'Liposuction' ya da 'liposhaping' olarak da isimlendirilen 'lipoplasti' işlemi, bölgesel olarak toplanmış fazla yağ birikimlerini uzaklaştırmaya ve vücut konturlarını şekillendirmeye yönelik bir girişim. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, "Lipoplasti işleminde çok daha ince kanüller kullanılır. Cilt altına alınacak yağ miktarına eşit oranda sıvı verilir. Lipoplastide amaç yağı uzaklaştırmak değil, gerekli yerlere yağ enjeksiyonları da yaparak deri altı yağını şekillendirmektir" diyor.Lipoplasti, vücudun her bölgesine uygulanabiliyor. İnatçı karın yağları, basen bölgesi, dizüstü, bacak içi, ayak bileği, bel kenarı, gıdı bölgesi, kol altı yağları, hatta sutyen izi yaratan sırt yağları bu yöntemle inceltilebiliyor. Alınacak yağın miktarına bağlı olarak lokal anesteziyle yapılıyor. İnce kanüllerle çalışıldığı için iz kalma gibi bir riski de yok. Prof. Dr. Akın Yücel, "Kızarıklık ve morluklar fazla olmaz, olanlarsa genellikle 15 günde kaybolur. Hızlı iyileşme sağlanır ve normal yaşantınıza dönmeniz çok daha kolay olur. İşlem bittikten sonra genellikle aynı gün evinize gidebilirsiniz" diyor.
Karın germe ameliyatlarının, karın bölgesindeki fazla deri ve yağ dokusunun alınması ve karın duvarı kaslarının sıkılaştırılmasını içeren bir ameliyat olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel, bu operasyonlarda sarkan karnın gerilerek düzeltildiğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Yücel, çok gevşek derili ve aşırı kilo veren insanlarda kalçaların da sarkabileceğine dikkat çekerek, "Bunlara belden veya kalça üstünden geçen kesilerle işlem yapılır. Beldeki ve kalça üst bölümündeki sarkan deri ve yağ kısmı bir kuşak gibi çıkarılarak kalça yukarı doğru çekilir, dikişler mayo altında kalır. Genel anesteziyle hastanede yapılan, 4-5 saatlik bir ameliyattır. Hasta, bir gün hastanede yattıktan sonra evine çıkabilir. 10-15 gün evde istirahat ettikten sonra yavaş yavaş sosyal hayatına dönebilir" diyor.Prof. Dr. Yücel, ayrıca karın bölgesinde cilt fazlalığı olmayan, sadece yağ fazlalılığı olan ve karın kaslarında gevşeklik olan hastalara, endoskopik karın germe yönteminin uygulandığını da söylüyor. Prof. Dr. Yücel, bu ameliyatın asıl amacının, karın bölgesinde sarkma olmayan, fakat karın kasları gevşemiş hastalarda, karın kaslarının tekrar eski gerginliğine kavuşmasını sağlamak olduğunu söylüyor.
Prof. Dr. Yücel, high definition liposuction ile ilgili olarak da, amacın kas bölgelerini kaplayan yüzeysel ve derin yağları şekillendirmek olduğunu belirterek, "High definition liposuction, karın kaslarına, göğüs kaslarına, sırt kısmının aşağı kısımlarına ve kalçaların görünümlerine form vermek için gerçekleştiriliyor. High definition liposuction'da, standart liposuction'dan farklı olarak, daha gelişmiş form verici teknikler kullanılır ve deneyimli bir cerrah kontrolünde gerçekleşir" diye ekliyor.
