Bina mucidinin köşkü kül oldu

Deprem mühendisinin evi deprem onarımı yaptırılırken yangına yenik düştü


       Büyükada'da Çankaya Caddesi üzerinde 114 yıllık tarihi Seferoğlu Köşkü, deprem onarımı yapılırken henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında kül oldu. Binanın şimdiki sahibi olan ve ABD'den depreme dayanıklı binalarla ilgili patent alarak Türkiye'deki yapılara uygulamak için bu köşkte çalışmalarını sürdüren deprem inşaat mühendisi Orhan Pekin kahroldu. Pekin, Adana depremi sonrası Türkiye'ye gelerek "Suçlu" diye bir kitap yazmış ve bu kitabın gelirini Adana'daki depremzedelere hibe etmişti.
       Binada eşi Işıl Pekin'le birlikte oturan Pekin, ABD'den gelerek yaz çalışmalarını bu köşkte sürdürüyordu. Pekin'in son deprem nedeniyle üzerinde araştırma yaptığı dayanıklı binalarla ilgili çalışmaları da yangınla birlikte kül oldu. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'ye özgü binaların nasıl olacağının planlarını yapan ve ABD'den patent alan Pekin, "bina mucidi" olarak tanınıyor. Pekin, piramit ve üçgen bağlantılı bina projelerinin tasarımını yapıyor. Pekin'in bu tasarımları ABD ve birçok Avrupa ülkesinde uygulanıyor. Ancak Pekin'in bu çalışmaları, kendi deyimiyle Türkiye'de hiçbir yetkilinin ilgisini bugüne kadar çekmiş değil
       Pekin, bir süre önce Milliyet'le yaptığı söyleşisinde depremden sonra müteahhitlerin suçlamanın hiçbir yararı olmadığını, çünkü bu sistemde ve bu yönetmeliğe göre yapılan bütün binaların eninde sonunda depreme yenik düşeceğini belirtmişti. Türkiye'de çıkma binaların çokluğuna dikkat çeken Pekin, "Asıl katil yönetmeliktir. Çıkma binalara izin vererek, binayı tamamen depreme dayanıksız bir hale getiren yapılara göz yuman yönetmelikler suçludur" demişti.

Bir mücevher yok oldu

Turing Kurumu Genel Müdürü ve Büyükada Kültür Evi yöneticisi Çelik Gülersoy, binanın tarihçesi hakkında şu bilgileri verdi:
       "Üç katlı ahşap köşkün ilk sahibi Manuk Azaryan Efendi. Planları mimar Fotiadis'e çizdirilip, Yorgo Simota Kalfa'ya 1885 yılında inşa ettirildi. Azaryan Efendi'nin ölümünden sonra sırasıyla köşk Tophane Müşiri Zeki Paşa, Süreyya Yiğit, sonra da Rum silah tüccarı Nikolai Seferoğlu'na geçmiş. Köşkün adı da ilk sahiplerinden ziyade, Seferoğlu Köşkü olarak kalmış. Bahçede Seferoğlu'nun büstü duruyordu. Umarım o güzelim büste bir şey olmamıştır. Kısaca köşk 30 dönümlük bahçesi içinde bir yüzük taşı gibi adanın hatta İstanbul'un kültür mirasının önemli mücevherlerinden biriydi. Çok yazık oldu."