Düşünce ile geleceği değiştir

"Zaman hiç de göründüğü gibi değildir. Sadece bir yöne doğru hareket etmez ve gelecek, geçmişle aynı zamanda mevcuttur.

Der Albert Einstein

Düşünce gücümüz sayesinde geleceğimizi etkileyebilir miyiz?

Kesinlikle evet!

Bunu yapabiliriz, hem de tahmin ettiğimizden daha fazla.

Teklif dalgamız tüm geleceğimizi dolaşır. İster bir saniye sonrası, ister bir ya da on yıl sonraki olaylar olsun, tüm olasılıklar tek tek kontrol edilir.

“Sadece geçmiş geleceği değil, aynı zamanda gelecek de geçmişi etkiler”

Aklımız bunu idrak etmekte biraz zorlanabilir, çünkü şimdiye kadar hep zamanın geçmişten geleceğe, doğrusal bir biçimde ilerlediğini düşünmüştük. Şimdiyse bunun tam tersinin de mümkün olması aklımız için şaşırtıcı.

Haberin Devamı

Demek ki : Gelecek dışarıda bir yerlerde, çoktan beri mevcut. Aksi halde geçmişe, yani bizim şimdiki zamanımıza, dalgalar yollaması mümkün olmazdı. Senin geleceğin de şu an, şu saniye mevcut.

Ama geleceğin çeşitli mahiyetlerini seçme değiştirme imkanına sahibiz.

İşte bu noktadan sonra “istemek” konusuna varıyoruz. Zira istemek birçok ihtimalden birini yaşamımıza çekmekten başka bir şey değildir.

Bir şey istediğimizde, bu doğrultuda bir teklif dalgası yolluyoruz.

Bu dalga, bir eko dalgasıyla irtibata geçiyor.

Bir gerçekleşme ihtimali meydana getirebilirsek istediğimizin gerçekleşmesi için en uygun şartları sağlamış oluyoruz.

Ayna nöronları, hayranlıkla okuduğun ya da duyduğun, başkalarına ait başarı hikayelerini, sana ait tecrübeler olarak kaydeder. Bilim adamlarının vardıkları sonuca göre, kendimizi biriyle ne kadar özdeşleştiriyorsak ve arzularımız onunkilerle ne kadar benzerlik gösteriyorsa, o şahsa ait tecrübeyi de o kadar yoğun hissedebiliyoruz. Bu yüzden başarı hikayeleri, sınırlarımızı aşmamıza yardımcı olur. Aynı başarıyı elde edebileceğimizi anlarız.

Başkalarının, görünüşte imkansız olan bir şeyi nasıl başardıklarıyla zihnimiz meşgul olmaya başladığı anda, ayna nöronları faaliyete geçer.

Enerji, daima dikkatimizi takip eder.

Her şey, fazlasıyla mevcuttur; sadece talebe göre dağıtılır.

Haberin Devamı

Dilemek, devasa ve yoğun istek enerjileri ile çalışan bir değiş tokuş borsasından başka bir şey değildir. Arayan bulur! Biz, enerji yayarız, enerji alırız. Dünyamızı, kendi hayal dünyamıza göre kurarız. Biz biçimlendiririz, yoğunlaştırırız, engel oluruz veya bozarız. Enerji, her zaman mevcuttur ve onu, uygun bir biçimde kendimize çekeriz. Burada çekim yasası devreye girer.

Doğru istemek konusunda başarılı olmanın çok önemli noktasından biri isteğimiz gerçekleşene kadar hiç kimse ile bu konuda konuşmamaktır. Gevezelikle enerji etkisini yitirir.Unutmayın tüm büyük fikirler, ketumlukla oluşur.

İstenen rezonans alanına girmenin en hızlı yolu, başkalarını isteklerine ulaşmaları için desteklemektir. Ne kadar çok verirsen, o kadar çok alırsın. Benzerler birbirini çektiği için, çevrende senin cömertliğini yansıtan ve seni destekleyen insanları bulman hiç uzun sürmeyecektir."

Rezonans Kanunu kitabında böyle anlatıyor. Pierre Franckh.

Bu nedenle, isterken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar:

Haberin Devamı

Ne dilersen dile, bunu mantık seviyesinden kalp seviyesine taşı,

İsteklerimizin gerçekleşebilmesi için, bunun mümkün olduğuna kesinlikle inanmalıyız.

İsteklerimizin gerçekleşebilmesi için önce kendimizi mutlu bir ruh haline sokmalıyız.

Şimdi size müthiş bir çalışma önereceğim.

Gözlerinizi kapatın gerçekleşmesini çok istediğiniz bir şeyi düşünün.

Gerçekleşmiş haliyle görün.

Tüm detaylarıyla canlandırın.

Bunun mutluluğunu tüm vücudunuzda coşku ile hissedin.

Şükredin, teşekkür edin..

İşte şu an bir teklif dalgası gönderdiniz. Ve o olasılıkları çalıştırmaya başladı bile..

Bundan hiç şüphe duymayın!

ve inançlar kısa bir süre sonra güçlü birer gerçeğe dönüşecektir.

Beynimiz kendini buna göre ayarlar.

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagram:Nrlblog

Facebook: NRL