Yaşam Mayanda Ne Var: Maya Uygarlığı'na uzanan bir kendini bulma yolculuğu

Mayanda Ne Var: Maya Uygarlığı'na uzanan bir kendini bulma yolculuğu

08.04.2022 - 13:43 | Son Güncellenme:

Hayat yolculuğuna boş bir levha olarak geldiğimizi söyleyen bazı felsefi görüşlerin aksine Maya öğretileri, kim olduğumuzu ve dünyada neler yapabileceğimizi bilerek gözümüzü açtığımızı söyler. Dünyaya gelmemizden çok önce tomurcuklanan gücümüzü ve potansiyelimizi gerçekleştirmek için önce arayışa karar verebilir, nihayetinde onları hatırlayabiliriz! Henüz hatırlayış yolculuğuna çıkmamış olanları cesaretlendirmeyi, yolda olanların elinden tutup rotasını belirlemeyi hedefleyen bir haritamız var. Maya yol haritası, köklerimizden gelen ve yönümüzü tayin etmek için ihtiyaç duyduğumuz aydınlığı bize sunuyor. Evrenin sonsuzluğuna değin süren kendimizi bulma yolculuğuna çıkma vakti geldi. Mayanda Ne Var, Gülçin Önel’in Maya Uygarlığı’nın rehberliğinde birikimini ve enerjisini aktardığı, özümüzü bulmamız için harika bir yol haritası olacak!

Mayanda Ne Var: Maya Uygarlığına uzanan bir kendini bulma yolculuğu

Mavi’nin Sesi’ne kulak verdiğimizde hikâyesine merak duymadan edemedik. O halde soralım, Gülçin Önel kimdir ve Mavi’nin Sesi’ni nasıl doğurmuştur?

Gülçin Önel, 1980 İzmir doğumlu bir mavi aşığıdır. 2010 yılında beni ele geçirmiş olan iş dünyasının kaosunda, içimde maddenin yanında manayı kavramama dair bir çağrı oluştu. O çağrının izini sürmeye başladım, yol beni uzak düştüğüm dişil enerjimin varlığına, ruhumun diline yaklaştırdı. Ben bu sürece hatırlayış yolculukları diyorum, maalesef ki değer yargılarımızın kafası karışık, durmandan biriktirmeye, satın almaya odaklı yaşıyoruz, kör topal ilerliyoruz, buna da gelişme veya ilerleme diyoruz oysa doğamızdan kopuyoruz bu kopuş bizi keyifsiz, cansız ve huzursuz kılıyor. Yol boyunca hatırladıklarım doğama dair oldu, hatırladıkça tamamlandım, hatırladıkça doğanın ritmine uyumlandım. Bu sebeple de kadim uygarlıkların ve mitlerin izinde hatırladıklarımı hatırlatmaya devam eden bir yolcuyum diyebilirim. 

Haberin Devamı

Mavi’nin Sesi ise 2011 yılında bir blog açma niyetimle doğdu, ben Mavi’ye sevdalıysam o diyardan bana akıp geleceklerin ifadesi olacaksa Mavi’ye bir Ses vermek gerek dediğim bir sürecin ardından doğdu. Mavi en temelinde benim için iki dünya arasındaki bir köprü, göğün okyanusundan dünyanın sularına varan bir akışı taşıyor.

Hepimiz gibi bir hatırlayış yolcusu olarak meditasyonun, ritüellerin ve insanı içine döndüren her türlü çalışmanın popülerleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce, insanların ilgisinin artması nasıl gerçekleşti? Daha fazla hikâye, daha fazla yolculuk... Ne kadar heyecan verici, değil mi?

Evet bir yönü ile heyecan verici ama bir yönü ile de endişe verici buluyorum. Az önce bahsetmiş olduğum gibi daha başka bir şey arayışı başladığında ruha dair bir yolculukta başlamış oluyor ancak bu yol uzun soluklu bir yol, kestirmeden gitmeye çalıştığımız her an kaza yapmaya alan açacağımız bir yoldayız. O yüzden ruha dair yapılan çalışmalarda çok uyanık olunması gerektiğine inanıyorum. Uzun zamandır baskın olarak rasyonel dünyanın etkisinde idik ancak biz Anadolu olarak tam bir köprüyüz, bir yanımızda ise doğunun mistik yanını derinliklerimizde taşıyoruz. Son dönemlerde o mistik hali kavrama isteğimiz arttı, özellikle pandemi bundan büyük bir rol oynadı ama bunu bir tarafımızla da entelektüel bir yere indirgemeye çalışıyoruz. Çılgınca o seminerden o seminere koşup, dışarıdan gelen bilgi açlığı peşinde diploma derdine düşmek kısmı beni endişelendiriyor. İhtiyacımız olan ‘’derine’ doğru inmek, yatay düzlemde ilerlemenin yanına dikey olarak yol almayı da katmak gerekir. Bir konuda diploma almak o konuda uzmanlaşacağımızı göstermiyor, o edindiğimiz bilgi veya hatırlanış ile ne kadar entegre olarak yaşayabiliyoruz burayı keşfetmek ve çalışmak gerektiğine inanıyorum. Takip ettiğimiz ‘’takvim’’ bölüp ayrıştırmaya sebebiyet veren bir yerden geliyor, bizde bu linear yolun içinde hız kazanmaya çalışarak gittiğimiz çalışmalardan hemen sonuç kazanmaya çalışıyoruz, oysa bu yolculukta hız diye bir şey yok, son gibi bir şeyin olmadığı gibi çünkü doğanın ritmi bütünsel ve spiral olarak ilerler.

