Editörün SeçtikleriAral katliamı

Aral katliamı

22.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Aral katliamı

Aral katliamı

MilliyetGÖZÜNÜZÜN önüne ufuk hattına kadar uzanan bir çöl manzarası getirin. Beyaz kum ve tuz karışımı çöl görüntüsünün sağına, soluna, daha doğrusu görüntünün uzandığı her yere Orta Asya'da çorak ve kumlu topraklarda yetişen çalı ve ağaç arası bitki olan saksavulu ekleyin. Bitkinin yanı sıra onun dallarını yiyen başıboş dolaşan develeri resme ilave edip biraz durun. Şimdi görüntünün en ilginç yanı geliyor. Yörenin geçmişini bilmeyenlerin oraya nasıl geldiğine bir türlü akıl erdiremeyeceği, boyaları dökülmüş, pas yığını haline gelmiş irili ufaklı gemi hurdalarını çölün ortasına koyunca manzara tamamlanıyor. İşte size Aral'ın kuzeyinde bir zamanlar sahil kasabası olan Jambul'un bugünkü görünümü. Yukarıda birkaç cümle içinde tarif etmeye çalıştığım, insanoğlunun yarattığı en büyük çevre felaketinin hem absurd, hem de iç parçalayıcı portresi. Manzaranın tekrarını bir zamanlar Aral'ı çevreleyen her yerleşim köşesinde görmek mümkün. Suyun çekildiği her yere sefalet ve fakirlik gelmiş, fakirliğin arkasından tüberküloz ve benzeri hastalıklar... Kuraklığın neden olduğu iklim değişikliği ise solunum hastalıkları, gırtlak kanseri ve artan oranlarda çocuk ölümlerini getirmiş.
Felaketin başka bir yüzünü ise kimyasal atıklar oluşturuyor. Dünya sağlık örgütlerinin yıllar önce yasakladığı son derece zehirli tarım ilaçlarının "DDT gibi", geniş alanlarda kullanılmasıyla faciaya başka boyutlar da katıldı. Amerika'nın, Vietnam Savaşı sırasında ormanlarda saklanan Viet Cong birliklerine karşı uyguladığı savaş teknikleri arasında yer alan, ağaçların yapraklarını döken "Orange Agent gibi" son derece toksik defoliant malzemenin bir benzeri de pamuğun toplanacağı günlerde yakın dönemlerde tarlalara uçaklarla atıldı. Yukarda sözü edilen ve diğer kimyasal atıklar, kuruyan denizin tabanındaki tuz ve kum tozlarına karışarak - yılda 43 milyon ton olarak tahmin ediliyor - bugün bölgeyi saran kum fırtınalarının ve dolayısıyla toz bulutlarının ölümcül maddesini oluşturuyor. Aral bölgesinden çevreye yayılan pisliğe Himalayalar'ın karlı tepelerinden Arktik bölgelerine kadar değişik yörelerde rastlandığı Birleşmiş Milletler örgütlerince doğrulanırken, kimyasal atıkların boyutlarının daha iyi anlaşılması için bir - iki örnek vermek istiyorum. Yalnız Özbekistan'da, 1980 - 90 yılları arasında pamuk toplamayı kolaylaştırması amacıyla bitkilerin yapraklarını döken Orange Agent benzeri toksik defoliant malzemeden 970 bin ton kullanıldı. Butifos adı verilen yüksek oranda toksik yaprak dökücü yüzünden, 1987'de kullanımı yasak edilinceye kadar gerek tarım işçisi gerek sivil halktan binlerce kişinin pamuk tarlalarında can verdiği artık bilinen bir gerçek.

Bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü veya iç denizi olan Aral'ın acı yazgısı 25 yıl kadar gerilere gider. 70'li yılların başlarında Sovyetler Birliği ülkede gün geçtikçe artan pamuk ihtiyacını karşılamak için bir dizi planlar yapmaya başlamıştı. Kızılordu'nun üniformaları, halkın gittikçe artan pamuklu giysi talebi tarihte insanoğlunun yarattığı en büyük çevre felaketinin nedeni ve başlangıcı oldu. Pamuk ve pirinç için dünyanın dördüncü büyük iç gölünün gözden çıkarılması kararlaştırıldı. 1960'lı yılların ortalarında doğa haliyle yüzeyi 66 bin kilometrekare, ortalama derinliği 53.4 metre, toplam su hacmi yaklaşık 1090 kilometreküp ve tuz oranı litrede 10 gm olarak ölçülen ve Marmara Denizi'nden 4.5 - 5 defa daha büyük olan, içinde 25 tür balığın yaşadığı Aral'ın kuruyan zemininde son derece verimli pamuk tarlaları hayal edildi. Hiç yoktan yaratılacak yeni bir çöl ve neden olacakları çevre felaketi yerine Politbüro'ya pembe tablolar çizildi.
Stalin, Sovyetler'in kendine yeterli pamuk ürettiğini söylemesine rağmen Amu Derya sularını kullanarak pamuk ekim alanlarını yaygınlaştırmak istedi. Özbekistan Başbakanı Hocaev, "İnsanlar pamuk yiyemez" diye sesini yükseltme cüretini gösterdi. Arkasından Parti Sekreteri İkramov, yerel halk için alternatif tarım planları yapmaya başlayınca her iki üst düzey yönetici burjuva milliyetçiliği yapıyor suçlaması ile ortadan kaldırıldı.
Aral konusunda bilim dünyasından en acı dili kullanan Sovyet Bilimler Akademisi üyesi Andrei Monin oldu. Novyi Mir dergisinde 1988 yılında, bilimsel üslubunun içinde çok ağır eleştiriler içeren yazısında, Brejnev döneminden başlayarak Sovyet sistemi içinde bir kesim bilim adamının bazı odak noktalardaki politik güçlerin uşağı haline geldiği savıyla Aral konusunda yapılanlara göz yumanları bilim adına ahlaksızlıkla suçladı.

Aral'da yaratılan felaket, sonunda Sovyet yöneticilerini gerçeği görmeye zorladı. 1987'de Sovyet Devlet Hydrometeoroloji Komitesi Başkanı Yu A. İzrael'in başını çektiği Aral Deniz Komisyonu kuruldu. Ancak o yıllarda Sovyet ekonomisi iyiden iyiye yokuş aşağı gitmeye başlamıştı. Bütçede Aral'ı kurtaracak para için öncelik yoktu. Yıllarca gizliden gizliye yürütülen Aral projesi ve problemi Gorbaçov döneminde glasnost politikasının sonucunda gerçek yüzünü göstermeye başladı. Uydulardan çekilen fotoğrafları inceleyen bir avuç insanın dışında çok az kişinin bildiği devasa çevre felaketinin boyutları tüm çıplaklığı ile dünyaya yayılmaya başladı.
Aral'ın ölümü Karakum kanalı ile başladı. Politbüro, Karakum kanalının açılması için fetvasını verdikten sonra 1950'lerde kazılmaya girişildi. Kanal 1950'lerin ikinci yarısında tamamlandığı zaman, Amu Derya'dan aldığı suyu Karakum çölünü geçip, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'a oradan da 1200 km.'lik yolunu tamamlayarak Hazar Denizi'ne döker. Karakum kanalının 1200 km.'lik güzergahının büyük bir bölümü, yaz aylarında ısı düzeyi 55 dereceye kadar yükselen adı üstünde Karakum çölünden geçer. Başından sonuna kadar tabanı kum olan kanalda Amu Derya'dan akan suyun yüzde otuz beşi toprağa diğer yüzde otuz beşi yaz aylarında havaya gider.
MilliyetAral gerçekten kurtarılmak isteniyorsa herşeyden evvel açılan ilkel su kanallarının yerine suyu israf etmeden nakledecek modern sistemler uygulanmalı. Sadece işin bu tarafını gerçekleştirmek için gereken projelerin faturası milyarlarca ABD doları tutacak.
Başka bir çözüm yolu ise, Aral'a giden suların daha az ekim alanlarına verilerek daha fazla suyun Aral'a gitmesini sağlamak olur.
Bu sav şimdilik mümkün görünmüyor. Bu yıl Aral ve çevresine olduğu kadar Aral'a dökülen nehirlerin çıktığı dağlara da olağanüstü kar ve yağmur yağdı. Bizler Aral'ın batı kıyısında Kızılkum Çölü'nü geçerken 30 yıldan beri ilk defa ağustos ayında çöle yağmur yağdığını söylediler. Hem de ne yağmur, çöl birden çamur denizine dönüşüverdi. İki tane Landrover arazi aracı ile beş gün aralıksız yağan yağmurda saatlerce çamura bata çıka, bir keresinde devrilerek günde ancak 60 - 70 km. yol alabildik. Film çekimi için fazla durmadığımız zamanlarda ise kat ettiğimiz yol 120 km'ye kadar çıkabiliyordu.

