Önceki akşam Redd, Softcore performansıyla Garajistanbul'da sahnedeydi.
Anlam ayrımı olarak "Softcore"un kullanılması, sıradan bir akustik konser beklentilerini yıkma teşebbüsüydü belki de. Bununla birlikte, iki yıl önce Bablyon'da başlayan Softcore serisi; salt akustik bir konser olmadığını uzun zaman önce kanıtlamış bir proje. Her ne kadar projenin olumlu yanlarını bilen bilse de; ünlü topluluğun, konserin üzerine imtinayla düştüğünü ve diğer konserlerine nazaran daha özel ve daha farklı bir performans olması için uğraştığını; henüz konser başlamadan anlayabiliyordunuz. Garajistanbul'u tamamen dolu bulduğumda ve Redd'i sabırsızlıkla dinlemek isteyen insanları gördüğümde; açıkcası grup adına oldukça mutlu oldum. Çünkü farklı birşey denemek; kendi dairesel yapısında oldukça zor iken, her şeyin kusursuza yakın olması için çabalamak; daha da yıpratıcı bir süreç kuşkusuz. Bu sürecin sonunda da sahneye adımlarını attıkları anda, karşılarında tamamen dolu bir mekan görmenin; her bir üyesine dair tüm Redd üyeleri için ne kadar gurur verici olduğunu tahmin etmekte hiç zorlanmadım.
Vokalist Doğan Duru'nun, bir şarkı arasında; "Şarkılarımızı defalarca benzer kulvarda söyledik ve söylüyoruz da; ama farklı birşeyler de denemek istedik." demesi tüm olan biteni özetliyor aslında. Mevcut yapısıyla icrasına devam ettiğiniz parçalarınızı farklı virajlara sokarak ele almak ve bunu sadece bir ya da iki parçanız için değil de bir konserinizin tamamına yaymak gerçekten hiç de kolay değil. Yine de "Softcore"; adım adım ilerledikçe ve parçaların nakarat bölümünden sonra devreye giren alternatif ritimler, bağımsız bir yolculuğa çıkmasına rağmen genel yapı bakımından merkezi tınıyla bağını korudukça; Redd'in bu işi kotardığı daha net olarak görülebiliyordu.
Konser süresince, sahneyle aramda yaklaşık 20 metrelik bir mesafe vardı ve enstrümanlardan yükselen akustik vuruların; akustik bir konserin de üzerine çıktığına, elinde enstrümanı olan 5 adam tarafından anbean ikna ediliyordum. Hemen hemen her şarkı bitiminde ve şarkılara dair alternatif ritim arayışlarının daha ilk denemeyle beraber sonuçlandığı anlarda, dinleyicilerden yayılan geri bildirimlerin pozitif olduğu anlaşılıyordu. Üretim merkezi sahne olan söz konusu ikna sürecinden, hiç kimse rahatsız değildi.
İlk 14 şarkının geride kalmasıyla verilen 10 dakikalık aranın ardından grup tekrar sahnede belirdi ve sanki herşey en baştan başladı. İnsanlar; Redd'e dair içlerinde ne varsa ortaya döküyor ve bu "En Uzun Gecedeki, En Uzun Konser"in keyfini çıkarıyordu. Sahnedeki 5 adam; "Aşktı Bu" parçasında Ayşe Saran'la, "Her Neyse"de ise viyolonselini kelimelere döken Çağ Erçağ ile sahneyi paylaştılar ve hali hazırda farklı sounda bürünmüş bu iki parçayı, daha da deneysel bir yapıya soktular. Bu deneylerin hepsi de; hem bütünselliği ölçüsünde, hem de salt yalnız başlarına alkış aldı ve coşkuyla karşılandı.
21 Aralık'ta doğan biri olarak; şahsım adına bu konserden daha iyi bir doğum günü hediyesi olamazdı. Baterinin kulağa net darbeler bıraktığı soft dokunuşları, bass gitarın yarı tok nota gezintileri, elektro gitar ile birlikte akustik gitarın birbirlerini geri plana atmak istemeyen tınıları ve klavyenin parçaları çekip çeviren mülayim tavrı; önceki akşam Garajistanbul'da olup bitenlerin kolay kolay unutulmayacağını kesin olarak anlamamı sağladı.
Kısacası Redd; bu geceye dair verdiği sözü tuttu ve tam 3 saat sahnede kaldı. Ünlü topluluk; en uzun canlı performanslarından birine imzasını atarken; tam 30 şarkı çaldı ve gecenin sonunu işaret ettikleri "Seni Buldum"un bitimiyle sahneden ayrıldı. O an herkes, konserin bittiğini düşünürken, Onlar aniden sahneye geri döndüler ve "Tutuklu öğrenciler için söylüyoruz diyerek "Sen Kendinde Ol Yeter"i çaldılar.
Saatler 02:45'i gösterdiği anda ise; salonun tamamından yükselen alkışları, birer teşekkür iletisi olarak kabul edip, kulisin yolunu tuttular.
Bu uzun konserdeki şarkı listesi ise şöyle:
- Hayat Kaçık Bir Uykudur
- Oyun
- Falan, Filan
- Don Kişot
- Ellerini Kaldır
- Aşık Oldum Celladıma
- Nefes Bile Almadan
- Mutlu Olmak İçin
- Dünya
- Aşktı Bu
- Bir Yol Bulursun
- Senden Sonra
- Öyle Boş ki Hayat
- Yavaş Yavaş Yavaş
- Beni Sevdi Benden Çok
- Her Neyse
- One (U2'dan Cover)
- Iskaladık Birbirimizi
- Bir Şövalye Var İçimde
- Yolunda Gitmeyen Adam
- Hala Aşk Var mı
- Modern Adımlarla
- Prensesin Uykusuyum
- Boşver
- Artık Melek Değilim
- Plastik Böcekler ve Çiçek
- Dekadans
- Masal
- Seni Buldum
- Sen Kendinde Ol Yeter
Twitter /@BekirzgrAybar