İran'da bir delikanlının mahkeme izni olmadan evine kız arkadaş getirip müzik dinlemesinin cezası tam 70 kırbaç, ama gençler molla rejimine ellerinden geldiğince direniyor. Saçlarını üstten uzatıp briyantin sürüyor, jean pantolon ve modern gömleklerle yasakları kendilerince deliyorlar. Ve tüm ceza ve baskılara rağmen, tüm dünyayı televizyonlardan da olsa izliyorlar
GERÇEK isimlerini yazamıyorum, nerede görüştüğümü söyleyemem ve yüzlerini de bilgisayar marifetiyle gizlemek zorundayım. Ama iki gün arka arkaya değişik yerlerde görüştüğüm İranlı gençlerin anlattıklarını gizleyemem.
"Sözde İslam devrimi 18 yıl önce yapıldı. Bizler daha beşikteydik, hiçbir şekilde hatırlamıyoruz. Kendilerince devrim yaptıklarını söyleyen mollalar bizim de bu kurallara uymamızı istiyor. Mollaların televizyonunu izlemek, gazetesini okumaktan başka alternatifi olmayan biri bunu kabul edebilir. Biz tüm yasaklara, baskılara rağmen yabancı televizyonları izliyoruz, özellikle de Türk televizyonlarını izliyoruz. BBC, Amerika'nın Sesi, Almanya'nın Sesi veya Türkiye'nin Sesi gibi yabancı radyoları dinliyoruz. Üniversitede okuyoruz. Medeni dünyayla ilgisi olmayan molla sistemini kabul etmemiz beklenebilir mi?"
İsimlerini yazamayacağım bu gençlerin, bana saatlerce anlattıklarının özeti bu. Üzerlerinde jean pantolon, modern gömlekler, saçları omuzlarına dökülmüyor, ama üstten uzatarak, briyantinleyerek kendilerince mollaların yasaklarını delmişler.
Aslında sistemi zorlayan istekleri de pek yok. "Özgürce yaşamayı, kişisel yaşama müdahale edilmemesini, kız arkadaşıyla rahatça buluşup konuşmalarına engel olunmamasını" istiyorlar. Anayasada bunları yasaklayan bir hüküm yok, ama Nuri Entezami denilen Devrim Muhafızları, gençlerin bu masum isteklerine müsaade etmiyor. Sadece sokakta veya parkta değil, elinde bir mahkeme kararı olmadan evine girip, kız arkadaşlarıyla müzik dinleyen gençleri bile alıp götürüyorlar. Cezası ise ya 70 kırbaç ya da 1.5 milyon
riyal. Babasının verdiği harçlıkla geçinen bir üniversite gencinin bu parayı ödemesi mümkün değil, kırbaca "evet" demek zorunda kalıyor.
Gençlerin anlattıklarının doğru olup olmadığını somut olarak öğrenmek için kız arkadaşlarıyla bir parti örgütlemelerini rica ettim, masrafları karşılamam şartıyla kabul ettiler.
Heyecandan olacak hepsi aynı anda buluşma yerinde toplanınca Nuri Entezami'nin hışmına uğrayıp gözaltına alındılar. Partiyi yapacağımız evde birkaç kişiyle birer çay içmekle yetindim. Zaten gergin olan Ankara - Tahran ilişkilerini iyice tırmandırmamak için karakola gidip yardımcı olamadığıma da üzüldüm. Gazetecilik uğruna çocukların başını belaya soktum.
Çay sohbeti sırasında mollaların yasakladığı Ebi'yle Daryuş'un ülkeye kaçak sokulmuş pop parçalarını dinliyoruz. Devrim sırasında müzik yapmaları yasaklandığı için ABD'ye kaçan bu iki sanatçının kasetleri çoğaltılarak milyonlarca gence ulaşmış. Sadece bu bile, baskı ve yasaklamalarla insanların özgürlük tutkularına kelepçe vurulamayacağını çok somut olarak gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığı makamını önümüzdeki ağustos ayında devralacak Seyid Muhammed Hatemi'nin programında gençlerin sorunlarını ele alması da "muhtemel bir patlamayı önlemeye" yönelik.
Son nüfus sayımına göre 60 milyon 55 bin 488 kişinin yaşadığı İran'da 10 - 14 yaş grubu arasındaki gençlerin oranı
yüzde 15.3. Kesin bir istatistik bulunmamasına karşılık üniversitede okuyan gençlerin sayısı ise iki milyon kişi. Bu iki milyon gencin devrim sonrası dünyaya geldiği dikkate alınırsa, bunların patlamaya hazır bir potansiyel oluşturduğu daha iyi anlaşılıyor. İran'daki mollaların korkusu da zaten bu gençler. H.'nın bir sözü hala kulaklarımda: "Şu çevredeki dağları görüyor musunuz. Kışın bembayaz karla kaplıdır, teleferikler çalışır, isteyen kayak yapar isteyen karda yürüyüşe çıkar. Ben 19, kız arkadaşım 17 yaşında. Bir gün olsun el ele tutuşup karda yürüyemedik, kartopu oynayamadık. İşte benim özlemim..."
İslama, Kuran'a kimsenin itirazı yok, ama kendilerini Allah'ın elçisi ilan eden mollalar bu güzel dini, kutsal kitabı milyonlarca insanın kafasında bir "öcü" haline getirmiş. 19 yaşındaki bir gencin kız arkadaşıyla karda yürümesini yasaklayan bir Allah'ın, Allah olduğu kabul edilebilir mi?