Hyalüronik asit, cildin elastikiyetini artırarak ince çizgileri ve kırışıklık oluşumunu azaltabilir. Cildin nemlenmesi ve dolgunlaşması, yaşlanma belirtilerini hafifletebilir. Hücreleri yenileyerek ölü derinin atılmasına yardımcı olur.
Bilindiği üzere kolajen, cildin sıkılığını ve esnekliğini sağlayan bir proteindir. Cilt bağlarını güçlendiren kolajen, hyalüronik asit kullanımıyla desteklenebilir. Bu durum hem kırışıklıkları giderir hem de cilt yüzeyindeki küçük kesikler veya tahrişlerin daha hızlı iyileşmesine katkıda bulunabilir.
Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan asit çeşidi, ciltte oluşan kızarıklık ve tahrişi ortadan kaldırabilir. Özellikle hassas ve sürekli tahriş olan cilt tipi için çeşitli faydalar sağlayabilir.
Dış etkenler nedeniyle kırışmaya, bozulmaya başlayan cildi korumak için hyalüronik asit kullanımına özen gösterilmesi gerekiyor. Hyalüronik asidin cilt bariyerini güçlendirme özelliği bulunur. Aynı zamanda bazı hyalüronik asit karışımları antioksidan özelliklere sahip olabilir.
Cildi güçlendirmek, dış etkenlerden korumak, kırışıklıkları azaltmak ve yüzde oluşan çizgileri gidermek için hyalüronik asit kullanımı öneriliyor. Ancak yalnızca çeşitli ürünler kullanarak cildin iyileşmesini beklemek yeterli olmayabiliyor.
Cildin daha parlak, dolgun, canlı ve pürüzsüz görünmesi için temiz tutmaya özen gösterilmesi gerekiyor. Cilt temiz tutulmadığı takdirde kullanılan ürünlerin faydasını tam anlamıyla görmek mümkün olmayabilir.
Yapılan araştırmalar, kırışıklıkların önüne geçen en etkili yöntemin ciltte oluşan gözenekleri temizlemek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle cilt sağlığı için yapılması gereken ilk şey, yüzünüzü yıkamak ve cildi makyaj, kir gibi durumlardan arındırmak.
Düzenli olarak yüzünüzü yıkadığınızda hyalüronik asit kullanımına devam ederseniz, faydalı etkileri daha belirgin görebilirsiniz. Aynı zamanda her gece yatmadan önce nemlendirici kullanmayı unutmayın.
Özellikle yüz ve boyun çevresine dermatologların önerdiği nemlendiricileri uygulayabilirsiniz. Masaj yaparak cilde yedirmek, daha etkili olacaktır. Özellikle 40 yaşından sonra bu tür rutinlerin eklenmesi gerektiği belirtiliyor.
