22.02.2014 - 23:06 | Son Güncellenme:
Uyurgezerleri uyandırmanın tehlikeli olduğu konusunda birsöylenti uzun süreden beri mevcuttur. Bazı vakalarda uyurgezer kişiyiuyandırmamak, uyandırmaktan çok daha tehlikeli olabilir. Yine de uyurgezerkişiyi uyandırmanın da negatif sonuçları olabilmektedir. Bu genellikle uyanankişinin tepkisiyle alakalıdır. Ancak kalp krizi veya nöbet geçirme gibiihtimaller oldukça düşüktür.
Uyurgezerlik çocuklarda yetişkinlerden daha yaygındır.Çocukların %15’i bir aşamada uyurgezerlik yaşar. Sık sık uyurgezerlik yaşayanyetişkinlerde depresyon gibi duygusal veya kaygı bozuklukları olabilir. Sedatifilaçlar, tıbbi durumlar ve alkol de yetişkinlerde uyurgezerliğe katkıda bulunur.Bazı vakalarda uyurgezerler uyanık gibi görülebilir ve gözleri açıktır. Ancakgenellikle sorulara cevap vermezler ve tuhaf, mesafeli bir tavırları vardır.
Uyurgezer kişiyi uyandırmanın tehlikesi genellikle uyanankişinin ne tepki vereceği ile ilgilidir. Bir anda uyanarak beklemedikleri biryerde olmak kafa karışıklığına sebep olacaktır. Uyurgezerliğin sıkça olduğuuykunun REM olmayan evrelerinde uyanmak özellikle bazı kişilerde agresiftepkileri tetikleyebilir. Örneğin kara karışıklığı ve tehdit hissederse eliylesaldırabilirler.
Uyurgezer kişiyi sarsarak uyandırmak yerine onu sakinceyatak odasına yönlendirmek daha doğrudur. Uyandırmaktan kaçınma ani bir tepkiyide önlemeyi sağlar. Yatak odasına gideceği yolda takılacağı şeyleri kaldırmakda düşmeyi ve hasarı önler. İnatçı uyurgezerlik vakalarında merdiven gibitehlikeli bölgelerin önünde bir bir çit veya kapı bulundurulmalıdır.
Çocuklar genellikle medikal müdahale gerekmedenuyurgezerliği bırakırlar. Yetişkinlerde inatçı vakalarda çeşitli tedaviyöntemleri kullanılabilir. Örneğin hipnoz seansları uyurgezerliğin daha nadirgörülmesini sağlayabilir. Ciddi vakalarda sedatif ilaçlar veya ruh halinideğiştiren ilaçlar verilebilir. Depresyon gibi alakalı durumların tedavisi deproblemi kökünden çözebilir.