26.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Sema Aslan
Çocuk büyütmek sabır işi. Yani çocuklar ne titizlikle uygulanan beslenme programlarıyla ne desteklenen sosyal yaşamlarıyla ne de başka bir şeyle büyüyor. Sadece sabır ve sevgiyle büyüyorlar.
Vardığım son nokta budur. Bu yüzden arada bir itirazlarına yenik düşüp yemeğini kenara kaldırsam da üzülmüyorum. Ne de olsa büyüyor, büyüyecek diye düşünüyorum. "Onu büyüten şey, bu öğününü de benim istediğim gibi iştahla yemiş olması değil, yemediği halde onu incitmemeyi başarmış olmamdır" diyerek rahatlatıyorum içimi.
Neden öfkeleniriz peki? Belki incindiğimiz, belki hayal kırıklığına uğradığımız, belki çok sıkıştığımız ve paniğe kapıldığımız için. Vs. vs. Doğaldır, arada bir öfkelenebiliriz. Ama bu hal, ne sıklıkta geliyor başımıza? İşte bu mevzuda önemli olan ayrıntı, öfke krizlerinin sıklığı... Bir başka önemli detay da, öfke nöbetlerine kapıldığınızda yanınızda çocuğunuzun olup olmadığı. Öfke de diğer pek çok duygu ve davranış gibi, kalıtımsal. Ailede öfkesini kontrol etmekte zorlanan biri varsa, çocuğunuzun da öfkeli bir çocuk olma ihtimali var. Fakat sadece kalıtımla açıklamak yetersiz olur bu duyguyu. Uzman pedagog Elif Koca'yla birlikte "öfke"ye biraz daha yakından baktık.
Elif hanım çok önemli bir "ilk nokta"dan söz ediyor: "Çocuk annenin geçirdiği gergin hamileliğin mirası olarak dünyaya gergin gelir. Böyle bebekleri doğdukları ilk dakikalardan itibaren çatık kaşlarından ve mutsuz yüz ifadelerinden anlayabiliyoruz."
Elif hanımın sözünü ettiği bir şey daha var ki, çok ilginç: "Gergin hamilelik geçiren annelerin gergin bebekleri doğar. Fetüs (doğmamış bebek) anne karnında 24'üncü haftadan itibaren zihinsel aktivitelerini gerçekleştirmeye başlıyor. Duymaya, düşünmeye, düşünceleri arasında bağlantı kurmaya başlıyor. Bu nedenle ABD merkezli bir uygulamayla 24'üncü haftasını dolduran bebeklere pek çok ülkede birey muamelesi yapılıyor, hatta nüfus cüzdanı verilebiliyor."
Şu halde nelere özen göstermeli? Elif Koca bazı konuların altını özellikle çiziyor. Mesela, çocuğunuza karşı tutarlı olmalısınız. Onu vaat ettiğiniz bir şey varsa, vaadinizi mutlaka yerine getirmelisiniz. Eşinizle fikir ayrılığına düştüğünüz konuları, çocuğunuzun hissetmemesine özen göstermelisiniz. Bir de, çocuğunuzla dalga geçmemelisiniz. Başka? Öfke anında çocuğunuza mantıklı açıklamalar yapmaya çalışıp onu daha fazla öfkelendirmemeli, sakinleşmesini bekleyip ondan sonra konuşmayı denemelisiniz. Ceza ve ödüller verirken de, kesinlikle çocuğunuzun yaş ve gelişimini gözetmelisiniz. Şimdi sakin sakin düşünüp baştan başlayalım. Bu çocuk niye mızmızlanıyor yine?