Aral kurtulur mu? Zor ama evet, ancak bu koşullarda hayır. Aral ümit edilenin aksine dışardan gelecek yardımlarla kurtulmaz. Aral'ı kurtaracaklar yine o nehirlerin suyundan faydalanan ülkeler olacak. İyi niyetle kesin işbirliği yapılırsa ilerisi için bir ümit olabilir. Aral için kesin bir çözüm bulmak amacıyla beş Orta Asya ülkesinin ortaklaşa kurdukları merkezi Taşkent'te Aral'ı Kurtarma Vakfı'nın çalışmaları yeterli olmasa da devam ediyor. Türkmenistan, devlet başkanı düzeyindeki toplantılara kerhen bir bakanla katılıyor. Bunun göstergesi Türkmenistan için oldukça önemli olan Karakum Kanalı'nı gündeme getirmeme gayretidir. Bu gösterge ise daha işin başında işbirliğinin topal doğduğunun işaretidir. Özcesi Aral'ın işi zor, kurtarılması için sadece 12 yılı kaldı.
ARAL'ın kuzeyinde, Kazakistan'da Aralsk kasabasının hakimi Alaşabay Moza'nın benim için özel bir yeri var. Hem cüretinden ötürü yüreğimde hem de yaptığı işten yana gözümde. Gece gündüz arazi aracıyla dolaşıp Aralsk'a yeniden su, yeniden hayat getirmeye çalışıyordu. Bir yerde atıl duran dört - beş büyük şantiye aracını nasılsa ele geçirmiş. Varını yoğunu ortaya koyarak Küçük Aral'ı kapatmaya çalışıyor. Amacı Sir Derya'nın Aral'a döküldüğü yerde meydana gelen dar boğazı tıkayıp kuzeyde Küçük Aral'ı suyla doldurmak. Küçük Aral dolarsa sıra Aral'a gelecek. Kimine göre uçuk fikirlerle dolu hakim, araçlarına mazotu, kimi zaman emekli aylıklarını bazen aylarca tuttuğu insanların parasından keserek sağlıyor. Kimi zaman ufak tefek yardımlarla insanlara hayat getirmeye çalışıyor. Gırtlaklarına kadar battıkları yokluk, fakirliğe rağmen insanlar onun Küçük Aral projesine inanıyor mu? Galiba evet. Zaten başka umutları da yok. Ancak kapatmak istediği dar boğazı çevreleyen toprak kumlu. İşte buradan itibaren ortaya bir teknoloji sorunu çıkıyor.



Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
2 ay önce anne olmuştu! Neslihan Atagül'den bebeğiyle ilk poz
2 ay önce anne olmuştu! Neslihan Atagül'den bebeğiyle ilk poz

Cadde | 10.05.2025 - 14:59

Başarılı oyunculardan Neslihan Atagül ve kendisi gibi oyuncu olan eşi Kadir Doğulu ilk bebeklerine kavuştu. Günler sonra Neslihan Atagül'den oğlu Aziz ile ilk poz geldi.

Yazarlar