03.07.2025 - 15:59 | Son Güncellenme:
2025 yazında gökyüzü büyük bir değişime sahne oluyor. Uranüs, Boğa’daki 7 yıllık yolculuğunu tamamlayıp İkizler burcuna geçiyor. Bu sadece bir astrolojik geçiş değil; kolektif bilinçte yeni bir kapının aralanması demek. Zihin alanında devrimsel dönüşümlere hazırlanırken, bu değişimi sadece bilgiyle değil, enerjiyle de karşılamak gerekiyor.
Boğa transiti boyunca maddi yapılar, güvenlik anlayışı ve üretim biçimleri radikal biçimde dönüştü. Şimdi sıra düşünce kalıplarında. “Böyle düşünüyordum ama artık uymuyor” diyenlerin sayısı artacak. Algılar, iletişim tarzı, öğrenme süreçleri ve hatta gerçeklik algısı yepyeni bir faza geçiyor. Bu yeni dönem, yalnızca zihinsel bir sıçrama değil; aynı zamanda ruhsal bir sadeleşme ihtiyacını da beraberinde getiriyor.
Frekansın Değiştiği Zamanlar
Zihin, insanın en çok çalışan ama en az fark edilen alanıdır. Her gün binlerce düşünce zihnimizden geçip gider. Görüntüler, kelimeler, karşılaşmalar, dijital akışlar… Her biri zihinsel alanda bir iz, bir titreşim, bir yansıma bırakır. Uranüs’ün İkizler burcuna geçişiyle bu izler daha görünür hâle gelirken, zihin alanı artık sadece bilgiyle değil, frekansla da dönüşmeye başlıyor. Bu dönemde zihin; sadece düşünceleri değil, onların taşıdığı titreşimi de daha yoğun hissetmeye başlar. Zihinsel sadeleşme, sadece fazlalıklardan kurtulmak değil; aynı zamanda titreşim alanını yumuşatmak, frekansı hafifletmek, enerjisel ağırlığı serbest bırakmak demektir. Her sadeleşme bir frekans değişimidir. Zihin dinginleştikçe, zihin titreşimini değiştirir ve bu değişim yaşam alanınıza da yayılır. Zihin alanı karmaşıklaştığında, duygular bastırılır; bu da enerjisel akışta düzensizlik yaratabilir. Bu çağda devrim artık dış dünyadan değil, içeriden başlıyor. Yapay zekâ ya da algoritmalar kadar, bir bireyin kendi iç sesini duyması da devrimdir. Enerji alanı hafiflediğinde; nefes genişler, omuzlar gevşer, uyku derinleşir, kararlar berraklaşır. Sabah ilk düşüncenin yerine bir derin nefes koymak, gün içinde zihni meşgul eden tekrarları fark edip durmak. Bunların her biri enerji alanında ince ayarlar yapar.
Kalbin Sorduğu Soru: "Bu Değişimin Kalbinde Ne Var?"
Zihin hızlanırken kalp yavaşlar. Jüpiter’in de Yengeç burcundaki seyahati, bu hızlı zihin sürecine duygusal bir denge getirmeyi amaçlıyor. Aidiyet, güven, içsel yumuşaklık. Bu geçişlerde sadece bilgiyle değil, hissederek yön bulmak gerekiyor. Bilginin gürültüsünde boğulmamak için, kendi iç frekansımıza kulak vermek şart. Çünkü yüksek frekans her zaman gürültülü değildir, sessiz, kapsayıcı ve derin olabilir.
Enerji bedenle senkronize olduğunda, zihin de berraklaşır. Omuzlar düşer, nefes derinleşir. Zihnin dinginleşmesi, yaşamın da hafiflemesi demektir. Ve bazen bir değişim, sadece sabah telefona uzanmak yerine bir nefesle başlar.
Kolektif Zihin Değişirken, Sen Ne Yapacaksın?
Bu yeni dönemde dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunları ve karar verememe halleri artabilir. Çünkü artık eski düşünceler dar gelir, yeni düşünceler ise henüz netleşmemiştir. Tam da bu anda, zihinsel alanı sadeleştirmek, enerjetik yükleri boşaltmak bir lüks değil, bir zaruret haline gelir. Bilgiyle değil farkındalıkla ilerlemek isteyenler için bu geçiş, önemli bir fırsat sunuyor.
Gökyüzü devrim diyor, enerji sadeleş diyor.
Yeni bir bilinç frekansına geçiş kapıda.
Hazırlanmak seninle başlıyor.
Aslıhan Doktoroğlu & Sevgi Keleş
AstroShine Kurucuları