Yıllardır değişmeyen ve değişmeyecek olan uygulamalar da var hiçbir zaman haklarında eskidendi diyemeyeceklerimiz de... Mesela yüze dolgu uygulamaları, bir diğeri cilde uygulanan besleyici yenileyici aşılar yani mezoterapiler, bir diğer kült tedavi ameliyatsız estetik alanında cilt germe ve sıkılaştırma için kullanılan cihazlar.
Gün geçtikçe gelişen bu alanlar artık ameliyata gitmeden insanların gençleşmesini mümkün kılmıştır. Doğru bir yaklaşım ve tedavi planı ile cildimizi eski sağlıklı günlerine döndürmek nasıl mümkün?
Her gün dijital medyada birçok farklı uygulama ile karşılaşıyorsunuz. Kafa karışıklığı normal bazen ben bile yetişemiyorum. O kadar hızlı şeyler çıkıyor ve daha bir işe yaradığını göremeden bir başka işlem çıkıyor. O siliniyor hadi başka bir uygulama... Beynimizin karışması gayet normal.
Bunca işlem arasında ben ne yaptırmalıyım diye sorduğunuzu işitir gibiyim. Cilt güzelliğim için, sağlıklı yaşlanabilmek için, nasıl bir değerlendirmeye ve işlemlere ihtiyacım var?
Sizin için olabildiğince basit ve anlaşılır hale indirgemeye çalışacağım.
Gelecek bütünselde!
Doğduğumuz an itibari ile yaşlanıyoruz. Yalın gerçek bu. Ergenlik bitiminden 30’lu yaşlara kadar güzelliğimizin en tatlı yıllarını yaşıyoruz. Peki, sonra neler oluyor da bir şeyleri kaybetmeye başlıyoruz?
Güzelliğimizi korumak için ne yapmalıyız?
Cildiniz öncelikle yüzde hacim kayıpları ile başlıyor. Yüzün tutucu hacim noktalarında boşalmalar, yer yer azalmalar ortaya çıkıyor. Yüz akışınızı ve görünümünüzün doğal akışını belirleyen 5 hacim alanında problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Özellikle şakak, elmacık, nazolabial, marionette ve çene alanlarında bulunan derin yağ dokularımızdaki azalma yavaş yavaş dikkat çekmeye başlıyor. Hacim noktalarındaki erimeler sonucu cildimizde aşağı doğru düşme ve sarkmalar, yüzde düz bir görünüm, yüzün canlı görünümü yerine üzgün ve yorgun bir ifade alıyor. Yüzünüzün hacim noktalarındaki boşalmayı azaltmak için öncelikle düzenli ve sağlıklı bir yaşam şekli benimsemeniz gerektiğini hatırlatayım. Hızlı kilo alıp vermeler, aşırı alkol alma ve düzensiz uyku, hacim noktalarınızdaki boşalmayı hızlandıracaktır unutmayın.
Size, mutlaka akılda tutulması gereken bilimsel bir bilgi vereyim. Cildimiz, altında yeterli hacim dokusu var ise kendini daha iyi yeniler.
Bilimsel çalışmalar, cilt altı hacim dokusu yeterli ise cildimizin sıkılığından sorumlu özellikle fibroblast hücrelerinin daha iyi çalıştığını ve daha kaliteli kolajen ağ yapısı oluşturduğunu göstermiştir. 30’lu yaşlar istatistiki açıdan bakıldığında cilt kalitemizin de azalmaya başladığı yaşlardır. Cilt kalitesi derken neminden, defansından ve kendini yenileme kapasitesinden bahsediyoruz.
Cilt kalitesi azaldıkça alında ve göz çevresinde kırışıklıklar, yanak bölgesinde akordiyon çizgileri, çene ve ağız kenarı alanında fazlalaşmış cildin birikmesine bağlı sarkmalar ve özellikle boyun bölgesinin orta hattında görünen hindi boynu deformitesi olarak da söylenen sarkmalar ortaya çıkmaya başlıyor.
Bu süreci yavaşlatmak basit önlemlerle elimizde!
