Editörün Seçtikleri Yeni hayat peşinde

Yeni hayat peşinde

09.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yeni hayat peşinde

Yeni hayat peşinde


Kafkasya’daki kanlı savaştan kaçan 61 kişilik Çeçen grubu kendilerine mülteci statüsü sağlayan Polonya’ya Türkiye üzerinden gidebilmenin yollarını arıyor


       Savaşın soğuk yüzünü yaşayıp ülkelerinden kaçan Çeçenler sığınacak yer arıyor. 55 gündür TCDD Fenerbahçe Dinlenme Tesisleri’nde kalan 61 Çeçen’den, yaz geldiği için kampı boşaltması istendi. Kırklareli’deki Gaziosmanpaşa Göçmen Kampı’nda kalmak isteyen Çeçenler için henüz bir yer tespit edilemedi. Diğer yandan tesis yetkilileri Çeçenler’in burada kalması için Ulaştırma Bakanlığı’ndan resmi bir yazının gelmediğini sadece sözlü talimatla onların burada barındırıldığını belirtiyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ise kendilerinin sadece elçiliklere sığınanlarla ilgili müdahalede bulunduklarını, pasaportla gelenlerin işledikleri bir suç varsa bunun İçişleri Bakanlığı’nın yetkisi dahilinde olduğunu belirtti.
       Fenerbahçe TCDD Dinlenme Tesisleri’nde gayri resmi olarak 55 gündür kalan bu insanların TCDD’ye maliyetinin aylık 275 milyon elektrik ve üç milyar su faturası olduğu ileri sürülürken, yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarının da Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi’nce toplanan yardımlardan sağlandığı belirtildi.

Çeçenler şikayetçi

       Fenerbahçe’deki kampa girdiğimizde ilk göze çarpan yaşanan kargaşaydı. Kampın içinde bir yerden başka yere taşınan Çeçenler bundan oldukça rahatsız. Oradan oraya itilip kakıldıklarını söylüyorlar ayrıca rutubetli yerlerde üst üste yatmaktan da çok şikayetçiler. Türkiye’deki Kafkas dernekleri tarafından ihtiyaçları karşılanan Çeçenler’in yine en büyük sıkıntılarından biri ülkelerindeki yakınları ile haberleşememek.
       23 Çocuk, 18 erkek ve 20 kadından oluşan Çeçenler, çamaşır, bulaşık, banyo gibi temizlik ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, üstüste altı yedi kişi küçücük odalarda yaşamak zorunda kaldıklarını belirtiyor ve kendilerine iş sağlanmasını da istiyorlar.

Rus pasaportu taşıyorlar

       Savaştan kaçmayı başaran Çeçenler, mülteci statüsüne uygun olarak sadece Gürcistan’a sığınabiliyor. Türkiye’ye gelen Çeçenler’in sayısı ise bini buluyor. Bunlar üç aylık turist vizesi olan Rus pasaportu taşıdıkları için üç ayda bir sınırdan giriş çıkış yapmak zorundalar. Görüştüğümüz Çeçenler vize için üç ayda bir genelde Kapıkule sınır kapısını kullandıklarını belirtiyorlar.

Polonya’dan sığınma hakkı

       Türkiye, Çeçenistan sorununu genel olarak Rusya Federasyonu’nun iç işi olarak görüyor. Çatışmalardan kaçarak ülkesini terk etmek zorunda kalan Çeçenler’in mülteci sıfatıyla, kullanabilecekleri tek yol, ülkelerine sınır komşusu olan bir başka ülkeye iltica. Sınır komşusu olmaması nedeniyle Türkiye bu kapsama girmiyor. Zorunluluğa uyan tek ülke ise Gürcistan. O nedenle Türkiye, sözleşmeye uygun olarak ülkesinden ayrılan Çeçenler’in Gürcistan’da barındırılmasından yana ve bu konuda kararı kesin. Bir süre önce, Gürcistan’dan Türkiye’ye girmek isteyen üç otobüs dolusu Çeçen kabul edilmemişti.
       Çeçen mültecilere sadece Polonya’nın geçici sığınma hakkı verdiği, bu sebeple Çeçenistan’dan Türkiye’ye oradan da Polonya’ya gidenlerin sayısının her geçen gün arttığı öğrenildi. Savaştan kaçan Çeçenler’in ülkemizdeki durumu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Türkiye’ye yabancı temsilcilikleri aracılığıyla yapılan başvuruları mülteciler sözleşmesi çerçevesinde değerlendirdiklerini ve gereğini yaptıklarını söyledi. Dışişleri yetkilisi, sınırdan gelenlerin İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu dahilinde olduğunu belirterek, “Kitlesel bir nüfus akışı, usulüne uygun olmayan başvurular ve Türkiye sınırları dahilinde işlenen suçlar İçişleri Bakanlığı’nın ilgi alanındadır" dedi.

