Editörün Seçtikleri Milliyet’in barış elçileri

Milliyet’in barış elçileri

25.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İnsanlığa ve dünya dostluğuna katkıda bulunanlara verilen geleneksel Milliyet Ödülleri’nin 2001 yılı sahipleri belli oldu

Milliyet’in barış elçileri

Milliyet’in barış elçileri

İnsanlığa ve dünya dostluğuna katkıda bulunanlara verilen geleneksel Milliyet Ödülleri’nin 2001 yılı sahipleri belli oldu

Bu yıl 17’inci kez dağıtılan Milliyet Ödülleri’ne 2001 yılında beş ana dalda layık görülen isimler açıklandı. Her yıl dünya barışına katkıda bulunacak eser ya da çabalara imza atan kişilere verilen ‘Abdi İpekçi Dostluk ve Barış’ ödüllerinde, ‘Köşe Yazısı’ dalında birinciliğe İlyas Yıldız ‘Barış Nasıl Katil Oldu?’ adlı yazısıyla, ‘Söyleşi’ dalında birinciliğe Çiğdem Toker ‘Kiliseye Bağlanmış Bir Kader - Taksiyarkis’in Zehra Teyzesi’ başlıklı söyleşisiyle değer görüldü. ‘Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Özel Ödülleri’ ise, Rodos Uluslararası Yazarlar ve Çevirmenler Merkezi’ndeki çalışmaları nedeniyle Sezer Duru ve uluslararası dergi ‘The Journal European’ı birlikte yayımlayan Dr. Ata Akçıl ve Dr. Kostas Komnitsas’a verildi.
Öğrenciler arası kompozisyon yarışmasında Atatürk İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Seda Gürsel birinci olurken, Edebiyat dalında ‘Haldun Taner Öykü Ödülü’ birinciliğini ‘Mazi Taşıyan Trenler’ öyküsüyle Özen Yula kazandı.

Tören 3 Mayıs’ta DMC’de
‘Türkiye’nin Sorunları Örsan Öymen Ödülü’ne, ‘Değişim Çağında Hırsızlar Egemenliği’ başlıklı çalışmasıyla Birol Kovancılar değer görüldü. ‘Sosyal Bilimler Ödülü’nü de ‘Türkiye’nin Siyasal ve Toplumsal Değişimi’ adlı çalışmasıyla Mehmet Butakın kazandı. ‘Ekonomi’ dalı birincisi de, ‘Türkiye’nin Sanayi Sektörünün Rekabet Gücü’ adlı çalışmasıyla Yrd. Doç. Dr. Gürcan Papatya ile Arş. Gör. Nurhan Papatya oldu. Ödüller, Milliyet Gazetesi’nin kuruluş yıldönümü 3 Mayıs tarihinde Doğan Medya Center’da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Milliyet Ödülleri 2001 yılı birincilerinin duygu ve düşünceleri ise, şöyle:

Seda Gürsel (Kompozisyon Dalı)
‘Dünya için dostluk ve barış istiyorum’
Çocuklar, savaşlar yüzünden aç kalıyor, ölüyor. Televizyonlarda hep hüzün ve gözyaşı görüyoruz. Bu görüntülerden çok etkileniyorum. Dünyada barışı ve dostluğu konu alan bir yazı yazmayı düşündüm. Daha önce il genelinde yapılan okullararası değişik yarışmalarda birinciliklerim oldu. Ancak; Türkiye genelinde birinci olacağımı hiç tahmin etmiyordum. Çok mutluyum. Birincilik mutluluğunu önce sınıf arkadaşlarımla paylaştım."

Özen Yula (Edebiyat Dalı)
‘Çalınmış zamanların ödülü’
Haldun Taner adına verilen bir ödülü almak beni mutlu etti, bu emeğin boşa gitmediğini hissettirdi. Çünkü, yazarların çoğu başka alanlarda da çalışmak zorunda kalıyor. Ben de reklamcılık yapıyorum. Dinlenmeniz gereken bir zamanda, uykusuz kalıp oturup yazıyorsunuz. Sinema sektöründeki kadar olmasa da bazı okurlar için bir kitabın ödül almış olması gösterge oluyor. Türkiye’de kitap reklamı yapılırken eserin kendisi geri planda bırakılıyor ve yazar ön plana alınarak bir fenomen yaratılmaya çalışılıyor. Yapıt daha geri planda bırakılıyor. O zaman bu doğru bir edebiyat durumu gibi gelmiyor bana."

Çiğdem Toker (Söyleşi Dalı)
‘Zehra teyze bir kiliseye sahip çıktı’
Cunda Adası’nda tatil için bulunuyordum. Yıkık, dökük durumda olan Taksiyarhis Kilisesi’ni turist olarak gezmek istedim. Demir kapıyı açarak, kiliseyi gezdiren Zehra Teyze ilgimi çekti. Hiçbir resmi sorumluluğu olmadığı ve müslüman olduğu halde kiliseye sahip çıkışını ondan dinlemek istedim. Devletin yapması gereken kiliseyi korumak görevini, yaşlı bir insanın üstlenmiş olması beni üzdü. Müslüman bir insanın hıristiyanlık dinine sahip çıkışını anlattım. Abdi İpekçi adına verilen ve barış anlamı taşıyan bir ödülü, dinlerarası barış ortamının zedelendiği günlerde almak benim için çok anlamlı."

İlyas Yıldız (Köşe Yazısı Dalı)
‘Özlediğimiz barış, sonunda katil oldu’
Siyasal görüşü ne olursa olsun bir ülkeye saldıran kişi, bunu barış adına yaptığını söylüyor. 11 Eylül saldırısının ardından Usame Bin Ladin, Filistin ve Irak’ta sağlanamayan barış yüzünden bu eyleme kalkıştığını söyledi. Hayatını kaybeden binlerce kişiyi hesaba katmadı. ABD de aynı gerekçeyle Afganistan’a saldırdı. 11 Eylül ve Ladin’in sözleri bana ilham kaynağı oldu. Herkes barış, demokrasi istiyor ama kimse karşısındakinin görüşlerini anlamak, dinlemek istemiyor. Bunun sonucunda da özlediğimiz barış, katil oluyor."

Sezer Duru (Özel Ödül)
‘Yıpranmamış bir ödül’
Türkiye’deki ödüller arasında yıpranmamış bir ödül. Özellikle de ‘barış ve dostluk’ başlığı altında toplanması çok önemli. Bu merkezi kurma düşüncesi, 1994’de dört yüzün üzerinde Avrupalı yazar ve çevirmenin katıldığı Karadeniz Gemi Gezisi’ne ortaya çıktı. Rodos’taki merkez, Ege, Baltık ve Karadeniz ülkeleri arasında dostluğu geliştirmeyi ve bu ülke edebiyatlarını tanıtmayı amaçlıyor. Ben de Türkiye’yi temsil ediyorum. Şu ana dek pek çok Türk yazarın kitapları Yunanca ve çeşitli dillere, merkezimiz tarafından çevrildi."




YAŞAM

















Yazarlar