‘Chat’ kapı cinayetEğlence dünyasının ‘guru’larından Cevat Tuğsavul, evinde boğulmuş ve 14 kez bıçaklanmış halde bulundu. Eşcinsel ilişki cinayetinden kuşkulanan polis, Tuğsavul’la internette sohbet ederken (chat) tanışan gencin peşindeELVAN EZBER SABRİ SEVER İstanbulBeyoğlu’ndaki sosyetenin uğrak mekanı "Pucci" restoranın işletmeciliğini yapan Cevat Tuğsavul (47), evinde 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Polis, Tuğsavul’un eşcinsel ilişkiden kaynaklanan bir cinayete kurban gittiği ihtimali üzerinde duruyor. Tuğsavul, Gümüşsuyu’ndaki işyerinden 4 Aralık akşamı 23.40’ta, "Ankara’dan yeğenim gelecek. Onu karşılamaya gidiyorum" diyerek ayrıldı. Yaklaşık 500 metre ileride bekleyen 20 - 21 yaşlarında bir genci de bindiği taksiye aldı.
Katile direndiGençle birlikte Cihangir Caddesi’ndeki evine giden Tuğsavul’dan bir daha
haber alınamadı. Tuğsavul’a bir türlü ulaşamayan şefi Ferit Yıldız, endişeye kapıldı. Yıldız apartmana giderek kapıcıdan anahtarları istedi. Polislerle daireye çıkan Yıldız, kapının arkadan kilitli olduğunu görünce çilingir çağırdı.
Çilingir yardımıyla içeri giren polis, atkıyla boğazı sıkılan ve 14 yerinden bıçaklanarak öldürülen Tuğsavul’un cesediyle karşılaştı. Evin dağınık olduğunu belirten yetkililer, "Katille uzun süre mücadele ettiğini düşünüyoruz" dediler.
Tuğsavul’un yatak odasında sakladığı çok değerli kalem ve çakmak koleksiyonunun kaybolduğu öne sürüldü. Katilin kurbanı ile kahve içtiği, iki fincadan birinin
yarım, birinin ise boş olduğu kaydedildi. Polis, Tuğsavul’la internette chat yaparken tanıştığı ve Ankara’dan geldiği öne sürülen gencin peşine düştü. Tuğsavul’un yakın arkadaşı modacı Canan Yaka’nın, ünlü işletmeciyi çok chat yaptığı, bunun tehlikeli sonuçlar doğurabileceği yolunda uyardığı kaydedildi.
Gasp iddiasıBir başka iddiaya göre Tuğsavul gasp amacıyla öldürüldü. Tuğsavul’un katil zanlılarını tanıdığı ve öldüren kişilerin, evinden bazı kıymetli eşya ile dizüstü bilgisayarını da aldıkları iddia edildi.
Yaramaz bir İstanbul efendisiAHMET TULGARYalnızlığının peşinde sokakları arşınlarken kabuk bağlayan dizlerini Polo pantolonlarla, o bıçaktan önce kanamaya başlamış yüreğini Hilfiger gömleklerle gizlemek zorunda değil artık. Artık ne Betül Mardin’in partisinde sunacağı ‘consome’ çorbanın kıvamına kafa yormak zorunda ne de İtalyan yerine Trakya mozzarellası kullanışının hesabını vermek. Bu yaramaz İstanbul efendisi artık "creme de la creme" dedikçe benim "kremsi tabaka" diye dalga geçtiğim bir güruhun ağız kokusunu çekmeyecek.
Cevat işini çok ciddiye alıyordu. Ama ‘burjuvazinin gizli çekiciliğine’ kapılmamıştı. İşine mizahi yaklaşımı hepimizi çok güldürürdü. Bana en
son Louis Vuitton çanta taşıyan kadınlarla Hermes çanta kullananların farkını anlatmıştu uzun uzun.
Geçkin Nişantaşı kadınlarını "Ay, bu gece Louis Vuitton’lar gelecek" diye tarif ederdi. Sonradan görmeleriyse profesyonelce bir saygıyla, bir reveransla karşılar, arkalarından bize göstere göstere dil çıkarırdı. O dil hiç içeri girmedi. Dedikodunun bir meziyet olduğu meslek hayatında sivriydi, dengede tutması gereken özel yaşamında ise bir ip cambazınınki gibi hafifçe ısırılmış. Tatlı dilli adam, seni unutmak mümkün değil.
YAŞAM