, askerliğini Güneydoğu’da yaptıktan sonra güvenlik görevlisi olarak çalışan, ancak bir süre önce işsiz kalan Baktimur, 1.5 yıl önce boşandığı eşi Özmen’le birleşmek istedi. Baktimur, isteğini kabul etmeyen Özmen’e tehdit ve saldırıda bulunmaya başladı.
     
     ‘Silahı olan çeksin’
     Ve dün saat 11.30’da Baktimur, kartona sardığı pombalı tüfekle elini kolunu sallayarak Eski Büyükdere Caddesi 31 numaradaki Balkaner Plaza’ya girdi. Hemen sağa sola ateş eden ve ‘Silahı olan varsa çeksin’ diye bağıran Baktimur’a güvenlik müdahale etmedi. Çalışanlar korkuyla kaçışırken koşarak yönetimin bulunduğu ikinci kata çıkan Baktimur, silahla tehdit ettiği bir şirket çalışanına şifreli kapıyı açtırdı.
     
     Kafalarına birer kurşun
     Neye uğradıklarını şaşıran Hakan Balkaner ve Birgül Özmen’i yan yana koltuklara oturtan Baktimur, evlilik anılarını anlatmaya başladı. Eski eşine de zorla anılarını anlattıran Baktimur, Balkaner’i Özmen’e sahip çıkarak yeniden bir araya gelmelerini engellemekle suçladı. Baktimur, bu anda ayağa kalkan Balkaner’i önce kalçasına, sonra kafasına ateş ederek öldürdü. Ardından pompalı tüfeği eski eşine doğrultan Baktimur, Özmen’in canını da başına ateş ederek aldı.
     
     ‘Bu adam bizi öldürecek’
     Cinayetin ardından bağırarak aşağı inip trafik polisine teslim olan Baktimur, "Ali Avni Balkaner’le telefonda görüştüm. Orada olsa onu da öldürecektim" dedi. Olay sırasında şirketin güvenlik kamerasının kayıtta olduğu belirlendi.
     Tuncay Baktimur’un polisteki ilk ifadesinde şunları söylediği öğrenildi: "Hakan ve Birgül’ü bulamasaydım orada tüfekle kafama ateş edecektim. Hakan’a babasını aramasını söyledim. Diafondan Hakan, babasıyla görüştü. ‘Tuncay geldi. Bizi rehin aldı. Çok sinirli ve bu kez çok ciddi. Bizi öldürecek. Hemen buraya gel’ dedi. Bunun üzerine Ali Balkaner de, ‘Yine mi geldi, tamam yarım saat sonra oradayım’ dedi. Hakan da endişeli bir sesle, ‘Yarım saate kalma, bu adam bizi öldürecek, hemen gel’ karşılığını verdi. Babasının ‘Gelmeye çalışırım’ demesinin ardından Hakan panik yapıp kaçmaya çalıştı. Ben de arkasından ateş ettim."
     Ali Balkaner’in avukatı Deniz Ketenci, Baktimur’un Özmen’i sürekli tehdit ettiğini, bir süre önce evini yaktığını, kezzap atmaya yeltendiğini, iki gün önce de otomobilinin lastiklerini parçaladığını söyledi. Ketenci, Özmen’in savcılığa şikâyeti üzerine Baktimur’un yaklaşık 20 gündür arandığını kaydetti.
     
     Birgül Özmen’in adı İstanbul DGM Savcılığı’nın Yurtbank davası iddianamesinde de yer aldı. Balkaner’in mudileri ve Hazine’yi atlatmak için adlarına banka kurduğu iki sekreterden birinin Özmen olduğu öne sürülen idianamede şöyle denildi: "Yurtbank kredilerine sınır getirildikten sonra yöneticileri grup şirketlerine kaynak temin etmek için Off - Shore şirtekleri kurmuştur. 500 bin dolar sermayeyle 1998’de kurulan Yurt Securiyt Off - Shore’un sermayesini, Kıbrıs vatandaşı olduğu için banka kuramayan Balkaner karşılamıştır. Off - Shore’nin 10 hissedarı Balkaner şirketlerinde çalışan mutemet kişilerdir. Hissedar Birgül Özmen ve Cansel Nazire Erdoğan, şirkette sekreterdir."
     

