29.09.2010 - 09:49 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Çolakoğlu, ahşap yapının, kereste ve yapısal levhaları birleştirerek sağlam ve yapımı hızlı duvar, döşeme ve çatı bileşenlerini meydana getirdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bileşenler dayanıklı, birleştirilmesi ve yalıtımı kolaydır. Diğer yapı malzemelerine göre, depreme karşı önemli avantajları olan ahşap yapı, depremde daha güvenli yapı sistemlerindendir. Ahşap, sağlam ve hafiftir. Ahşap yapı iskeletinde çok sayıda eleman ve çivili birleşme yeri olduğundan kuvvetleri absorbe eden çok miktarda yük yolu vardır. Ahşap yapılarda kullanılan bağlantılı birleşme yerleri depremin enerjisini dağıtmak için elverişlidir."
Ahşabın eski çağlardan beri kullanılan önemli bir yapı malzemesi olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Çolakoğlu, şunları kaydetti: "Türkiye’de ahşap taşıyıcı sistemler yaklaşık 40-50 yıl öncesine kadar yaygın bir şekilde inşa edilmekteydi. Fakat betonarme yapım tekniğinin ortaya çıkması ve gelişmesi ile birlikte ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi ülkelerin aksine ülkemizde ahşaptan uzaklaşılmaktadır. Geçmişte deprem felaketleri nedeniyle pek çok can ve mal kayıpları yaşanan ülkemizde gelecekte de olası depremler nedeniyle pek çok can kayıpları yaşamamak için ahşap yapılara yeniden yönelmek gerekmektedir. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında ahşap yapı, ahşap yapıların inşasında kullanılan malzemeler, ahşap yapıların dayanımını artırmak için yapılması gerekenler konusunda çalışmalar artırılmalıdır."
Prof. Dr. Çolakoğlu, Türkiye’nin ahşap iskeletli yapı, bu tür yapılarda kullanılan ahşap kökenli elemanlar ve bu malzemelerin deprem performansları konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığına dikkati çekerek, "Bu tür çalışmaların geliştirilerek artırılması durumunda daha güvenli ve doğal konutların ortaya çıkması sağlanabilecektir. Ahşap ve inşaat konusunda uzman kişilerin bu konu üzerinde birlikte çalışması daha iyi sonuçların alınabilmesi açısından önem arz etmektedir’ dedi.
Ahşap güçlü fakat hafiftir
Araştırma görevlisi Cenk Demirkır depreme dayanıklı ahşap konutların geliştirilmesi konusunda çalışmak ve bilgi paylaşımı için dünyanın sayılı laboratuvarlarından biri olan Kanada’daki FORİNTEK Enstitüsü’ne kabul edildiğini söyledi.
FORİNTEK Enstitüsü’nde Türkiye için uygun ağaç türlerinin tespiti konusunda çalışacağını belirten Demirkır, "Dünyanın bazı bölümleri deprem konusunda yüksek riskli bölgelerdir. Bu bölgelerdeki yapıların güçlü deprem yüklerine karşı dirençli olmaları gerekmektedir" diye konuştu.
Demirkır, ahşap sistemlerin yığma ve betonarmeye göre doğal şekilde daha sünek olduklarını ifade ederek, "Süneklik, yapının çökmeden akabilme ve şekil değiştirebilme kabiliyetidir. Depremin ani şekilde oluşturduğu yüklere karşı binalarda eğilebilirlik ve bükülebilirlik istenen bir özelliktir. Bu özellikler binanın depremde biriken enerjiyi dağıtmasını sağlarlar" dedi.
Yapısal bir materyal olarak ahşabın deprem performansı konusunda diğer materyaller üzerinde bazı avantajlar sağladığını anlatan Demirkır, şunları kaydetti: "Ahşap güçlü fakat hafiftir. Böylece zemin hareketleri diğer yapılardaki gibi ahşap yapıda büyük bir enerji oluşturmaz. Ancak, ’ahşap ev hangi durumda olursa olsun depreme dayanıklıdır’ demek bilimsel görüşten uzaktır. Yapısal tasarımları mühendislik bilimleri dikkate alınarak yapılmalıdır."