ABD'de uğradığı haksızlıklar zinciri sonucu sekiz yıl hapse mahkum olan Fügen Gülertekin'in umudu yeniden yargılanabilmek
Yasemin Çongar / Marysville - Ohio
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olan, daha üniversitenin ikinci sınıfındayken eşi Erdal'la evlenen, sonra da
eğitim için altı yaşındaki kızı Aliş'le ABD'ye gelen o.
Yıl 1979'dan beri ABD'de, ama Amerikan vatandaşı değil. Ohio State Üniversitesi'nden Erken Çağda Çocuk Eğitimi üzerine lisansüstü diploması var. Büyük kızı Aliş 25, ABD'de doğan kızı Zeliş 14 yaşında. Hep para biriktirip Türkiye'ye dönmek ve çocuk yuvası açmak istemişler.
47 yaşını da, üç yaşındaki sevgili torununu da ona pek yakıştıramıyorsunuz. İngilizcesi mükemmel, iyi Fransızca biliyor; şimdi de Arapça öğreniyor. Arada tek tük beyazın seçildiği dalgalı siyah saçları omuzlarında; ince parmaklı elleriyle konuşuyor, bol bol gülüyor. Adı Fügen Gülertekin.
Ohio'nun Marysville Kadınlar Hapihanesi'nde sekiz yıla mahkum. Günde 22 saatini, bir başkasıyla paylaştığı hücresinde kapalı geçiriyor. Kendisine "bebek katili" diye bağıran diğer mahkumlara bulaşmadan, "suçsuz" olduğuna ve uğradığı haksızlığın bir gün düzeltileceğine inanarak yaşıyor.
Önyargı kurbanı
Fügen Hanım, evini çocuk bakım evi olarak kullanırken, 12 Haziran 1997'de, beş aylık Patrick Lape'in kusmuğunu yutarak boğulma tehlikesi geçirmesini, suni teneffüs dahil çeşitli müdahalelerle önlüyor. Acil yardım da çağırıyor. Patrick kurtuluyor.
Hayatını değiştiren olay bu. Daha önce hiçbir sabıka kaydı olmayan Fügen Hanım, baştan sona "yabancılara yönelik önyargının" belirlediği bir mahkeme sürecinden geçiyor. Küçük çocuğun hayatını bilerek tehlikeye sokmak, onu sallayarak kafatasında çatlak oluşmasına sebebiyet vermek suçlarından azami cezaya çarptırılıyor.
Mahkemede jüri üyelerine baskıdan evinin yumurtalanmasına, ilk tutukluluğunda kefalet parasının 10 milyon
dolar gibi rekor bir rakamda belirlenmesinden tutukluluk halinin T.C. makamlarına bildirilmemesine, bölgenin tek gazetesi Columbus Dispatch'in düzenlediği yoğun karalama kampanyasından Ohio tarihinde bu suçtan hapis cezasına çarptırılan tek kişi olmasına kadar birçok "özelliği" var sürecin.
"Haklı olmak yetmiyor" diyor Fügen Hanım. Doğuştan gelişim bozukluğu olan Patrick'in kafatasındaki çatlağın kendi evindeki olay esnasında belirdiğinin kanıtlanmadığını anlatıyor.
Ankara el uzatmalı
Temyiz Mahkemesi'nin de "kararı bozmayı" reddetmesinden sonra, tek umudu Ohio Yüksek Mahkemesi'nde. "Af peşinde değilim" diyor, "tek dileğim, yeni avukatın kapsamlı doktor raporu çıkartarak eyalette ya da federal düzeyde ikinci kez dava açılmasını sağlaması." Yeniden yargılanırsa, haklılığını kanıtlayacağına güveniyor. On binlerce dolarlık avukat faturasının, varını yoğunu iki yıldır harcamış Gülertekin ailesi tarafından nasıl karşılanacağı ise belli değil.
Ancak bir yerlerden başlanabilir. Bugüne dek Chicago Başkonsolosu Yavuz Aktaş'ın çabalarına rağmen, bu olaya ilgisiz kalmış Türk devleti tutum değiştirebilir örneğin. Vatandaşına sahip çıkıp ABD hükümetiyle konuyu görüşebilir. Yapılan usulsüzlüklerin dosyasını sunabilir ve "yeniden dava açılmasını" isteyebilir. Gülertekin bunu hakkediyor.