Genel Sağlık Kalın bağırsak kanserinden koruyacak en etkili yöntemler

Kalın bağırsak kanserinden koruyacak en etkili yöntemler

19.03.2018 - 16:58 | Son Güncellenme:

Kanser gelişmeden önce tespit edilen bir hastalık. Buna rağmen halen ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine göre her iki cinsiyette de en sık görülen 3. kanser olarak karşımıza çıkıyor. Türk Kanser Derneği erken tanının hayat kurtarıcı önemini hatırlatıyor , kalın bağırsak kanserleri konusunda toplumda farkındalık yaratacak etkinlik, eğitim ve tarama faaliyetlerine 2018 yılında da hız kesmeden devam edeceklerini belirtiyor.

Kalın bağırsak kanserinden koruyacak  en etkili yöntemler

Dyt. Yıldız Melek Aksoylu kalın bağırsak kanserine karşı alınabilecek önlemleri açıkladı.

Batı Avrupa ve Amerika’ya göre kalın bağırsak kanseri ülkemizde daha az görülüyor ancak nüfusumuzun yaşlandığını göz önüne aldığımızda ve beslenme alışkanlıklarımız, yetersiz fiziksel aktivite gibi yaşam alışkanlıklarımızı düzeltmediğimiz takdirde görülme sıklığının artacağını söylemek mümkün.

İdeal ağırlığınızı koruyun

Birçok hastalığın temelinde obezite faktörü yer almaktadır. Obez bireylerde ideal ağırlığa sahip olanlara göre kalın bağırsak kanseri gelişme riski %50 daha fazladır. Bu yüzden ideal ağırlığınızı korumalı, kilo probleminiz varsa beslenme uzmanından destek alarak obeziteye neden olan beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz.

Haftada 2-3 defa kurubaklagil

Kalın bağırsak kanserinden koruyacak  en etkili yöntemler

Sindirilemeyen besin parçacıkları posadır, dışkıya hacim kazandırır, atıkları barsak boyunca taşır. Posadan zengin beslenmek birçok hastalığı önler. Düşük posalı beslenen toplumlarda kalın bağırsak kanseri görülme sıklığı, yüksek posalı beslenen toplumlara göre oldukça fazladır.
Sebze, meyve ve kuru baklagiller posanın zengin kaynaklarıdır. Posadan zengin beslenmek için; tam tahıllı ekmek, yulaf, günde 1-2 porsiyon pişmiş sebze, haftada 2-3 kez kurubaklagil, sade makarna yerine esmer makarna ve esmer pirinç ya da bulgur tercih ediniz.

Meyveleri suyunu sıkmadan posasıyla tüketin

Antioksidanlar bağışıklık sistemini güçlendirir, kansere yol açan etmenlerle savaşır. Meyve sebzeler en iyi antioksidan kaynağıdır. Aşırı karbonhidrat tüketmek yerine taze meyve sebze tüketin. Yeterli antioksidan alanlarda kolon kanseri görülme sıklığı daha düşüktür. Meyvelerin suyunu sıkmadan kabuklarıyla birlikte tüketmenizde posa açısından zenginlik sağlar. Meyve sebze seçiminde mevsime uygun olanı tercih ediniz.

Kızarmış eti sınırlandırın

Kalın bağırsak kanserinden koruyacak  en etkili yöntemler

Kırmızı et, hamur işleri, fastfood ve fabrikasyon ürünlerdeki yağlara dikkat edin. Yağ tüketiminizi kısıtlayın. Aşırı yağ tüketimi mide asidini arttıracağından direk kolonu etkiler bu da büyük risktir.
Kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini sınırlandırın. Aşırı kırmızı et tüketimi kanserojen maddelerin üretimine neden olarak kansere zemin hazırlamaktadır. İşlenmiş etlerde de kanserojen özellik taşıyan nitrit-nitrat gibi birçok katkı maddesi yer almaktadır. Zeytinyağı ve omega-3 vücuda iyi gelen yağlardır. Somon balığı, ceviz, keten tohumu omega-3 yağ asitlerinin mükemmel kaynağıdır.