BM’nin bilgisi yok

       Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilciliği Basın Sözcüsü Metin Çorabatır, Çeçenler’in durumuyla ilgili şunları söyledi:
       “Çeçenistan’daki son kriz yüz binlerce insanın göç etmesine.Yaklaşık 350 bin kişi Rusya’ya bağlı İnguşetya’ya kaçtı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği bunlara konvoylarca yardım malzemesi gönderdi. Daha küçük bir grup ise Gürcistan’a sığındı. Gürcistan’a gelenlerin sayısı yedi bin kişi kadardı ve bunları, biz bir hava köprüsü kurarak taşıdık. İnguşetya ve Rusya Federasyonu’nun diğer bölgelerine gidenler arasında bulunan normal seyahat belgelerine sahip olanların bir bölümü oralardan başka ülkelere geçtiler. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. Çünkü Türkiye’de çok sayıda Kafkas kökenli yaşıyor. Seyahat belgesi olanlar, herhangi bir Rus turist gibi normal giriş yaptılar ve yapabiliyorlar. Gürcistan’a sığınan ve daha sonra Türkiye’ye gelmek isteyenler arasında herhangi bir seyahat belgesi olmayanlara ise giriş izni verilmedi. Gürcistan, bu ülkedeki Çeçen mülteciler için gerekli korumayı sağlıyor. Ayrıca, BMMYK ile başta Türk Kızılayı olmak üzere birçok ülke ve kuruluş buraya insani yardım yapıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin, bu kişileri sığınmacı olarak almasını gerektiren bir durum yok. Türkiye’nin 1994 Sığınma Yönetmeliği uluslararası mülteci tanımına uygun yaşayan kişilere, Türkiye’de sığınma hakkı verilmesini düzenlemektedir. Bu tanım, Mültecilerin Statüsü’ne İlişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi’nde belirtilmiştir. Avrupalı olmayan sığınmacılar Türkiye’de geçici sığınmacı statüsüyle kalabilir ve üçüncü bir ülkeye yerleştirilme işlemleri tamamlanıncaya kadar ikametlerine müsaade edilir. Türkiye’ye gelmiş Çeçenler’e sığınma hakkı verilmesine ilişkin karar Türkiye’ye aittir. Çeçenler, bir Avrupa ülkesinden geldikleri için de aralarında eğer sığınma talebi kabul edilen olursa, bu kişiler için düşünülecek ilk kalıcı çözüm üçüncü bir ülkeye yerleştirilmek değil, Türkiye’de mülteci statüsüyle kalmak olmalıdır."

Anne ve babasını merak ediyor

Derme çatma Türkçe ile bizi odasına çağıran Çeçen kadın gizli gizli bir şeyler söylemeye başladı. Sonra eline aldığı albümden bir fotoğraf çıkararak bizim bunu gazetede yayınlamamızı istedi. Rovzan isimli Çeçen kadın, anne ve babasının Grozni’de kaldığını akibetlerinin ne olduğunu bilmediğini, belki onların da Türkiye’ye gelmiş olabileceğini anlatarak, fotoğrafını yayınlandığımız takdirde kavuşabileceklerini söyledi. Ardından da ‘Bu lanet olası savaş inşaallah biter’ diye dua etti.

50 bin Çeçen var

Hulusi Üstün (Kafkas Çeçen Komitesi İdare Başkanı): Türkiye’de 50 bin Çeçen kökenli bulunuyor. Bu insanların duyarlılığı ile biz topladığımız yardımları sığınanlara dağıtıyoruz. Onların barınma, yiyecek ve giyecek sorunlarını gidermeye çalışıyoruz. Bize Çeçenistan’a savaşmaya gideceğiz diye gelenler oluyor. Bu şekilde gelenleri reddediyoruz. Bunların çoğu Türkiye’de piyasaya borç takmış, asker kaçağı kişiler.


Yazarlar