Tanı koyulurken görüntülemenin yeterli olmadığı durumlarda ve agresif bir tümör gibi düşünüldüğünde nadir de olsa biyopsi yapılması gerekebilir. Küçük olgularda BT ve MR yeterli olmayabilir. Bu yüzden elastofibroma dorsiden klinik olarak şüphe edildiğinde göğüs duvarı mutlaka iki taraflı değerlendirilmeli. Ayırıcı tanıda diğer göğüs duvarı tümörleri de akla gelmeli" şeklinde bilgi verdi.
Sırt nasırlarının tedavi yöntemlerine değinen Doç.Dr. Özkan Demirhan,”Tedavide cerrahi ile çözüm sağlanabiliyor. Ameliyat yapılırken kanser cerrahisi gibi yaklaşılıp en ufak bir kitle kalıntısı bile bırakılmamalıdır. Çünkü başarısız cerrahide kitle yeniden ortaya çıkabilir, ikinci ameliyatta daha büyük bir cerrahi gerekebilir. Bu nedenle tedavisi tümörün tamamen temizlenmesi ile gerçekleşir. Tümör kol ve omuzda fonksiyonel yetersizlik, bası bulguları, ağrı ve göğüs duvarında şişliğe neden oluyorsa ve tümörün çapı 5 santimi aşıyorsa kesinlikle çıkarılmalıdır. Daha küçük ve şikayete yol açmayan lezyonlarda cerrahi tedavi uygulanmadan hasta izlenebilir.
Elastofibroma dorsinin ikiye katlanma zamanı dediğimiz 'dubling time' süresi oldukça uzun olduğu için hastalığın kansere dönüştüğüne dair delil yok. Çıkarılamayan kitlelerde nadir de olsa radyoterapi tedavisine başvurulur" dedi.