Haberin Devamı

Yeni kitabınız Mayanda Ne Var, uzmanlaştığınız alanlardan biri olan Maya astrolojisini konu alıyor. Maya astrolojisi hakkında kısıtlı bilgiye sahip olan bizler, sizden bir girizgâh duymak isteriz. Maya takvimine uyumlanmak ve Maya burcumuzun yorumlanması bize neler kazandırır?

Haberin Devamı

Tam da işte doğanın ritmini izlemeyi hatırlatan bir yerdedir Maya Takvimi. Gregoryen takvimin bölüp, ayrıştıran, kesip biçen dünyasından bak böylesi var, hatırla diyen bir yerdedir. Ekilen her şeyin bir karşılığı olduğunu gösterir. En temel yolculuğumuz simya gibi altına dönüştür. Psişe bütünlenmek ister, Mayaların kadim bilgisi size açılan harita eşliğinde bu bütünleşmeyi görünür kılar. Etrafa saçtığımız parçalarımızı yeniden merkezde buluşturmak için imkan verir.

Maya’lar gün burcunuza  “öz” burç derler, çok da manidardır. Öz yani self Jungian yaklaşımda ruhsal çekirdek olarak adlandırılır. Hepimiz bu çekirdekten bir ağaç olmaya doğru giden bir yolculuktayız, Maya bu yolculuğun adımlarını ve etkilerini gözler önüne serer, bu sebepten ben harita açılımlarına ‘’Yol Haritası’’ demeyi seviyorum, bütünlüğe doğru çıkılan yolculukta cebinizdeki pusula, elinizdeki haritadır Maya bilgisi.
 
Peki, Mayanda Ne Var bize neler anlatacak? Biz okurları bu yolculukta neler bekliyor?

Mayanda Ne Var, Maya Astrolojisine bir giriş gibi, takvimi ve burçları kavramak için size bir kapı aralayacak ama bu kitap sadece Kadim Maya Kültürüne merak duyanlar için yazılmadı. İşin içinde Maya’lar varsa orada evrensel bir sistemden bahsetmek gerekir, o sebepten yolculuğumuza rehber olacak doğamızı okumaya dair ipuçları verecek bir iz sürme kitabı diyebilirim.

Her zaman kitapların konu edindikleri konuşulur ama perdenin arkasında kitabın doğum hikâyesi gizli kalır. Mayanda Ne Var’ın fikir ve oluşum süreçlerini dinlemek isteriz. Mayanda Ne Var, raflara gelene kadar nasıl bir yoldan geçti?

Ah müthiş bir yere değindiniz, kitabın yolculuğu Maya Rehberliğinin nasıl işlediğini gösteren bir örnek. Takvimle çalışmak ve bu rehberliğe kendinizi açmak bir süre sonra sizi evrenin ritmi ile hizalamaya başlıyor ve doğanın ritmi ile içsel ritminiz uyumlanarak, ahenk içinde doğallıkla yaşamaya başlamanıza aracı oluyor. Tam da buradan yaklaşırsak, Maya ile tanışıklığım 2014 yılına dayanıyor, pandemi süresinde içten Maya Rehberliğini daha derin bir katmandan izlemek için çağrı aldım, Türkiye’de Maya Astrolojisi eğitimi verilmiyordu ben de yakinen de tanışık olduğum Maya Astrologu olan sevgili Aylin Sabancı’nın kapısını çaldım, olur mu olmaz mı derken, eğitim açma gibi bir niyeti olmadığını belki özelde verebileceğini konuşurken süreç bir türlü maddeleşmedi, çağrı içten çok derin geliyordu ve bakışımı Guatemala’ya çevirmeme vesile oldu, iyi ki de öyle oldu, iki ayrı yabancı hocadan eğitim aldım.

Haberin Devamı

Maya Astroloğu olma gibi bir niyetim yoktu ama Evren’in varmış, bir süre sonra yaptığım tüm çalışmaların merkezine açılan bir haritaya dönüştü. O süreçte herkesin bu takvimi takip etmesi gerekir diye düşündüm, geçen sene mart ayında bununla ilgili niyetlerimi defterime kaydettim, bir de 2022 içinde kitap niyetim vardı ama ne ile ilgili olacağını bilmiyordum. Sevgili yayıncım Küsurat Yayınlarından Büşra Aksak ile yolumuz kesişti, Maya üzerine bir sohbet ardından ben Takvim niyetimi açıkladım, Türkiye’de bu alanda böyle bir rehberlik yok yapmak isterim dedim, o da çok haklı olarak, “Takvim sadece 2022’yi kapsayacak ama sen sistemi anlatırsan bütüne daha anlamlı katılır hem de Maya Astrolojisine dair de bir kitap yok, neden kitabını yazmıyorsun?” diye önerdi. Kitabın yolculuğu da böylece başladı. İlk taslağın toplantısını ekim ayında ben Dalaman Havalimanı’ndan İstanbul’a dönerken yaptık. Süreç adeta bir solukta aktı, Maya’nın canlı olduğunu bir kez daha deneyimledim, kitabı yazarken adeta bilgi akışı oluyordu, takvimin yeni hesaplama yöntemlerinden, perde arkasındaki bazı bilgiler açıldı.

Haberin Devamı

Bu konuda sizin kadar uzmanlaşmak isteyen okurlarınız elbette ki vardır. Maya Uygarlığı’nın sırrına vakıf olmak için neler yapabiliriz?

Takvimi takip etmek, günün etkisinin kaydını tutmak ve elbet en azından bir kere haritanızı açtırmak bu yolculuğu başlatacaktır. Maya’nın daha çok insanın hayatına dokunabilmesi içinde kitabın çıkışını bekleyerek başlattığım Maya Astrolojisi seminerlerim var, daha derin bir yolculuğa çıkmak isteyenler bu seminerlere katılabilirler.

Yazarlar