Yüzyılın son Oscar töreni, lobicilerin zaferiyle bitti. "Shakespeare in Love" yedi Oscar'la geceyi imza attı. Asıl sürprizi, "en iyi erkek oyuncu" oscarını kazanan ilk yabancı sanatçı Benigni yaptı
Sema Emiroğlu New York
Los Angeles'ta yapılan yüzyılın son Oscar törenleri, Hollywood'un Shakespeare'e duyduğu aşkı ortaya koyarken büyük sürpriz ve hayal kırıklıklarına sahne oldu. "Shakespeare in Love - Aşık Shakespeare" filmi, en iyi film de dahil yedi dalda Oscar kazanarak favori gösterilen "Er Ryan'ı Kurtarmak" filmini bastırdı.
Sinema dünyasının en büyük onuru olan Oscar ödüllerinin 71'incisi, önceki akşam Los Angeles'da muhteşem bir törenle sahiplerini buldu. İngiltere'de Kraliçe Elizabeth dönemindeki romantik aşk öyküsünü komedi olarak işleyen Aşık Shakespeare (Shakespeare in Love), büyük sürpriz yaptı.
13 dalda aday gösterildikten sonra en iyi film, en iyi kadın oyuncu ve yardımcı kadın oyuncu da dahil yedi daldaki ödülleri "silip süpüren" film, beş ödül kazanan Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) filmini bastırarak pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. İkinci Dünya Savaşı'nı konu alan filmin yönetmeni Steven Spielberg ise en iyi yönetmen dalında Oscar'ı yeniden almayı başardı.
Bir yıldız doğdu
Shakespeare'in sevgilisini canlandıran Gwyneth Paltrov (26), geçen ayki
Altın Küre ve Sinema Sanatçıları Derneği Ödülü'nden sonra Oscar'ı da evine götürerek, Hollywood'un milyonlarca
dolar değerindeki en gözde aktrislerinden biri haline geldi.
Aktris anne ve yönetmen babanın kızı olan Paltrow, aralarında Meryl Streep'in de bulunduğu diğer adayların önünde bu ödülü hak etmediğini söyledi.
İtalyan yönetmen ve aktör Roberto Benigni, Hayal Güzeldir (The Life is Beautiful) adlı filmle en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanarak, bu dalda Oscar alan ilk yabancı erkek sanatçı oldu. Benigni'nin senaryosunu yazdığı, yönettiği ve başrolünü canlandırdığı film, en iyi yabancı film ve orijinal drama müziği ödüllerini de kazandı.
Aşık Shakespeare'de Kraliçe Elizabeth'i canlandıran ve tüm film boyunca yalnızca sekiz dakika gözükerek rakipleri arasında en az süreyle beyazperdede yer alan sanatçı Judi Dench ise en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar almayı başardı. 71 yaşındaki James Coburn de Affliction (Hüzün) filmindeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandığını duyunca büyük şaşkınlık geçirdi.
Kazan tartışması
Törenin en çok merakla beklenen ve Oscar'ları dağıtan Film Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin, 84 yaşındaki ünlü yönetmen Elia Kazan'a tartışmalı "hayat boyu başarı ödülünü" vereceği an olaylı geçmedi.
Eskiden Komünist Partisi üyesi olan arkadaşlarının adlarını Kongre'ye verdiği için eleştiri toplayan Kazan, ödülünü Martin Scorsese ve Robert de Niro'dan aldıktan sonra bu olaya hiç değinmedi.
Aralarında Helen Hunt'un da bulunduğu davetliler, Kazan'ı ayakta, Steven Spielberg ve diğerleri ayağa kalkmadan alkışladı. Ed Harris ve Nick Nolte gibi bazı davetliler, Kazan'ı sessizce protesto etmek için alkışlamamayı tercih etti. Binanın dışında toplanan bazı göstericiler, Kazan aleyhinde slogan atıp pankart taşıdı.
İki kıtada sevinç
İsminin açıklandığını duyuncu sevinçten havaya fırlayan ve sahneye çıkmadan önce koltukların üzerinde gezinerek davetlilere sarılan Benigni, komik İngilizcesi ve heyecanlı davranışlarıyla davetlileri gülmekten kırıp geçirdi.
Benigni'ye ödülünü, 1962'deki "İki Kadın" filmiyle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar alan ilk yabancı olan İtalyan aktris Sophia Loren verdi. "Şu anda sevinçten Jüpiter'e çıkmak ve oradan bu cömertlik okyanusuna atlamak istiyorum" diyen Benigni, sahneden ayrılırken Loren'e "Oscar'ı alıp yanımda götüreceğime keşke seni alsaydım" dedi.
Benigni, İkinci Dünya Savaşı'nda İtalya'daki Yahudi toplama kamplarında yaşanan traji - komediyi konu alan filmindeki rolüyle, en iyi erkek oyuncu ödülünü alırken şunları söyledi:
"Bu kadarı çok fazla oldu, çünkü bildiğim İngilizce kelimeler bitti. Minnettarlığımı açıklayacak sözcükler bulamıyorum. Bu sevinci yaşatan herkesi öpmek istiyorum. Anne ve babama da, bana verdikleri en büyük armağan olan fakirlik için teşekkür borçluyum."
