Yapıları gereği kadınlar çevresel faktörlerden daha çabuk ve fazla etkilenirler bu da riski artırır. Menopozdaki kadında migren krizleri seyrekleşir. Hamilelikte çoğunlukla 3 ila 9’uncu aylar arasında migren krizleri azalmasına rağmen zaman zaman bazı gebelerde migren krizlerinde artış olabilir.
Tedavideki hedef, ağrıyı tetikleyici faktörleri azaltmak, sinir sistemindeki hassasiyeti ve ağrı sırasında ortaya çıkan damar ve damar çevresindeki olayları baskılamaktır. Temel tedavi, koruyucu ve akut atak tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır.
Eğer hastanın ağrıları ayda bir iki kez görülüyorsa sadece akut atak tedavisi önerilir. Akut ağrı atağı tedavisinde basit ağrı kesiciler, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, ergotaminli ilaçlar ve triptanlar kullanılır. Ağrı kesici ve ergotaminli ilaçlar sık kullanıldığı takdirde ağrıyı sürekli yapar ve bazen daha ciddi yan etkilere yol açabilirler.
Atak sırasındaki bulantı ve kusma için de anti emetik grubu bulantı giderici ilaçlar verilir. Ağrı kesiciler atağın başında alınmalıdır. Emilimi hızlandırmak için de bulantı önleyici ilacın ağrı kesiciden önce alınması gerekir.
"Bir ay içinde atak sayısı üçü, dördü geçiyorsa o zaman sadece atak sırasında değil, migren atağını önlemeye yönelik ilaçları da kullanmak gerekir" diyen Varolgüneş, “Kişi ayda 2-3 ataktan az migren krizi geçiriyorsa koruyucu tedavi gerekmeyebilir. Kişinin sosyal yaşamı ve işi göz önüne alınarak koruyucu tedavi atak sayısına bakılmaksızın da hastanın isteği üzerine verilebilir. Koruyucu tedavide ilaçlar her gün alınır. Bu amaçla kalp ilaçları, depresyon ilaçları, epilepsi ilaçları kullanılmaktadır. Ağrı kesicilerin her gün alınması sakıncalıdır” dedi.