Afrodit’in neresi nerede?

"YEŞİL gözlerinden muhabbet kaptım", "Zeytin gözlüm", "Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin"... Adam ya da kadın gözlerini sevgilinin gözlerine dikiyor ve gördüğünü anlatıyor. Ta ki Banu Alkan bu bakışma ilişkisini "Neremi, neremi" parçasıyla altüst edene kadar.
Alkan sevgilisinin itirafını beklemeden sordu: "Neremi?". Ona güzelliğini dayattı. Ama onu gözlerine hapsetmedi. Sevgili serbestti, neresini beğenirse orasını alacaktı.
Hapis olan Alkan'dı. Sadece sevgilisine değil tüm Türkiye'ye dayattığı güzelliğine dair kanaatine hapis. Bu hapisliğe bir de güzelliğinin fırtına gibi estiği "80'li yıllar" takıntısı eklenince, Alkan'ın nostaljik tutumu oluştu. Ancak bu, "bugünün acemisi" Alkan'ın, "bugünün ustaları"nın boy hedefi olmasına yol açtı.
Alkan önceki gece "A Takımı"nda yaylım ateşine tutuldu. Naşide Göktürk, "Neremi, neremi' diyerek hangi organının promosyonunu yapıyor" deyince, Alkan, "O bir sevgi şarkısı" cevabını verdi.
Erhan Yazıcıoğlu, kızlara "Neremi, neremi" diye laf atıldığını, iki kız babası olarak üzüntü duyduğunu belirtip, Songül Ülkü de filmlerini eleştirince, Savaş Ay devreye girdi ve "sosyal linçe" izin vermedi.
Diğer taraftan sarışın Banu Alkan'la esmer Serpil Çakmaklı arasında bir hafta önce Kanal D'deki Okan Bayülgen'in "Zaga" programında baş gösteren polemik de geçmişle bugünün çatışması şeklinde sürüyor.
Tartışma önceki gece "Zaga" da tekrar yayınlandı. 80'lerde büyük gişe başarısı elde eden "Bu İkiliye Dikkat" filmi analiz ediliyordu. Alkan filme toz kondurmadı. Hatta tozunu aldı, çiçeklerden, peluşlardan süsler kondurdu.
Çakmaklı sonraki yıllarda ciddi filmlerde oynamış, solaryum dükkanı açmış, çocuk doğurmuş, kocasıyla mahkemelik olmuş, herkes gibi bir hayat idame ettirmişti. Çakmaklı, bugün "bu ikiliye dikkat" ettiğinde "filmden utandığını" söylüyordu. Çakmaklı eleştirdikçe, Alkan çileden çıkıyor ve soruyordu: "Neden öyle söylüyorsun? Videoları hala hala kapış kapış gidiyor."
Alkan da zaten 80'li yılları videoya kaydetmiş, sürekli aynı bantı seyrediyordu. Oysa yıllar içinde o da zengin sevgilisi Hanefi Gürbüz'ü kaybetmiş, mali sorunlar yaşamış ama yalı dairesindeki dansını sürdürmüştü.
Bir izleyici sürekli tropik adaları anlatmasına kızınca, Alkan cevabı yapıştırdı: "Elbette sen oralara gidemeyeceksin. Sen halksın ve halk olarak kalacaksın. Ben sanatçıyım."
Alkan, sadece zamanı değil, sanatçı - izleyici ilişkisini de dondurmak zorunda hissediyordu kendisini. Neyse ki "Zaga" bir yangının külünü yeniden yakmadan geçti de Alkan'ın pembe toplardan oluşan kocaman dondurması erimedi.
"Neremi neremi" en azından bazı yerlerini zamanın elinden kurtarmaya çalışan Afrodit lakaplı Alkan'ın nostaljik tutumuna da denk düştü.
"Hayranlarına sesini armağan etmek için bu parçayı yaptığını" ifade eden Alkan'ın "Neremi neremi"ye Türkiye'den cevap aldığında, bir armağan daha vermesi beklenebilir.