Aynı saatlerde Oscar törenini izleyen İtalyanlar'da, Benigni'nin ödül almasıyla sevinçten havalara zıpladı.
Parayı veren Oscar'ı aldı
Alin TAŞÇIYAN
Akademi üyelerinin 90'lı yıllarda ödül verme biçimini hala anlamayan kaldıysa, alaturka bir özet yapalım: Parayı veren Oscar'ı alır. Bu bağlamda ödül dağıtımı Çarkıfelek'inkinden farklı değil. Telefon ederek verdiğiniz parayı yayına çıktığınız anda telafi ediyorsunuz. Açtırdığınız her kutuda bir ödül var...
Sinema tarihinin en pahalı filmini mi yaptınız? Buyrun bütün ödüller size feda olsun. Masrafınızı çıkardığınız gibi kara da geçin (Bkz. "Titanic" faciası). Filme dünyanın parasını akıttınız ama işler umduğunuz gibi gitmedi... Üzülmeyin, Akademi ödüllerin aslan payını size ayırır ki saygınlığınız zedelenmesin, zararınız kara dönüşsün (Bkz. tedavisi olmayan "İngiliz Hasta").
Öyküsü ve bütçesiyle bir kahramanlık destanı mı yarattınız? Aferin, Akademi de bayılır kahramanlık destanları yaratmaya (Bkz. Tansu Çiller olmayan "Cesuryürek"). Zihinsel engelli birinin Amerikan rüyasını mı gerçekleştirdiniz? Akademi'nin varoluş nedeni o
rüya zaten. Oscar sizindir (Bkz. "Forrest Gump" - yorumsuz).
Akademi üyelerinin promosyon bombardımanı sırasında "İnce Kırmızı Hat"tı geçtiğini biliyorduk zaten. Ayrıca hangi yönden ele alırsanız alın, "Aşık Shakespeare" beş aday arasında en zayıf olanıydı. Gayet hoş ve keyifle izlenen, iyi tasarlanmış bir yapım olduğuna itirazım yok ama nesnel ölçütlere vurduğunuzda diğerlerinden bir gömlek aşağı kalıyor.
Dönem filmi olması sanat yönetimi, kostüm tasarımı dallarında avantaj sağladı tabii. Ama Gwyneth Paltrow'un kendi saçını peruk, peruğunu kendi saçı olarak yutturamayarak makyaj ödülünü Elizabeth'e kaptırdı! Öte yandan müzik Oscar'ını hak ettiğine inanıyorum.
Bir avuntumuz da, ilk ve orta dereceli okullara ders aracı olarak önerilen bu film sayesinde ilgili kişilerin artık Shakespeare yapıtları hakkında bir fikir sahibi olması. Böylece ileride karşılarına bir Shakespeare uyarlaması çıktığında onu "entel bir film" sanıp korkmalarına gerek kalmayacak.
En iyiler:
En İyi Film: "Shakespeare in Love", (Yapımcılar: David Paritt, Donna Gigliotti, Harvey Weinstein, Edward Zwick and Marc Norman)
En iyi erkek oyuncu: Roberto Benigni, "Life Is Beautiful" (Hayat Güzeldir)
En iyi kadın oyuncu: Gwyneth Paltrow, "Shakespeare in Love" (Aşık Shakespeare)
En iyi yardımcı erkek oyuncu: James Coburn, "Affliction" (Hüzün)
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Judi Dench, "Shakespeare in Love".
En iyi yönetmen: Steven Spielberg, "Saving Private Ryan" (Er Ryan'ı Kurtarmak)
En iyi senaryo (Orijinal): Marc Norman and Tom Stoppard, "Shakespeare in Love."
En iyi senaryo (Uyarlama): Bill Condon, "Gods and Monsters." (Tanrılar ve Canavarlar)
En iyi yabancı dildeki film: "Life Is Beautiful", İtalya.
En iyi sanat yönetmenliği: Martin Childs, Jill Quertier "Shakespeare in Love."
Sinematografi: Janusz Kamiski, "Saving Private Ryan."
En iyi kostüm tasarımı: Sandy Powell, "Shakespeare in Love."
En iyi belgesel: "The Last Days," (Yapımcılar: James Moll and Ken Lipper.)
En iyi belgesel (kısa metraj): "The Personals: Improvisations on Romance in the Golden Years" (Yapımcı: Keiko Ibi)
En iyi montaj: Michael Kahn, "Saving Private Ryan"
En iyi makyaj: Jenny Shircore, "Elizabeth."
En iyi orijinal drama müziği: Nicola Piovani, "Life Is Beautiful."
En iyi orijinal müzikal ya da komedi müziği: Stephen Warbeck, "Shakespeare in Love."
En iyi orijinal şarkı: "When You Believe," Stephen Schartz, müzik ve sözler, "The Prince of Egypt."
En iyi kısa metrajlı çizgi film: "Bunny" (Yapımcı: Chris Wedge.)
En iyi kısa metrajlı film: "Election Night" (Valgaften)," (Yapımcılar Kim Magnusson and Anders Thomas Jensen.)
En iyi ses: Gary Rydstrom, Gary Summers, Andy Nelson and Ronald Judkins, "Saving Private Ryan."
En iyi ses efekt montajı. Gary Rydstrom and Richard Hyms, "Saving Private Ryan."