Güneşle her gün imtihan halindeyiz. Damlaya damlaya göl olur misali, kronik güneş hasarı da her gün güneşin cildimizde yarattığı hasar sonucu yavaş yavaş ortaya çıkar.
Cildimiz, doğduğumuz an itibari ile güneş ile karşılaşır. 30’lu yaşlara kadar güneşin cildimizde yarattığı günlük oksidan hasarları cildimiz yenileyici mekanizmaları ile onarır.
Kronik güneş hasarının cildimizde oluşturacağı sonuçlar nelerdir?
30’lu yaşlar bir kırılma noktasıdır!
Kronik güneş hasarını bir bardak gibi düşünün ve o bardağın otuzlu yaşlara kadar yüzde 80’ini doldurduğunuzu varsayın. Sonraki dönemde yavaş yavaş dolan bardak küçük küçük taşmaya başlar. Yani küçük lekelenmeler, ince kılcal damarlar ortaya çıkar. Daha ileri yaşlarda dikkat etmezsek cildimizdeki yıpranma artarak devam eder. Güneş hasarını önlemez ve dikkat etmezsek cildimizde oluşabilecek muhtemel sonuçlar ise aşağıdaki gibidir.
- Lekelenmelerde daha hızlı çoğalma
- Damarlanmalarda artış sonucu tüm yüzde kırmızı görünüm
- Ciltte kolajen yıkımına bağlı akordiyon çizgileri dediğimiz yanak çizgilerinde artış
- Dudak üstü çizgilerinde artış ve genel cilt kalitesinde bozulmaya bağlı homojen olmayan dalgalı bir cilt görünümü.
Güneşe aşırı maruziyet sonucu genel cilt sağlığımızda ve doğal olarak görünümünüzde geri dönüşümü ciddi vakit alan hasarlar ortaya çıkar. Peki bu süreç herkeste böyle midir? Özellikle açık tenliler kronik güneş hasarından çok etkilenirler. Daha koyu tenli kişilerde güneşe karşı koruyucu özellik sunan melanin pigmenti daha fazla olduğu için, hasarlanma daha geç yaşlarda ortaya çıkar. Sonuç olarak cildini korumayan herkeste eninde sonunda ortaya çıkar bu sonuçların ortaya çıkması muhtemeldir.
Yaz aylarına dikkat etmeniz gerekiyor!
Özellikle en çok etkilendiğimiz dönem yaz tatili dönemleridir. Bu dönemde kıştan çıkmış ve güneşi özlemiş oluyoruz. Güneşin altında normalden daha uzun bir süre geçirip, farkında olmadan cildimizde yoğun bir hasar oluşturuyoruz. Tabi yaz geçip de kış geldiğinde bu hasarların daha belirgin sonuçlarını görüyoruz.
Özellikle cilt lekeleri, güneşe maruziyet döneminden ortalama birkaç ay sonra ortaya çıkar ve kişide hoş olmayan bir görüntü yaratır.
Peki basitçe güneş hasarı ve lekelenmeleri nasıl azaltabiliriz? Cildimizi her zaman sağlıklı ve kaliteli nasıl tutabiliriz?
Unutmayın ki cildiniz sizin aynanızdır. Ayna ne kadar temiz olursa dışarıya her zaman daha güzel bir yansıma verir. Yani gençlik ışıltınızı yansıtır.
-İlk olmazsa olmazınız düzenli güneş koruyucular olmalıdır. Yaz için mutlaka 50 faktör içeren güneş koruyucuları kullanmalısınız. Tek başına güneş koruyucuları yetmez. Yazın akşamları, kışın sabah akşam olacak şekilde C vitamini içeren antioksidan etkili serumlarla cildinizi onarmalısınız. Onarım esnasında en hızlı ve güvenli sonucu vitamin mezoterapileri ve doğru cilt bakımlarını uygulamaktır. Bunun için de mutlaka bir dermatoloji uzmanından danışmanlık almalısınız.
-Leke gibi problemler erken müdahale edildiğinde leke önleyici kremler ve güneş koruyucuları ile basitçe tedavi edilebilir. İhmal ederseniz lekeleriniz derinleşmeye başlar ve daha profesyonel tedavi yaklaşımlarına ihtiyacınız olur.
Güneş hayattır ama her şeyin fazlası da zarardır. Güneşe aşırı maruziyetten bu yaz günlerinde kaçının. Sabah erken saatlerde ya da saat 16:00’dan sonra denize girin. Mutlaka denize girmeden 20 dakika önce güneş koruyucunuzu sürün ve şezlongda dinlenirken şemsiyenin altında uyuduğunuza emin olun. Güneşin altında kendinizi kıp kırmızı yapacak şekilde uyumayın ve yatmayın!
Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal
https://www.dryusuftopal.com/
