14.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Çünkü, Şampiyon Kokoreçin önündeki kuyrukları gören diğer kokoreççiler İstanbulun ve belki de Anadolunun dört bir yanında aynı adla yüzlerce işletme açtılar.Örneğin İstanbulda rekabetin en ateşli olarak yaşandığı yerlerden biri olan Ortaköyde, yanyana hizmet veren beş dükkanın ortak adı Şampiyon. Bu kokoreççiler, birbirlerinden "Gerçek", "Asıl", "Genç", "Ortaköy" gibi ön isimlerle ayırt ediliyorlar."Şampiyon" markasının gerçek sahibi Tokgöz kardeşler, taklitlerinin sadece İstanbulda 20ye ulaşması üzerine hukuk mücadelesi başlatma kararı aldılar. Bu mücadelelerini de gazetelerde, "Tescilli markamızı yasadışı kullananlara karşı dava açıyoruz" diyerek duyurdular. Bundan 42 yıl önce Beyoğlu Balık Pazarına Şampiyon Kokoreç adında bir dükkan açan ve 1994 yılında şampiyon adınının tescil hakkını alan Tokgöz kardeşler, bugünlerde haklarını aramak için taklitlerine tazminat davası açmaya hazırlanıyorlar. Hangisi gerçek? "Taklitçiler, Burası gerçek Şampiyon mu? diye soran müşterilerine, biz onlarla akrabayız diyorlarmış. İsmimizden yararlanıp, para kazanıyorlar. Biz artık marka olduk. 42 yıldır bu işin içindeyiz. Bizim saklama ve pişirme yöntemlerimiz çok özel. Mesela, kokoreçi bir saatten fazla mangalda tutmayız. Tüm taklitleri temizledikten sonra, McDonalds yöntemini uygulayacağız. İsmimize yasal yoldan sahip olmak isteyen işletmeleri, uygunluğuna göre seçip isim hakkını satacağız." Galip Tokgöz, mahkeme tarafından yapılan uyarıları dikkate almayan işletmelere 20şer milyar liralık tazminat davası açacaklarını belirterek şunları söylüyor: Murat Er (Mıstık Kokoreç - Gerçek Şampiyon): 1997den beri bu işin içindeyim. Herkes bu adı kullanınca ben de kullanmak zorunda kaldım. Hepimiz aynı bölgedeydik ve bu adı kullanarak müşteri çekiyorlardı. Biz bu ismi kullanmış olabiliriz ama Tokgözler bu zamana kadar neredeydi? Murat Göltaşı (Özen Kokoreç - Şampiyon): Ben bu adı kullanmaktan memnun değilim ama kullanmak zorunda kaldım. Soranlara sadece isim benzerliği dedim. Çünkü bu ismi kullananlar, benim üç katlı dükkanım varken, 15 metrekarelik dükkanlarında haftada yaptığım işi bir günde yapmaya başladılar. Aslında tat olarak farkımız yok. Sonuçta aynı mezbahadan et alıyoruz. Sabahattin Elmas (Elmas Şampiyon): 1944lerden beri bu işin içindeyiz. Biz bu adı hiç kullanmak istemedik, ama herkes kullanıyordu. En sonunda biz de kullandık. Şimdi yeniden kendi ismimize döneceğiz. Hepsi mecbur kalmış!