Ulu Cami’nin minberi çalındı

KÜLTÜR mirasımızın gözbebeği sayılan ve Anadolu’daki en değerli Selçuklu eserleri arasında yer alan Divriği Ulu Cami’nin minberinin ahşap işlemeli kanatlı kapısı ve üzerindeki eşsiz kitabe panoları, kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı. Cami görevlisi Ebubekir Bağbaşı’nın (25) bildirmesi üzerine inceleme yapan polis, hırsızların yakalanması için operasyon başlattı.

Önce hünkâr mahfili
TARİHÇİ Necdet Sakaoğlu, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Divriği Ulu Cami’deki 761 yıllık parçaların soyguna kurban gitmesini korkunç bir hadise diye niteledi ve şunları söyledi: "Camiye ait Hünkâr Mahfili’nin abanoz panoları da Vakıflar ambarından çalınarak ABD’ye götürülmüş, Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın girişimiyle iadesi sağlanmıştı."

Dünya ölçeğinde kayıp
MİNBERİN 761 yıl hiç bozulmadan korunabilmiş olan tek ahşap eser olduğunu, kaybının dünya ölçeğinde büyük bir sanat tarihi faciası olduğunu söyleyen Sakaoğlu, "Böyle eserlere bir bekçi tayinini dahi gereksiz gören yöneticilerin kendi güvenlikleri için onlarca insan görevlendirmeleri son derece acıdır. Bu parçalar yurtdışına çıkarılmadan bulunmalıdır" diye konuştu.

Darüşşifası Divriği Kalesi’nin güneyinde, Iğımbat Tepesi’nin batı eteğinde yükselen Ulu Cami’nin inşaatı Kale Camii’ni yaptıran Mengücek Beyi Şahin Şah’ın torunu ve Süleyman Şah’ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1223 yılında başlatıldı. Anıtın Başmimarı Ahlatlı Hürremşah, caminin mükemmel bir işçilikle yapılmasını sağladı. Caminin ahşap minberi ise Tiflisli İbrahim oğlu Ahmed adlı bir sanatkâr tarafından 1240’ta yapıldı. Caminin orijinal vakfiyesi ise1243 tarihini taşıyor.
UNESCO’nun "Dünya Kültür Mirası" listesine 1985’te Türkiye’den dokuz doğal ve Türkiye’nin en eski ahşap kültürel varlık arasında giren Ulu Camii ve Darüşşifası; özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle 13. yüzyılda kadın erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak bu listeye alınmaya layık görülmüştü.