     

     Bazı insanlar doğuştan şanslı gibidir... Yoksulluğu, sıkıntıyı bilmezler... Ancak her şey tersine dönebilir. Tıpkı Ali Balkaner’in hayatı gibi...
     Balkaner, bir dönem Türkiye’nin en zenginlerinden Ali Haydar Albayrak’ın torunu. 1950’li yıllarda dede Albayrak, Türkiye’de ihracatın yüzde 15’ini tek başına yapıyordu. Kurumsallaşmayı beceremedi; şirketleri tek tek kapandı. Yine de çok büyük bir gayrimenkul varlığı bıraktı. Öyle ki, ailede Ali Balkaner’den başka hiç kimse çalışmayıp hayatlarını kiralarla sürdürdü. Balkaner çocukluğunu anlatırken "Okula bile Mercedes’le giderdim" diyordu.
     Torun Balkaner, dedesinin izinde iş hayatına hızlı bir giriş yaptı. Gayrimenkul alım-satım ve inşaatıyla başladı, kısa sürede tekstilden ayakkabıya, turizmden madenciliğe onlarca firmanın sahibi oldu.
     
     "Huysuz ve tatlı kadın"
     Bu arada Türk Sanat Müziği’nin ünlü bestekârlarından Muzaffer İlkar’ın küçük kızı Pelin Hanım’la evlendi. İlkar’ın "Huysuz ve tatlı kadın", "Tadı yok sensiz geçen ne baharın, ne yazın", "Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin" besteleri, çiftin villada verdiği muhteşem partilerin en rağbet gören şarkıları oldu.
     Ali Balkaner "para"yla oynamayı çok seviyordu. Bu oyun "tefeci" yakıştırmaları yapılmasına neden oldu. Ancak o, "Eğer tefecilik yaptığımı ya da benden para aldığını söyleyen bir kişi bulursanız, kendimi Balkaner Plaza’nın tepesinden aşağı atarım" diyordu. Yıllar sonra o plazanın, tek evladı Hakan’ın öldürüleceği yer olacağını bilemezdi...
     Balkaner’in hayatını değiştiren süreç, 1996’da Maslak’ta yaptırdığı dillere destan plaza ve Yurtbank’ı satın almasıyla başladı. Bankayı aldığı gün önemli bir karar verdi. Gençliğinden beri kumar oynuyordu. Ama artık bankacıydı ve kumara veda ediyordu.
     
     Kıbrıs’a da uzandı...
     Finans sektöründe Yurtbank ve Med Menkul Değerler ile adını duyurduktan sonra Kıbrıs’a da uzandı. Ekim 1998’de, öldürülen Nesim Malki’nin KKTC’deki bankası Tuncabank’ı 5 milyon dolara aldı. Bir ay sonra da Türkbank ihalesine katıldı.
     
     Ne evlilikte ne işte...
     Bu arada oğlu Hakan, dansöz Sibel Barış’la evleneceğini açıkladı. Uzun kavgalardan sonra aileden evliliğe vize çıktı. Ancak evlilik uzun ömürlü olmadı.
     Tarih 21 Aralık 1999’u gösterdiğinde Balkaner’in bankasına el kondu. Devlete göre bankada 719 milyon dolarlık zarar vardı. 24 Kasım 2000’de teşekkül oluşturarak banka dolandırıcılığı yaptığı iddiasıyla 16 kişi ile birlikte gözaltına alındı.
     
     8 ay da hapiste yattı
     Bankanın off-shore hesaplarında toplanan paraları 23 paravan şirkete aktardığı saptandı. Dolandırıcılık suçundan 2 bin 456 yıl 7 ay ile 6 bin 471 yıl arası hapsi istendi. 31 Aralık 2002’de Kartal Cezaevi’nden tahliye oldu. Sekiz ay hapiste yatan Balkaner’in mağdurlarının büyük bir bölümü off shorezedelerden oluşuyordu.
     Yüksek faiz oranları ile bankasına para toplayan Balkaner, şirketlerinin başına döndü. Ancak batırdığı bankanın borçlarını ödeme konusunda herhangi bir girişimde bulunmadı. Soruşturmada Kıbrıs’taki off shore bankalarda batan 650 milyon doların Ali Balkaner ve oğlu Hakan tarafından borsada batırıldığı da ortaya çıktı.
     Tahliyeden sonra Balkaner ve oğlu, olağanüstü koruma tedbirleri altında yaşamaya başladı. Ancak ölüm, Hakan’ı özel görevlilerin, kameraların ve şifreli kapıların olduğu Balkaner Plaza’da buldu.
     


YAŞAM


Apo: Yaşar Kemal romanımı yazsın
Kocalar mutfağa!
Balkaner Plaza’da ‘beklenen’ cinayet
Cesur yürek Osman
Antibiyotiğe dikkat
Oyuncu bir sevgiliniz varsa işiniz çok zor!..
Pelikanlar açlıktan öldü
Bunun annesi otobüs kadar
Gurbetçilere Türkçe cinsel danışma hattı