Betül Yergök

Betül Yergök

yergokbetul@gmail.com

Tüm Yazıları

Kısa anlatması zor olacak ama gelin size para aktarım hikayelerimizin nasıl olduğunu örnekleyerek göstereyim.

Şuan yaşayan sen için bir para kavramı var, bu kavram içinde kolaylığın şansın, paranın nasıl edinildiği ya da yaratılabildiği, paranın ne demek olduğu gibi tüm detaylar yer alıyor. Bu algı ise sana soy boyu birleşerek ve değişerek gelen bir şey. Bu önemli mi dersen eğer, para konusunda kısıtlayıcı ya da parazit yönler varsa bunu aslında genetik birleşim ve değişimlerde bulabiliyor ve bulduğumuz tüm kavramlardan yeni bir kavram yaratabiliyoruz derim. Sana gelen hikaye “para zor kazanılır” kavramına dönmüş olsa da soy hikayesinde doğrudan bu geliyor olmayabilir ve çok uçlu genetik bir hikaye olduğundan mutlaka bundan daha iyi bir kavram DNA’sı yakalayabiliyor ve onu aktive edebiliyoruz diyebilirim.

Haberin Devamı

Bunun için önce aktarımlarda sırayla geriye doğru gidiyoruz:


1- Babanın para kavramı nedir
2- Babanın baba tarafı
3-Babanın anne tarafı
4-Annenin para kavramı nedir
5-Annenin baba tarafı
6-Annenin anne tarafı.

Bu sıralamada hikaye nasıl olmuş, göç mü var, nasıl göçülmüş, orada nasıl var olunmuş, kaynaklar nasıl var edilmiş, yerleşim hikayesinde ne düşünülmüş ve para konusuna bağlı ne önemsenmiş… Anne ve baba birleşimlerinde kaynak kırıcı eşleşmeler olmuş mu, neden kurutucu etki çıkmış, ne besleyici olmuş, kim yükseltmiş ya da kim kaygı yaratmış, kim kısıtlamış ve nihayetinde sana hangi kaynak ve kavram miras kalmış buna bakıyoruz.

Hadi bunları öğreniriz bakarız da beni en çok etkileyen şey bunca detay ve birleşim varken neden olasılıklar içinde en olmayacak şey geçmiş bana, sana bize? :) Bu beni kızdırıyor bazen:) Ama neyse ki bir uç yakalayıp dönüştürebildiğimize şükrediyorum.

Bir gerçek akışı örnek olarak anlatacağım: Bir danışanımın baba soyu Türkiye’nin üst doğu bölgesinden göçmüş ve İç Anadolu-Ege arası bir yere yerleşmiş görünüyordu. Bu göç hikayesinde kıtlık yoktu ve yerleşim yerine gelirken sanki atalar “paramızla var olalım kendimizi bu şekilde var edelim” demişti. Geldikleri bu yerde toprak alımı bina ve mülkiyet öncelik oldu, girdikleri toplumda maddi alt yapı onları güçlü gösterdi. Danışanımın babasının baba soyunda kolay para kazanma ve kötü yollara eğilim, anne tarafında (babanın annesi) ise dürüstlük ve rahatlık vardı, babada bu algılar “para güçtür, harcanır, harcayabilmek rahatlıktır” algısı oldu. Kolay para ve kötü yol aktarılmamıştı neyse ki ama baba ve kardeşler akışında kaynakların tüketilme eğilimiyle varlık azalması görünüyordu. Danışanımın anne soyuna baktığımızda annenin anne tarafı Türkiye doğusundan baba tarafı da Yunan taraflardan göçme görünüyordu. Danışanımın annesine geçen algı “düzen iyi ve sabitlik iyi (yerleşiklikten), iyi bir yaşam için girişkenlik ve çaba (babadan gelen), konfor ve rahatlık paradan önemli(anneden) idi.

Haberin Devamı

Bu çıkan tabloya göre danışanımın ayrılmak istediği işten ayrılamaması, düzen ve sabitlik olmayınca huzurlu olamaması, mülkiyet ve lüks istemesi ama bunu kolay yoldan edinmek isterken bir yandan da düzensiz harcama yapan hali şaşırtıcı değildi. İstediği yaşama tam olarak kavuşamıyordu. Bunun için tüm karmaşık hikaye ve kavramlardan en güzelini yazabilir ve yazdığımızı da bu hikayelerle güçlendirebilirdik.

Haberin Devamı

Babanın baba kaynağındaki kaynak varlığı ve paranın güç hissini verme biçimi ile annenin baba kaynağındaki iyi bir yaşam için girişkenlik ve çaba enerjisini alalım ve bunları her 2 soydaki rahatlık ve konfor enerjisiyle de yumuşatalım.

Bu mümkün mü dersen sorarım sana, hikayen böyleyse hangi algıyı seçmek istersin? Bazen sadece bilip seçmektir değişim.

 

Betül Yergök

Instagram: @betulyergok