Kendi kendine elle muayene çok önemli olmakla birlikte şüphesiz tek başına yeterli değil! Meme kanserinin artık çok genç yaşta da görülmesi nedeniyle, ailesinde kanser öyküsü olmayan her kadının 30 yaşına geldiğinde yılda bir ultrason çekilmesi, 40 yaşından itibaren de kadının risk durumuna göre yılda veya 2 yılda bir kez mamografi çektirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanseri hiçbir belirti vermeden de gelişebildiği için yılda bir kez mutlaka meme uzmanı tarafından düzenli muayene olunması gerektiğini belirtiyor. Ultrason, mamografi ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemlerinin erken tanıda kritik rol oynadığını, mamografi sıklığı ve başlangıç yaşının, hastanın meme kanseri riskine göre belirlendiğini aktaran Prof. Dr. Cihan Uras “Tarama yöntemlerinin kullanılması, özellikle risk grubundaki kişilerde hastalığın erken evrede ortaya çıkarılmasını sağlayacak ve böylece uzun dönem sağkalım şansı elde edilecektir. Ayrıca günümüzde genetik bilimindeki ilerlemelere paralel olarak yüksek riskli kadınlarda genetik test yapılması da önem taşımaktadır” diyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin hiçbir belirti vermeden de gelişebileceği gibi, yaygın görülen bazı sinyalleri olduğunu belirterek, ihmale gelmez 5 belirtiyi şöyle sıralıyor;
- Meme veya koltuk altında ele gelen, özellikle ağrı yapmayan ve hareket etmeyen kitle, şişlik
- Memenin boyutunda değişiklik olması
- Meme başında ya da meme derisinde çekinti, yara, kabuklanma, kızarıklık
- Meme başından akıntı
- Her iki meme arasında simetrik olmayan değişiklikler