Yaşam İdam avlusunda şenlik

İdam avlusunda şenlik

22.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ünlü konukları, Türkiye'yi sarsan idamları, ölümle sonuçlanan operasyonlarıyla zihinlere kazınan Ulucanlar Cezaevi, şimdilerde kültür ve sanat şenliğine ev sahipliği yapıyor

İdam avlusunda şenlik

Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ya da bilinen adıyla Ulucanlar, 1923'te askeri depo olarak inşa edildi. 1925'te cezaevi olarak kullanılmaya başlanan Ulucanlar, 81 yıl boyunca binlerce tutuklu ve hükümlüyü ağırladı ve geçen yıl boşaltıldı.1. derece sit alanı ilan edilen Ulucanlar Cezaevi'nin müze ve kültür merkezi olması için çaba sarf ediliyor. Sivil toplum örgütleri, 18 Haziran'da başlayan ve 30 Haziran'a kadar sürecek "Cezaevinde Şenlik Var" adlı kültür ve sanat şenliği ile bu yolda ilk adımı atıyor. Türkiye tarihinde özel bir yeri olan Ulucanlar Cezaevi, kültür ve sanat şenliğine ev sahipliği yapıyor. Yıllar önce, "bir an evvel kurtulmak için" her yolu deneyen hükümlüler, şimdi Ulucanlar'a heyecanla giriyor. İsyanlara, idamlara, işkence ve ölümlere sahne olan cezaevinin köhne koridorlarında bu kez cıvıl cıvıl çocuklar dolaşıyor. Eski hükümlüler, çocuklarına bu kez özgürce adımladıkları avluda acı dolu anılarını anlatıyor. Kimi "İşte burada yatıyordum" diyerek derin hayallere dalıyor, kimi gözyaşları içinde sessiz kalıyor.Yasadışı sol örgüt üyeliği ve faaliyetleri nedeniyle gençlik yıllarını Ulucanlar'da tüketen Nevruz Türkdoğan bu isimlerden biri. "Oğluma hamile olduğumu burada öğrendim" diyen Türkdoğan, cezaevinde doğurup Özgür adını verdiği oğluna kaldığı koğuşu gösteriyor.Cezaevi kapısından girer girmez gözyaşına boğulan, ancak adının yazılmasını istemeyen eski Ulucanlar hükümlüsü ise duvarları yumruklayarak, "Ömrümüzü yedin" diye haykırıyor. 1979'de cezaevine giren ve gördüğü işkenceler sonrasında bir bacağını kaybeden eski hükümlü, "Ne hayatlar bitti burada. Kimileri gençliğini, kimileri hayatını bıraktı. Bizi silindir gibi ezdiler. Hangi işkenceyi anlatayım, hangi acıyı?" diyor. 'Bak oğlum, ben buradaydım' Lise son sınıf öğrencisiyken 1995'teki Türk-İş mitinginde tutuklanan ve hüküm giyen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Murat Özçelik de Ulucanlar'ın belgeselini çekiyor. 1999'da 10 hükümlünün yaşamını yitirdiği operasyona şahit olan Özçelik, "Köpük, gaz, kurşunlar arasında, kanlar içinde öleceğimi sanmıştım" diyor. Belgeselini çekiyor Bülent Ecevit, 68 gençliğinin simge isimleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, şair Necip Fazıl Kısakürek, sanatçı Yılmaz Güney, Dündar Kılıç, Leyla Zana ve 4 eski DEP milletvekili, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu cezaevinin ünlü konuklarından sadece birkaçı. Leyla Zana ile birlikte 10 yılını Ulucanlar'da geçiren eski DEP milletvekili Orhan Doğan da Ulucanlar'ın ilk ziyaretçileri arasında yer alıyor. Kaldığı koğuşu gezen Doğan, "10 yılım burada geçti. Feda olsun. Meraklandım. Şu an hissettiğim duygular yabancı değil" diyor. Kimler geldi, kimler geçti? Daha önce siyasilerin kaldığı, sonradan adi mahkûmlara ayırılan 5. kısım koğuşları harabe gibi. 12 Eylül darbesinin ardından bir süre Ulucanlar'da tutuklu bulunan Ecevit'in 2. kattaki özel koğuşu ise hâlâ ayakta... Kırık, dökük, pislik içindeki banyosu, mutfağı ve tuvaletiyle Ecevit'in koğuşu da 5. kısmı aratmıyor. "Uçurtmayı Vurmasınlar" filminin çekildiği Ulucanlar'ı yeniden uçurtma heyecanı şarmış. Şenlikte, filmin özel gösterimi yapılacak ardından da eski mahkûmlar ve çocuklar, uçurtmaları cezaevi avlularından özgürlüğe bırakacak. Uçurtmayı vurmasınlar! İstiklal Mahkemeleri'yle başlayan idamların, 1972'de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla devam ettiği Ulucanlar'da, bu ölüm anlarının dimdik ayakta duran tek şahidi, avlunun ortasındaki gökyüzüne uzanan kavak ağacı. Hemen yanına kurulan darağacında üç fidanın can verdiği bu kavak ağacı ziyaretçileri infaz avlusunda tek başına karşılıyor ve büyük ilgi görüyor. Hemen herkes bu ağacın önünde hatıra fotoğrafı çektiriyor. İdamların şahidi kavak ağacı Şenlik kapsamında söyleşiler, çocuk festivali, sinevizyon ve film gösterimleri, tiyatro, panel, şiir dinletisi, hükümlülerin cezaevlerinde ürettikleri ayakkabı, havlu gibi ürünlerin sergileri yer alıyor. Şenlikte neler var?

Yazarlar