Okullar açılıyor, bizi neler bekliyor?

Yaz tatili bitti, yarın ilk ders zili çalıyor. Hem veliler, hem çocuklar bir yandan heyecanlı, bir yandan da kaygılı. Hele ki ilkokul 1’e başlayacak olan çocuklarda ayrı bir heyecan söz konusu. Tatil rehavetinden çıkıp derslere odaklanmak ve evden ayrılmak pek çok çocukta adaptasyon sorunlarına vesile olabiliyor. Okullar açılırken bu süreci kolaylaştıracak birkaç öneri aşağıda bulabilirsiniz:

- İlk günlerde çocuklar annelerinden veya evdeki başka bir yetişkinden ayrılmak istemeyebilirler. Hele ki; ilk kez okul deneyimi yaşayan bir çocuksa, ayrılık esnasında zorlanması gayet normaldir. Çocuğunuz sizden ayrılırken ağlarsa veya gitmemeniz için ısrar ederse kızmayın, bağırmayın. Onu anladığınızı, sizden ayrılırken kaygılandığını gördüğünüzü ve yanında olduğunuzu söyleyin. İlk gün teneffüslerde onu dışarıda bekleyebilirsiniz. Onu terk etmediğinizi görmesi, çocuğunuzun içini rahatlatacaktır. Diğer günlerde aşamalı olarak bekleme süresini kısaltıp, okula alışma sürecini kolaylaştırabilirsiniz. Şayet, 3-4 hafta içerisinde hala sizden ayrılmakta çok zorlanıyorsa ve ağlamaları azalmayıp artıyorsa, bir uzmandan destek almanız iyi olabilir.

Haberin Devamı

- Okul açıldı diye oyuncakları dolaplara, kömürlüğe, depolara kaldırmayın. Oyun, çocuğun hayatının bir parçası ve sağlıklı gelişimi için en gerekli olan şeydir. İyi bir planlama ile hem derse, hem de oyuna zaman ayırması mümkün. Bu durumda yol gösterici olan kişi siz anne babalar olacaksınız.

- Geçen dönem notları iyi olmayan bir çocuğa devamlı geçmişi hatırlatmak onu motive etmez. “Senden daha iyi notlar bekliyoruz, bak geçen seneye benzemesin” gibi uyarılarda bulunmamaya gayret edin. Emin olun çocuğunuz da her şeyin farkında. Bunun yerine “Geçtiğimiz dönemki performansını biraz daha arttırabilmek için sence ne yapabilirsin? Bizden bu konuda nasıl bir yardım istersin?” şeklinde bir yaklaşım daha uygun olacaktır. Yargılayıcı değil, iş birliği içerisinde olmayı deneyebilirsiniz.

- Öğretmenlerin vereceği geri bildirimleri önemseyin. Var olan bir öğrenme güçlüğünü veya dikkat eksikliğini sevgili öğretmenlerimiz iyi bir şekilde gözlemleyebiliyorlar. Bu konuda mutlaka bir uzmandan destek alın. Unutmayalım ki, bu konuda ne kadar erken adım atılırsa, hem çocuk hem de ebeveynler için hasar çok daha az oluyor.

Haberin Devamı

- Bunlara ek olarak, en önemlisi çocukla zaman geçirmeyi ihmal etmemek. Eve dönüş saatinden sonra ödevler, sorumluluklar derken bir bakmışız ki yatma saati gelmiş ve çocukla iç dünyasına dair bir iki kelime edemeden günü bitirmişiz. Okul sadece ders yapılan bir yer değil, aynı zamanda sosyalleşme becerilerinin öğrenildiği en kıymetli yerdir. Çocuğun gün içinde başından geçen iyi-kötü pek çok olay vardır ve bunları bizimle paylaşabilmesi için onları dinlememiz ve önemsediğimizi belli etmemiz gerekir. Mutsuz olan bir çocuğun akademik hayatında başarılı performanslar sergilemesi biraz zordur.

Bütün çocuklarımıza harika bir eğitim-öğretim yılı dilerim.

Yazar: Uzman Klinik Psikolog İpek Gökozan, Madalyon Psikiyatri Merkezi

Haberin Devamı

www.ipekgokozan.com instagram:psikologipekgokozan