Kalbi onu unuttu!

Kalbi onu unuttu!
‘Bu kalp seni unutur mu?’ gibi şarkılarıyla alevlendi aşklar, son olarak ‘Kumsalda’yla şenlendi ortamlar... Bu şarkıların yaratıcısı Fikret Kızılok kalbine yenik düştü...
NURDAN AKINER, FERİDE ÇIKIT İstanbul

Bir gece vakti ölümün sonsuz karanlığına teslim olan ünlü besteci - söz yazarı Fikret Kızılok, geride ölümsüz şarkılarını bıraktı. Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde önceki gece saat 22.00’da vefat eden Kızılok, son olarak sözü ve bestesi kendisine ait olan ‘Kumsalda’ ile Sertab Erener’i zirveye taşımıştı. Sony Müzik'le ‘Best Of Fikret Kızılok’ adlı bir albüm çıkarmak için anlaşma hazırlıkları yapan sanatçı, efsane eserlerini son bir kez söyleyemeden yaşama veda etti.

Annesinin yanına gömülecek
Sanatçıdan Türkan Şoray da yeni çıkacak albümü için şarkı istemiş ve aralarında geçen diyalog yakın çevrelerinde espri konusu olmuştu. Beste fabrikatörüne "Bana öyle bir şarkı yap ki, albümüm çok satsın ve evimi satın alabilmek için gerekli 550 milyar lirayı kazanabileyim" diyen Şoray ve tüm sanat dünyası şimdi şokta...
Kızılok’un cenazesi yarın Fenerbahçe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Maltepe Mezarlığı'nda annesinin yanına defnedilecek.

Son aşkı hemşiresiydi
Yaşamını 12 yıldır Bodrum’da Eylül isimli teknesinde sürdüren Fikret Kızılok 8 Temmuz’da kalp krizi geçirmiş, İstanbul'a Alman Hastanesi'ne getirilerek yoğun bakıma alınmıştı. Burada 1993 yılında kalbine takılan pil, daha gelişmişiyle değiştirildi. Gördüğü tedavinin ardından taburcu edilen Kızılok, şikâyetlerinin artması üzerine bir hafta önce Çapa Tıp Fakültesi'nde tekrar tedavi altına alınmıştı.
"Bu Kalp Seni Unutur mu?", "Yana Yana", "Aşkın Mapusane", "Gönül", "Zaman Zaman" gibi şarkılarıyla bir devre damgasını vuran sanatçı, aşkı son olarak Alman Hastanesi’nde kendisine ilk müdahaleyi yapan hemşireyle yaşamıştı. Hastanenin yoğun bakım servisinde çalışan 35 yaşındaki Yıldız Atılgan’a âşık olan sanatçı onun için beste bile yapmış, Yıldız Hemşire'ye "Azrailsavar" lakabını takmış, onun için "Çok güzel bir kadın, ölmek için biraz daha bekle dercesine güzel bir kadın" demişti.

68’lilerdendi...
Her röportajında şimdiye dek hep kadınların kendisini terk ettiğini söyleyen Fikret Kızılok, iki kez evlendi. 10 Ekim 1947’de Ankara’da doğan sanatçı ilk evliliğini Şeyda Hanım’la yaptı. Bu evlilikten şu an Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan Yağmur (23) adında bir oğlu olan Kızılok, dünya evine ikinci defa 1993’te mimar Dicle Hanım’la girdi. Kızılok, kendisini terk eden eşiyle bir süredir ayrı yaşıyordu. Galatasaray Lisesi mezunu olan 68 kuşağının temsilcisi sanatçı, aynı zamanda diş hekimiydi. Profesyonel müzik yaşantısına 1964 yılında Cahit Oben Orkestrası ile atılmıştı.

Paslanmaz kadın arıyordu!
Fikret Kızılok, son röportajında "Paslanmaz ve denize dayanıklı kadın arıyorum. Deniz tutkum yüzünden sevdiğim kadınlar beni hep terk etti. Şimdi benimle hayatı paylaşacak denizi seven bir eş arıyorum" diyerek adaylar için bir mail adresi vermişti.

Albümleri kaldı yadigâr
• Not Defterimden (1977)
• Zaman Zaman (1983)
• Yana Yana (1988)
• Olmuyo Olmuyo (1990)
• 68'ler (1992)
• Seçme Eserler-68’ler-2 (1993)
• Yadigâr (1995)
• Mustafa Kemal Devrimcinin Güncesi (1998)
• Gün Ola Devran Döne (1999)

Dostları üzgün... Bülent Ortaçgil:
Üzüntüm sonsuz. Ölüm karşısında maalesef söyleyecek bir şey yok. Fikret'le 80'li yılların başında tanıştım ve 90'a kadar birlikte hem müzik yaptık hem de dostluğumuzu paylaştık. Çalışmalarımıza son verdikten sonra onunla görüşemesek de kalplerimiz hep yakındı.

Fuat Güner:
Fikret benim çok yakın arkadaşımdı. Dün gece hastanede başındaydım. 5 gündür diyaliz makinesine bağlıydı, son gün de, "Rahatsız oluyorum, bağlamayın" demiş. Fikret, ben, Cahit Berkay, Barış Manço yıllarca beraber çaldık. Fikret'le mahalle arkadaşıydık, çocukluğumuz hep beraber geçti. Çok sık görüşürdük. Fikret mükemmel bir müzisyen ve dosttu. Şimdi ben onun eserlerini en iyi şekilde korumaya ve değerlendirmeye çalışacağım. Albümlerinin hepsi bende. Bana, "Kimse benim haklarımı yiyemez. Eğer bana bir şey olursa, sana vasiyetim, eserlerime sahip çıkman" demişti. Şimdi vasiyetini yerine getirmek için elimden geleni yapacağım.

Sezen Cumhur Önal:
Anadolu müzik efsanesi bir ustasını kaybetti. Onun gitarında, sesinde ve mısralarında Anadolu'nun bağrıyanık feryadı ve isyanı vardı. Âşık Veysel okulunun önemli bir halkasıydı. Çok değerli bir saz şairiydi. Bir garip sebepten uzun yıllar görüşmedik ama müzikte dostluğumuz bakiydi. Herkese baş sağlığı diliyorum. Nur içinde yatsın.




YAŞAM