07.02.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
GAZETEDEKİ köşesiyle uzun yıllar okuyucularına dert ortağı olan Güzin Abla, F. Çiğdem Aydın’ın yüksek lisans tezine konu oldu. Aydın, Güzin Abla’yı, erkek okuyucuları da olduğu ve bir karşılaştırma yapma olanağı sunduğu için seçti. Köşe 14 ay boyunca izlendi ve konularına göre tasnif edildi. Analiz için seçilen aldatan eş, ayrılık gibi konular yedi ayrı kategoriye ayrıldı.
TÜM yanıtların birinci ortak özelliği, köşede sıklıkla "erkeklere güvenilmez" yargısının dile getirilişi. Bu ifadeyle, "erkeklerin kendisine ilgi gösteren bir kadına ilgisiz kalamadıkları" kastediliyor. İkinci ortak özellik, köşede kadın mektup sahiplerinin uzlaşmaya, meseleleri tatlılıkla halletmeye, karşısındakinin üstüne varmamaya davet edilmesi.
Köşede eşcinsellik bir sapma - hastalık olarak ele alınıyor ve tedavi öneriliyor. Eşcinsellik, kanser veya AIDS gibi tedavisi zor hatta imkânsız hastalıklar grubunda değerlendiriliyor.
Ayrılık acısı çeken kadınlara, "sabırlı ol " gibi pasif, erkeklere "git tekrar konuş" gibi daha girişken yöntemler öneriliyor.
Aldatan eğer erkekse, onun "O ünlü bunalım, zaman zaman böyle şeylere heveslenirler" diye üstü kapalı ifadelerle andropoza girdiği belirtiliyor.
Aldatan eş eğer kadınsa, duruma göre "hoppa veya aile zoruyla evlendirilmiş kurban" olarak değerlendiriliyor.
Kızlık zarıyla ilgili mektuplarda yazar kesinlikle onaylamadığını belirtmekle birlikte, kızlık zarını diktirmek isteyen okuyucularına bir doktorun adını ve telefonunu veriyor.