Daha çok dış sebeplerle cildimizde ortaya çıkan bu kalite kaybının temel sebebi kronik güneş hasarıdır. Çocukluğumuzdan beri cildimizde güneş hasarı oluşur lakin cildimiz yenileme kapasitesi sayesinde hasarları onarır. İstatistiki açıdan güneş hasarı 30’lu yaşlardan itibaren cildimize üstün gelmeye başlar. Özellikle cildimizin kolajen tabakasında kırılmalara sebep olmaya başlar ve biz bunları dışarıdan çizgi ve kırışıklık olarak görmeye başlarız. Kronik güneş hasarı cildimizde oksidan hasarı da ortaya çıkartarak cildin kendini yenileme kapasitesini de azaltmaya başlar. Oksidan hasar cildimizde damarlı kızarık yüz görüntüsüne, lekelenmede artışa ve ince çizgilenmelerde de artışa sebep olur. Bu sebepten ötürü güneş koruyucuları olabildiğince erken yaşta başlayın ve unutmayın ki Dünya'nın en iyi antiaging kremleri güneş koruyucularıdır. Düzenli, her gece yatmadan önce temiz cilde, hyaluronik asit içeren serumlar ve her akşam cilde düzenli C vitamini içeren serumlar sürmek cildinizde ortaya çıkacak dış sebepli yaşlanmaya karşı sizi büyük ölçüde koruyacaktır. Kısaca bizi bekleyen zamansal yaşlanma sürecini biliyoruz artık.
Peki, ilk yapmamız gereken ne olmalı?
Bütünsel Yüz Yaklaşımı’nda ilk yapılan cildimizi korumaya almak ve günlük bakımını yapmayı alışkanlık haline getirmektir. Öncelikle cildimizi korumaya alacağız. Güneş koruyucular, C vitamini ve hyaluronik asit içeren bakım serumları hayatımıza girecek.
Bütünsel Yüz Yaklaşımı’nın ikinci adımı oluşabilecek deformasyonları önceden engellemektir. Eğer 30'lu yaşların başında ya da 20'lerinizin sonunda iseniz cildinize düzenli yapılacak somon DNA, hyaluronik asit ve vitamin aşıları cildinizi hep sağlıklı ve diri tutacaktır.
Eğer ki cildinizde hacim kayıpları ve ciltte kalite kaybı oluşmuş ve sarkmalar da ortaya çıkmaya başlamışsa nasıl yol izlemelisiniz?
Bütünsel Yüz Yaklaşımı sizi tekrar genç ve sağlıklı bir yüz görünümüne 6 ay içerisinde tekrar kavuşturacaktır. Öncelikle burada düzgün ve sağlıklı bir tedavi planı çıkartılmalıdır.
Bütünsel Yüz Yaklaşımı tedavi süreci nasıldır?
Öncelikle hacim kaybı ve çökmeler, dolgu uygulamaları ile onarmakla başlanır. Dolgu uygulamalarında önemli olan yüzün akışını oluşturan 5 hacim noktasına aynı seansta onarmaktır. Abartıdan uzak, sadece ihtiyacınız kadar ve cildi de yormadan 2 ya da 3 seans halinde yapılmalıdır. 1 ay içerisinde tüm dolgu çalışmaları bitirilerek, yüzün doğal akışı tekrar ortaya çıkartılır. Tekrar hatırlatırsam; cildin altında ki hacim noktaları iyi ise cildimiz kendini daha kaliteli yeniler. Bu yüzden ilk dolgu uygulamaları ile 'Rejevunatif Bütünsel Yüz Yaklaşımına' başlanır. Dolgular yüzümüze sağlıklı bir şekilde oturduktan sonra cilt kalitemizi düzeltip, cildinizi tekrar tüm yüzü sıkıca sardığı günlere geri döndürmeye başlayabiliriz.
İkinci aşamada, cildiniz çok yorgun durumda ise öncelikle somon DNA, hyaluronik nem ve vitamin aşıları ile besleyeceğimiz tedavi sürecine başlanır. Eğer ki cildinizde akordiyon çizgileri ve incelme de mevcut ise Akıllı Kolajen uygulamaları ile cildinizin yapısal bütünlüğünü tekrar oluşturulur. Cildinizde sarkmalar ya da dalgalı görünüm de var ise fazla sarkmış deriyi de yok etmek için Fraksiyonel Ablatif Lazer uygulamalarından faydalanarak tedavi sürecimizi bitiririz.
Bütünsel Yüz Yaklaşımı ile yüzdeki problemlerinizden kurtulduktan sonra düzenli olarak bir takip ve tedavi programı önerilmektedir. Bu sayede cildiniz yıpranmış haline temelli elveda diyecektir.
Geleceğin bütünselde olduğunu unutmayın. Dünyada her yıl 4 kez yapılan IMCAS Uluslararası Estetik Dermatoloji kongrelerinin ana konuları özellikle son 10 yıldır ameliyatsız estetik ve bütünsel yüz yaklaşımı üzerinedir. Tekil bölge çalışmalarıyla sadece tek bir cihaz işlemi ya da krem uygulaması ile cildinizdeki tüm problemlerden kurtulacağınızı söyleyenlere bu yazıyı okuduktan sonra inanmayacağınızı düşünüyorum.
Estetik ve Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal
www.dryusuftopal.com/
