Münevver cinayetine adli tıp uzmanı da gitmemiş

Katili aylardır bulunamayan, otopsi sırasında iç çamaşırına sperm bulaştırılan Münevver Karabulut cinayetine ilişkin bir skandal daha ortaya çıktı. Yasaya göre, Münevver’in cansız bedeninin bulunduğu yerde savcının talimatıyla adli muayene yaparak, ölüme ilişkin ilk delilleri incelemesi gereken hekimin olay yerine gitmediği ortaya çıktı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, cesedin mutlaka adli tıp uzmanı tarafından incelenmesi gerektiğini belirterek, “Adli hekim inceleme yapmamışsa büyük hata yapılmış. Cinayeti ilk anda adli tıp uzmanının toplayacağı delillerle aydınlatabilirsiniz” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan Olay Yeri İnceleme ve Ölü Muayene Tutanağı, genç kızın kesik baş ile bedeninin konulduğu gitar kılıfı ve bavulun bulunduğu Levent’teki çöp konteynerindeki keşfe ilişkin ilk tutanak olma özelliği taşıyor. Cinayet 3 Mart 2009’da işlendi, ceset de akşam saatlerinde bulundu. İlk tutanak ise 4 Mart 2009’da saat 01.00’de 2009/13176 soruşturma numarasıyla kayıtlara geçti.
Olay yerine ilişkin polis tarafından alınan tüm bilgi, belge, delil ve yapılan işlemlerin kayda geçtiği tutanağın son paragrafında ise şu bilgiler yer aldı:
“Doktor bilirkişi temin edilemediğinden ve kesin ölüm sebebi tespit edilemediğinden cesedin klasik otopsisinin yapılarak kesin ölüm sebebinin tespit amacıyla Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar verildi.”

Yasa ‘gitmeli’ diyor
Oysa, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) “ölünün adli muayenesi” başlığını taşıyan 66 ve 67. maddesine göre, kriminal ölüm olaylarında, şüpheli ölümlerde ve ölümle sonuçlanan kazalarda yapılacak keşiflere hekimler de katılmak zorunda. Adli muayenenin Cumhuriyet savcısı huzurunda yapılması gerektiğini emreden yasa, doktorun olay yerinde bulunabilecek suç delillerini incelenmesi gerektiğini söylüyor. Buna göre, kan lekeleri, sıçrama yönleri, suçluya ait izler, kıllar ve insana ait bütün biyolojik artıklar ve meni, tükürük gibi lekeler keşif sırasında toplanmalı. Kan, sperm ve kıl gibi biyolojik artıklar usulüne uygun örneklenip ambalajlanarak laboratuvara gönderilmeli. Keşif sonunda da bir tutanak düzenlenerek, yapılan işlemlerin kaydedilmesi de şart koşuluyor.
Bu incelemeleri en yakın savcılığa bağlı bir adli tıp doktoru, olmadığı yerlerde ise sağlık ocağı hekimleri yapmak zorunda.
Münevver Karabulut’un bulunduğu olay yeriyle ilgili yapılan incelemede bir adli hekimin bulunmadığı kayıtlarda yer aldı. Yine kayıtlara göre, Cumhuriyet savcısı olay yerine gitti. Savcının, yasanın zorunlu tuttuğu adli hekimi neden olay yerine göndermediği ise merak ediliyor.

Hekim yoksa büyük hata
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, “Ölüm söz konusu ise ceset mutlaka adli tıp uzmanı tarafından incelenmelidir. Eğer bu olayda bir adli hekim inceleme yapmamışsa büyük hata yapılmış” dedi.
Hancı, şöyle konuştu: “Yaraların özelliği, cesedin pozisyonu, kanın sıçrama yönü gibi özellikler adli tıp uzmanı tarafından değerlendirilir. İlk deliller böylece ortaya çıkar, cinayeti ilk anda adli tıp uzmanının toplayacağı delillerle aydınlatabilirsiniz. Otopsiye de bu muayeneden sonra gönderilmelidir. İdeal olan olay yeri inceleme ekibi ile adli tıp uzmanının aynı anda gelmesidir. Türkiye’de 200 adli tıp uzmanı vardır ve bunların büyük kısmı İstanbul’dadır. Bu olay yeri incelemesinde adli tıp eğitimi almamış hekim tarafından da yapılmış olabilir. Ama hiç hekim yoksa büyük hata yapılmış.”

Deliller çekiciyle Emniyet’e taşındı
“Münevver’in cesedi Etiler Mahallesi Dilek Yıldızı Sokak 9 numara karşısındaki çöp konteynerindeki bulundu. Konteynırdaki bir adet siyah gitar kılıfının içinde kesik bir başı bulan polisler bavulun fermuarını açınca kadın cesediyle karşılaştı. Yanı başındaki konteynerde ise çizme, sarı altın renginde kadın çantası, mont ve devetüyü bir atkı bulundu.
Çantanın içinden ise Karabulut’a ait nüfus cüzdanı çıktı. Deliller toplanırken, olay yeri kalabalıklaşınca rahat bir şekilde çalışamayacaklarına karar veren olay yeri inceleme ekibi çöp konteynerini nakline karar verdi ve deliller Trafik Vakfı’na ait bir çekiciyle Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü spor salonu ön bahçesine götürüldü.
Burada yapılan incelemelerde, Münevver’in başsız bedeninde mavi beyaz çizgili bir gömlek, siyah dar pantolon, siyah çorap giydiği not edildi. Bedenin yer aldığı bavulun ön gözünden ise bir adet güneşten beyazlaşmış kırmızı renkli frizbi çıktı.”