Günümüz kadınının en büyük sorunlarından biri olan selülit, çoğu zaman kötü bir görüntüye neden olduğu için kadınları zor durumda bırakabiliyor. Özellikle bacak ve kalça bölgesinde toplanan bu portakal kabuğunu andıran görüntü için sağlıklı zayıflama ve antiaging uzmanı Dr. İsmail Ağar, her on kadından sekizinin ister zayıf, ister kilolu olsun, selülitten şikâyetçi olduğunu belirtiyor. Selüliti, estetik görünümü bozan bir sağlık problemi olarak değerlendirerek doğru tedaviyi uygulamanın, bu sağlık sorununun ortadan kaldırılması ve tekrar etmemesi için yapılması gereken tek şey olduğunu söyleyen Ağar, "Bu sorundan tam anlamıyla kurtulmak için öncelikli olarak nelerin selülite neden olduğunu, selülitin dağılım haritasını ve ne düzeyde selülite sahip olduğunun belirlemek gerekiyor" diyor. Selülit, aslında bir dolaşım sorunudur ve hormona 1 problem. Selülit oluşumunda kapiller toplar damar, kapiller atar damar ve lenf sistemi olarak üç ayrı tip dolaşım bozukluğu söz konusu. Selülit tedavisinde ilk olarak bu dolaşım sorunlarının ortadan kaldırılması gerekiyor. Selülit oluşumunda en büyük ikinci nedense östrojen ve progesteron adlı dişilik hormonlarıdır. Bu hormonların etkileriyle hem dolaşım bozulur hem de cilt altında su ve tuz tutulur. Dolayısıyla selülitten kurtulmanın yolu, bu iki sorunun çözülmesinden geçiyor.Selülitten kurtulmak isteyenlerin, kesinlikle unutmaması gereken nokta, kan ve lenf dolaşımının harekete geçmesi ve dokuların oksijenlenmesi. Ağar, "Bu konuda imdadımıza son yılların mucize molekülü ozon yetişiyor. Vücudun oksijenlenmesini ve ilgili bölgeye kan akışının artırılmasını sağlayan ozon mezoterapi, selülite karşı güçlü bir etki oluşturuyor. Mezoterapi, üç tip dolaşım bozukluğuna yönelik ilaç kombinasyonu ve ayrıca yağ metabolizmasını hızlandırıcı ilaçlarlarla kombine edilmektedir. Mezoterapi güvenilir ve etkili bir tedavi olarak uzun yıllardır başarılı sonuçlar yaratıyor. Mezoterapinin yeni nesil uygulama şekli olan kompresörlü mezoterapi, ağrısız acısız bir yöntem olarak ozonla kombinasyonun da etkisini maksimum noktaya taşıyor" diyor.
Bölgesel fazlalıkların ve selülitlerin tedavisinde son yılların iddialı tedavilerinden biri olan Akustik Dalga Tedavisi (AWT); basen, kalça, karın, bel, bacak bölgeleri, selülit, basen sarkmaları gibi estetik kaygıları çözmeye yardımcı olacak bir uygulama. Şok dalgaları esasına dayanan etkili bir uygulama olan AWT tedavisi ile sellülitin yam sıra bölgesel yağ fazlalıkları ve cilt gevşekliği sorunu da çözüme kavuşuyor. Akustik dalgaların insanlara ait yağ hücrelerindeki hızı, neredeyse sudaki yayılım hızıyla aynıdır. AVVT tedavisinde, vücudun dışında üretilen enerji, dokunun içine büyük bir kayba uğramadan aktarılarak selülitle savaşa başlıyor. Akustik dalgalar güçlü basınç atılımıyla, enerjiyi nano saniyelerle ölçülebilen bir hızla dokulara zarar vermeden deri altına gönderebiliyor.
Karboksiterapi, karbondioksit (CO,) gazının, tedavi amaçlı deri altına enjekte edilerek dolaşımın ve dokudaki bölgesel metabolizmanın hızlandırılması işlemi. Hızlı, rahat, etkili ve cerrahi olmayan bir yöntem olarak kabul edilen karboksiterapi uygulaması, özellikle selilüt tedavisinde kullanılıyor. Bu konuda görüşlerini aldığımız Dr. Ayşe Bocan, "Karboksiterapi tedavi yönteminde, deri altına, ince bir iğne yardımıyla filtre edilmiş karbondioksit gazı enjekte edilmektedir. Enjekte edilen gaz, yağlı doku tarafından emilir. Kısa sürede vücudunuzdaki yağların erimesine yardımcı olan bu tedavi sırasında, hiçbir ağrı ya da acı hissetmezsiniz. Tedavinin sonrasındaysa günlük hayatınıza devam edebilirsiniz" diyor.