Dt. Pertev Kökdemir

Dt. Pertev Kökdemir

p.kokdemir@swissmeddental.com

Tüm Yazıları

Yaz aylarında serinlemek için tercih ettiğimiz havuzlar, bazen sağlığımız açısından riskler barındırabiliyor. Özellikle kontrolsüz klor kullanımı, sadece cilt için değil; ağız, diş ve diş eti sağlığı açısından da ciddi tehditler oluşturabiliyor. İşte dikkat edilmesi gereken 3 temel nokta:

1. Klorun Diş Minesine Zarar Vermesi

Aşırı klorlanmış havuzlarda pH değeri düştüğünde, su asidik hâle gelir. Bu durum, diş minesinin yumuşamasına ve zamanla aşınmasına neden olabilir. Özellikle düzenli yüzücülerde “havuz dişi” olarak bilinen mine erozyonu sık görülür.

Haberin Devamı

2. Diş Etlerinde Tahriş ve Hassasiyet

Yüksek klor seviyesi, ağız mukozasını ve diş etlerini tahriş edebilir. Bu da diş eti hassasiyetine, kızarıklıklara ve ilerleyen durumlarda iltihaplara zemin hazırlar. Özellikle uzun süre havuzda kalan kişilerde bu risk artar.

3. Ağız Kuruluğu ve Bakteri Artışı

Klorlu su, tükürük dengesini bozarak ağız kuruluğuna yol açabilir. Tükürük azaldığında ise zararlı bakteriler daha kolay çoğalır; bu da çürük oluşumu riskini artırır.

Ne yapabiliriz?

Havuzun pH değerinin 7.2–7.6, klor seviyesinin ise maksimum 2 ppm’de tutulması gerekir. Bu değerlerin, havuz başında yer alan bir bilgi panosunda açıkça belirtilmesi zorunludur. Havuza girmeden önce bu panoyu kontrol edebilir, eğer uygun olmayan bir durum varsa yetkili kişilere bilgi verebilirsiniz. Ayrıca piyasada satılan küçük test kitleriyle bireysel olarak su kalitesini kontrol etmek de mümkündür. Yüzme sonrası ağzınızı temiz suyla çalkalamak, florürlü diş macunu kullanmak ve çok uzun süre suda kalmamak, alınabilecek basit ama etkili önlemlerdendir.