Folik asit içeren besinler tüketin

Folik asit tüketimi sindirim sistemini güçlendirir. Hücre gelişimini düzenler ve hastalıklarla savaşır. Takviye olarak almak yerine besinlerden folik asit ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Folik asitten zengin besinler arasında; yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, portakal, brokoli, pazı, mercimek, bezelye, fıstık, muz yer almaktadır.

D vitamini değerleri önemli

D vitamini eksikliği birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır. D vitamini ihtiyacınızı besinlerden yeteri miktarda sağlayamazsınız. Bu yüzden tahlil yaptırıp eksikliğinde doktorunuza danışarak takviye kullanmanız gerekmektedir.

Kalsiyum kolonun can dostu

Kalsiyum kolonda safra ve yağ asitlerini bağlayarak kolon kanserine karşı koruyucu etki gösterir. Çocukluk ve ergenlik döneminde yeterli miktarlarda kalsiyum almaya özen gösterin. Size uygun miktarlarda süt ve süt ürünleri beslenme programınızda muhakkak yer almalı. En iyi kalsiyum kaynakları arasında süt, yoğurt, ayran, kefir, peynir, bademi sayabiliriz.

Alkol ve sigara tüketmeyin

Alkol ve sigara tüketiminizi kısıtlamalı mümkünse son vermelisiniz. Alkol tüketimi kanser riskini arttırdığı gibi kolon kanseri içinde büyük risktir. Aynı zamanda besinlerle alınan vitamin ve minerallerin emilimini de olumsuz etkilemektedir.

Bol bol su için

Günümüzde çoğu kişinin yaşadığı en büyük problemlerden biri de kabızlıktır. Kabızlık sindirim sistemi sağlığını tehlikeye atmakta ve birçok soruna zemin hazırlamaktadır. Olumsuz beslenme faktörlerine ek olarak su tüketiminiz ve fiziksel aktiviteniz az ise kabızlık daha da sık görülmektedir.

Kabızlık durumunda; kurubaklagil ve sıvı tüketimini arttırın. Kayısı, incir, erik gibi meyveleri tüketin. Fiziksel aktivitenizi ve su tüketimini arttırmaya çalışın.Probiyotiklerden destek alın. Yoğurt, kefir, ev yapımı turşu ve elma sirkesi en önemli kaynaklardır.

Kolon kanserinin erken belirtilerini mutlaka bilmeniz gerekir

Makattan gelen kanama ve dışkılama alışkanlıklarının değişmesi ( kabızlık veya ishal), karın ağrısı, gaz sancıları, karında kitle, dışkıda kanama, bulantı ve kusma, kilo kaybı gibi belirtiler kolorektal kanserlerin erken belirti bulgularıdır. Bu belirti bulguların varlığında mutlaka hekime başvurun

Taramalarınızı düzenli olarak yaptırın

50 yaşından başlayarak gaitada gizli kan taraması, 50 yaşın üzerinde ise en azından 5 yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kolonoskopi önerilmektedir. Risk gurubunda olan hastalardan, daha önce polip çıkarılmış olan hastalar bu işlemden sonra 1-3 yıl içinde tekrardan kolonoskopi yaptırmalıdır. Anne baba gibi yakın akrabalarında kalın bağırsak kanseri tanısı konmuş olanlar, 40 yaşından önce veya akrabasına tanı konulduğu yaştan en geç 8-10 yıl önce taramayı başlatmalıdır.
Kalıtsal non-polipozis kolorektal kanser için genetik testi yaptırılmalıdır. Ailesel adenomatoz polipozis (FAP) olarak adlandırılan hastalığı olan kişiler genetik danışmanlık almalı ve 10-15 yaşından itibaren kolonoskopi ile takip edilmelidir. Meme, kadın genital organ kanseri olan kişiler 40 yaşından sonra, ülseratif koliti olan kişiler ise tanı aldıktan sonra periyodik olarak kolonoskopi yaptırmalıdır.

Yazarlar