Mehmet Başkak, acıklı filmleri sürekli izleyenlerin psikolojik durumuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "İnsanlar acıklı senaryolar ve tv dizileri üzerinden birikmiş, bastırılmış duygularını ekran karşısında verdikleri tepkilerle risksiz ifade etme imkanı bulmuş oluyorlar.
Koltuğunda otururken tepkilerini dile getiriyor, ağlıyor, bunu arkadaş sohbetlerinde paylaşıyor ve böylece gizli gündemlerini acıklı filmler üzerinden konuşmuş oluyorlar. Bu da endorfin salgılarının artmasıyla elde edilen bir arada olma, etraftakilere kendini yakın hissetme duygularına ek bir imkan sağlamış oluyor.
Bununla beraber, ekran karşısında sürekli endişeli, dramatik acıklı filmler karşısında, kişinin kendi yaşamıyla ilgili olumsuz deneyimleri, duyguları yoğunlaşırken, bilinçaltı süreçte buna karşı direnç ve ayakta kalma mekanizması harekete geçmiş oluyor. İzleyenlerde kendi sorunlarına karşı otomatik bir duyarsızlaştırmaya yol açabiliyor. Yani sorunu halledilmese bile ona karşı duyarsızlaşmak bir nevi antidepresan etkisi oluşturabiliyor."