Tavsiyelerine, “Ramazan öncesinde basit şekerlerden ve hızlı sindirilen karbonhidratlardan kaçınıp, düşük glisemik indeksli besinleri tercih ederek kan şekerinizi daha stabil hale getirebilirsiniz. Tam tahıllar, baklagiller ve sebzeler, uzun süre tok kalmaya yardımcı olur” şeklinde devam eden Garipağaoğlu, birden fazla öğün tüketmeye alışkın olan vücudun aniden uzun süre aç kaldığında zorlanacağını vurguladı. Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Ramazan öncesinde öğün aralarını uzatarak ve ara öğünleri azaltarak vücudu uzun süreli açlığa adapte etmek faydalıdır. Lif açısından zengin sebzeler, probiyotikler ve fermente gıdalar sindirimi düzenleyerek mide sorunlarının önüne geçebilir” dedi.
Ramazan ayında güçlü bir bağışıklık sistemi, oruç süresince vücudun güçlü kalmasını sağlamak için önemli bir rol oynar. Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, protein, sağlıklı yağlar, vitamin ve mineraller açısından zengin bir beslenme düzeninin bağışıklığı desteklediğini belirterek şu tavsiyelerde bulundu: “C ve D vitamini, çinko, probiyotikler ve antioksidan içeren besinler, hastalıklara karşı koruma sağlar. Özellikle peynir, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri, bağışıklık sistemini destekleyen besinler arasında yer alır. D vitaminiyle zenginleştirilmiş peynirleri beslenme programınıza dahil etmeyi unutmayın. Ramazan’a hazırlık sürecinde, doğru beslenme alışkanlıklarıyla daha rahat bir oruç süreci geçirebilirken, aynı zamanda da bağışıklık sisteminizi güçlü tutabilirsiniz. Su tüketimini artırmak, dengeli öğünler tüketmek, bağışıklığı destekleyen D vitamini ve prebiyotiklerle zenginleştirilmiş besinlere yönelmek ve sindirim sistemini destekleyen lifli gıdalar tüketmek bu süreci kolaylaştıracaktır.”